İran'ın şüpheli tesisleri
15 Şubat 2012Basra Körfezi’ndeki Buşehr vilayeti yakınlarındaki nükleer santralde İran’ın tüm elektrik ihtiyacı karşılanıyordu. İran 2010 yılı sonbaharında santrali devreye sokmuş, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu da 2011 yılı sonunda nükleer santralin devrede olduğunu onaylamıştı. Rusya bu santrale nükleer çubuk sevk etmiş, kullanılmış ve yanmış çubukları da geri almıştı. Bu nedenle İran’ın nükleer silah programı geliştirdiği yönündeki şüpheler Buşehr’de yoğunlaşmıyor!
Şüpheler daha ziyade İran’ın nükleer silahlar geliştirmede de kullanılan uranyum zenginleştirme tesisi olan Natan'a yönelik. Natan nükleer tesislerindeki 3 bin santrifüjde nükleer enerji için gerekli uranyum 235 izotopundan, uranyum özü üretiliyor. Santralin enerji ihtiyacı için yüzde üç ila beş oranında uranyum 235 izotopu yeterli oluyor, ancak atom bombası üretimi için yüzde 85 oranında uranyum 235 gerekli.
"Araştırma reaktörü için gerekli"
Ne var ki resmi makamlar, Natan nükleer tesislerindeki yüksek değere sahip uranyumun Tahran’daki araştırma reaktörü için gerekli olduğunu söylüyor. Bu tesis için Arjantin’den uranyum yakıtı ithal edildiği, ancak bu rezervlerin de yakında tükeneceği belirtiliyor. Buradaki araştırma tesisinde daha çok tıbbî ve ziraî alanlar için radyoaktif izotoplar üretildiğine işaret ediliyor.
İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi de, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu heyetinin İran’da yaptığı son incelemeler kapsamında endişeye mahal olmadığını ima etmiş ve "Bağlı olduğumuz İslâm ilkeleri ve kuralları temelinde İran kesinlikle nükleer silah peşinde değildir. Cumhurbaşkanımız da nükleer silah üretilmesini ya da bulundurulmasını kınadığımızı açık bir şekilde dile getirdi. Dolayısıyla gizleyecek bir şeyimiz yok" şeklinde konuşmuştu.
Ancak Natan’da yüzde 20 oranında uranyum zenginleştirilmesi, kritik sınıra ulaşılmış olduğunu gösteriyor. Zira uzmanlara göre uranyum zenginleştirmesinin yüzde 20'den yüzde 85'lere yükseltilmesi teknik açıdan nispeten basit bir işlem. Tahran’ın planlarına göre yüzde 20 oranındaki uranyum zenginleştirme işlemi Kum kenti yakınlarındaki Fordo adlı tesiste yapılmaya devam edecek. Yer altında olan ve beton korunma altındaki bu tesis Tahran’dan yaklaşık 140 kilometre uzaklıkta bulunuyor. İran ilk kez 2009 yılının eylül ayında bu tesisin varlığından dünya kamuoyunu haberdar etmişti. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu 2012 yılının ocak ayında Fordo nükleer tesislerinde yüzde 20 oranında uranyum zenginleştirildiğini onaylamıştı.
Başka şüpheli merkezler de var
Ayrıca nükleer silah üretiminde de kullanılabilen plütonyum imal edilen ağır su santrali Arak Fordo’ya 200 kilometre mesafede bulunuyor. Yine atom bombası üretiminde kullanılabilen uranyum özünün işlendiği İsfahan’daki Nükleer Araştırma Merkezi de şüphe çekiyor.
Hayfa Üniversitesi’ne bağlı Milli Güvenlik Etütleri Merkezi Başkanı Dan Schueftan, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu heyetinin, İran’daki incelemelerinin bu ülkenin nükleer programına ilişkin güvensizliği ortadan kaldırmayacağı görüşünde. Schueftan, “Hayır, böyle bir şey mümkün değil. Heyet şunu ya da bunu bulmuş olsa bile, tüm dünya kamuoyu ve tabii ki İsrail, İran’ın atom bombası imal etmek istediğini ve buna imkanlarının yettiğini biliyor” açıklamasını yaptı.
"Yanıtlanması gereken sorular var"
İran’ın nükleer programı konusunda ocak ayı sonlarında İran’da temaslarda bulunan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’na bağlı heyet, yanıtlanması gereken daha çok sayıda soru olduğunu açıklamıştı.
Bu arada Press TV adlı devlet televizyon kanalı, AB’nin İran’a başlattığı petrol ambargosundan sonra İran’ın da altı Avrupa ülkesine petrol ihracatını durdurduğunu bildirdi, ancak haber daha sonra İran Petrol Bakanlığı’nca yalanlandı. Öte yandan İran Yönetimi, AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'ın görüşme önerisine yazılı yanıt verdiği bildirildi, ancak mektubun içeriğine ilişkin bir açıklama yapılmadı. Rusya ise Tahran’a yaptığı çağrıda, uran zenginleştirme işlemlerini derhal durdurmasını ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile işbirliğini devam ettirmesini istedi.
© Deutsche Welle Türkçe
DW/dpad/Reuters, ÇA/EC