1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İnsan hakları savunucuları hakim karşısına çıkıyor

17 Ekim 2017

Aralarında Alman vatandaşı Peter Steudtner’in de bulunduğu 8'i tutuklu 11 insan hakları savunucuları hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. İlk duruşma 25 Ekim’de.

https://p.dw.com/p/2lxxQ
Fotoğraf: Getty Images/AFP/B. Kilic

Büyükada'da yaptıkları toplantı nedeniyle 5 Temmuz'da gözaltına alınan insan hakları savunucuları hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 17 sayfalık iddianame kabul edildi. İddianameyi kabul eden mahkeme davanın ilk duruşmasının da 25 Ekim'de yapılacağını açıkladı. Dava, İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.

İddianamede Alman vatandaşı Peter Steudtner, İsveç vatandaşı Ali Ghravi, Günal Kurşun, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü İdil Eser, İlknur Üstün, Muhammet Şeyhmus Özbekli, Nalan Erkem, Nejat Taştan, Özlem Dalkıran, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi yöneticilerinden Taner Kılıç ile Veli Acu sanık olarak yer alıyor.

İddianamede Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi yöneticilerinden Taner Kılıç hakkında Gülen yapılanması ile bağlantılı olarak "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Diğer şüphelilerin ise "silahlı terör örgütüne yardım etme" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor.

Toplantıda Gezi Parkı olayları benzeri "ayaklanma olaylarına ne şekilde evrileceğinin tartışıldığı" savunulan iddianamede, sanıkların "Gezi Parkı eylemleri benzeri toplumsal kaosa dönüşecek hareketlenmeler yaratmak" istedikleri öne sürülüyor.

İnsan hakları savunucularının terör iddiasıyla tutuklanması tepkilere neden olmuş, tutuklananlar arasında Alman vatandaşı Steudtner'in bulunması Almanya-Türkiye arasındaki tansiyonu da yükseltmişti. Tutuklamanın dayanaksız olduğuna işaret eden Alman hükümeti, Steudtner'in serbest bırakılmasını istiyor. Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, iddianamede yer alan suçlamaların anlaşılmaz ve kabul edilmez olduğunu söylemişti.

DW/AA/HS

© Deutsche Welle Türkçe