1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İran geri adım atmıyor

21 Ocak 2011

İran’ın nükleer programına ilişkin uluslararası müzakereler İstanbul'da sürüyor. İran, uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin askıya alınmasının tartışma konusu yapılmasına izin vermeyeceğini açıkladı.

https://p.dw.com/p/100aG
İran’ın nükleer başmüzakerecisi Said CeliliFotoğraf: AP

İstanbul'da Çırağan Sarayı'nda yapılan toplantılarda, ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin ve Almanya’nın dâhil olduğu Altılar Grubu’na AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton başkanlık ediyor. İran heyetini ise İran’ın nükleer başmüzakerecisi Said Celili temsil ediyor. Basına kapalı olarak yapılan iki günlük müzakerelerin ilk gününde İran'dan uzlaşı yönünde bir sinyal gelmedi.

İstanbul’daki müzakereler, daha önceki pek çok müzakerede olduğu gibi büyük beklentilerle başlamadı. Sivil amaçlarla nükleer teknoloji geliştirme hakkına sahip olduğunu yineleyen İran, yaptırımların kaldırılmasını müzakerelerde ilerleme sağlanmasının ön koşulu olduğunu duyurdu.

Batı'nın endişesi devam ediyor

ABD başta olmak üzere pek çok Batılı ülke, İran’ın nükleer faaliyetlerinin askerî amaçlı olduğunu ve atom bombası geliştirmeyi hedeflediğini öne sürüyor. Bir Ortadoğu uzmanı ve ayrıca Federal Alman Meclisi’nin Dışişleri Komisyonu’nda Sosyal Demokrat Parti temsilcisi olan Rolf Mützenich, “Sanıyorum İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın yönelttiği ve bugüne kadar hep karanlıkta kalmış olan sorulara tatmin edici bir yanıt vermediği sürece bu tür suçlamalardan kendisini kurtaramayacaktır. İran, tüm nükleer tesislerinin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın müfettişleri tarafından incelenmesine imkân sağlamalı, ayrıca Nükleer Silahların Azaltılması Anlaşması'nın ek protokolünü de imzalamalıdır" şeklinde konuştu.

İstanbul’daki müzakereler, aralık ayında Cenevre’de yapılan müzakerelerin devamı niteliğinde. Ancak Batılı ülkeler, İran’ın bazı gözlemcilerce zikzaklarla dolu olarak adlandırılan diplomasisi nedeniyle sabırsızlanmaya başladılar. Toplantı öncesi konuşan bir diplomat, hiç kimsenin büyük bir başarı beklemediğini ancak İran’ın daha kapsamlı bir sürece dâhil olmak istediğini göstermesi gerektiğini söyledi.

Nükleer yakıt takası önerisi

İran’ın Batı ile yaşadığı gerginlik geçen yıl BM’nin ek yaptırımlar kararlaştırması üzerine daha da tırmandı. 2010 yılının Şubat ayında Natanz'da yüzde 20 oranında uranyum zenginleştirmeye başladığını açıklaması uluslararası tepkileri artırmıştı.

ABD'den gelen açıklamalar da İstanbul görüşmelerinde ciddi bir ilerleme sağlanmasına yönelik beklentileri frenledi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mark Toner, İstanbul'daki görüşmelerden büyük bir başarı beklememekle beraber, yapıcı bir sürecin ortaya çıkmasını ve güncellenmiş bir nükleer yakıt takası teklifinin tartışılmasını istediklerini söyledi.

Tahran’da 1968 yılından bu yana yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş uranyum ile çalışan ve daha fazla zenginleştirilmiş uranyuma ihtiyaç duyulan bir araştırma reaktörü faaliyette. Anlaşmazlığa çözüm olarak gösterilen yol ise İran’ın ürettiği az zenginleştirilmiş uranyumun, ülkenin tıbbi alanda ihtiyaç duyduğu ve başka ülkelerden getirtilecek zenginleştirilmiş uranyum ile -kontrollü biçimde- takas edilmesi.

Alman Bilim ve Siyaset Vakfı’nın Genel Müdürü ve İran uzmanı Volker Perthes, “Bu öneri Cenevre’de bundan 1,5 yıl önce masaya getirilmişti. Ancak o zamanlar iç politikadaki durum ve Batı ile diyalogdan yana olmayan İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın karşıtları nedeniyle başarısızlığa uğramıştı. Şimdi ise siyasi konjonktür daha uygun. Bu öneri teknik açıdan akılcı ve güven sağlayıcı bir önlem olarak yeniden gündeme getirilebilir" diyor.

İran'ın kırmızı çizgileri

İran Milli Güvenlik Yüksek Kurulu’nun İran devlet televizyonunda yayımlanan açıklamasında, müzakerelerin olumlu bir atmosferde başladığı belirtildi. Ancak İran’ın bazı kırmızı çizgileri var. İran delegasyonundan Mesud Zohrevand, İstanbul’daki toplantılarda İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin askıya alınmasıyla ilgili hiçbir görüşmeye izin vermeyeceklerini söyledi.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Sezen (APF/Reuters/dpa/AP/DW)

Editör: Ahmet Günaltay