İmamoğlu: Soylu hem AK Parti'yi hem iktidarı rezil etti

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı'nın İBB için başlattığı terör soruşturmasına ilişkin düzenlediği basın toplantısında suçlamalara yanıt verdi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 23 Aralık'ta Twitter hesabından yaptığı "HDPKK'nın referansıyla hile ve hülle yoluyla işe alımlar nasıl gerçekleştiriliyor?" başlıklı paylaşımı eleştiren İmamoğlu, "Böyle bir İçişleri Bakanı ne usulü, ne tarzı, ne anlayışı var. Bu Tweeti ile belediyemizle terör arasındaki iltisakı madde madde yazarak yine iddia etti. Konu yargıya taşınmışken yargıyı etkilemeye, hatta tehdit etmeye yönelik faaliyetlerini sürdürdü. Bu iddialara sessiz kalmamız beklenemezdi" dedi.

Soylu'nun ilk olarak 9 Aralık 2021 günü TBMM'de İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken sayı ve örgüt listesi vererek, "557 teröristin çalıştığını" iddia ettiğini, ancak aradan geçen zamanda bu kişilere karşı herhangi bir yasal girişimde bulunmadığını belirten İmamoğlu, "Oysa biz görevimizin gereği söylenen bu sözü kıymetli bularak girişimde bulunmak istedik. 'Bu 557 teröristin isimlerini bize verin işlem başlatalım' dedik. Aldığımız yanıt 'Siz bizim muhatabımız değilsiniz' oldu… Gördük ki Bakan geçen yıl 557 adet dediği terörist sayısını, ülkedeki enflasyon oranıyla artırmış ve sayıyı alelacele 1668'e çıkartmış. İBB olarak Bakanlığımıza bilgi sorduk ama şaşırmayın ki cevap alamadık. Bir yıldır İBB'de var olduğu iddia edilen teröristlere ulaşmak ve yasal işlemleri yapmak için mücadele ediyoruz ama Bakan Bey'in engeline takılıyoruz" dedi.

"İBB'de TAMİL gerillası mı var IRA mı var?"

İmamoğlu, "Bu Bakan kendisini çok akıllı, herkesi çok aptal sanıyor. İçişleri Bakanı olan kişi yaptığı basın toplantısında terörist olduğunu iddia ettiği 1668 kişiyi 8 terör örgütüne böldü. Son olarak da 51 kişiyi diğer terör örgütleri klasmanına soktu. 'Diğer' terör örgütleri acaba hangileridir? İBB'de TAMİL gerillası mı var? İrlanda'nın bağımsızlığı için çalışan IRA örgütünden adam mı aldım işe? 'Diğer' demek ne demek?" tepkisini gösterdi.

Terör soruşturmasını yürüten heyetin başındaki baş müfettişin görevden alındığını hatırlatan İmamoğlu, "Görevden alınan baş müfettiş yerine kim getirildi biliyor musunuz?  Bir dönem AK Parti'den milletvekili adayı olan bir kişi… Ben İBB Başkan Adayı olduktan sonra Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemimle ilgili 28 ayrı özel soruşturma açan kişi, hem de seçim döneminde... Arif Yıldırım adlı militan AK Partili bir zat-ı muhterem heyet başkanı oldu" dedi. İmamoğlu, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine "ahmak" dediği gerekçesiyle 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak cezasına çarptırıldığı davada da "Buradan ceza çıkmaz" diyen hakimin "sürüldüğünü" hatırlattı.

"Saldırılar belirli bir takvim içinde yürüyor"

"Bize dönük saldırıların belirli bir takvim ve disiplin içinde yürüdüğünü net olarak söylüyoruz" diyen İmamoğlu, bu süreçlere karşı çıkan kişilerin teker teker ortadan kaldırıldığını söyledi.

İmamoğlu, işe alımlarda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmamakla suçlandıkları dönemde Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) yasak kararının bulunduğunu, AYM kararının bizzat İçişleri Bakanı imzasıyla ilgili kurumlara tebliğ edildiğini hatırlattı. 2019'da işe alınacak bir kişiyle ilgili arşiv araştırması için İstanbul Valiliğine başvurduklarını ancak yine AYM kararı gerekçe gösterilerek bu talebin işleme koyulmadığını belirten İmamoğlu, "AYM, 28 Kasım 2019'dan, yani yasa çıkan 18 Nisan 2021'e kadar Bakan'ın 'yapmamışlar' dediği araştırmanın yapılmasını zaten yasaklamıştı" dedi.

"Gök kubbeyi başınıza yıkarız"

AKP'li selefi Mevlüt Uysal ve mevcut İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'nın aktif olduğu süreçte işe alınan ve ağır suçlamalarla hüküm giyen birçok kişinin kendileri tarafından işten çıkarıldığını söyleyen İmamoğlu, "Bize yaptığı suçlamaların bir kaynağı var ise aynı suçu Mevlüt Uysal ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da işlemiştir" dedi, Soylu'ya seslenerek "Bakan Bey, kendi yaptığın hatalarla partili diğer arkadaşlarının da başını yaktın haberin olsun" ifadesini kullandı.

Terör soruşturmasında savcılığın 500 küsur sayfalık raporunun henüz kendilerine ulaşmadığını, ancak aldıkları duyumlara göre raporda hakkında işlem yapılması istenen kişilerin sadece kendisi ve kendi dönemindeki yöneticiler olduğunu kaydeden İmamoğlu, "Eğer savcılığa sunulan raporda eski başkan Mevlüt Uysal, İstanbul Valisi ve onların yöneticileri hakkında da işlem talep edilmişse bir lafım yok. O raporda sadece İmamoğlu ve onun yöneticileri suçlanırsa gök kubbeyi başınıza yıkarız" dedi.

Soylu'ya "FETÖ'ye jest mi yaptınız?" sorusu

İçişleri Bakanı Soylu'nun İBB yönetimine yönelttiği 'terör örgütü üyelerine jest yapıyorlar' suçlamasına yanıt veren İmamoğlu, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı'nın kardeşinin 2016'dan bu yana FETÖ üyeliği nedeniyle firari olduğunu hatırlattı, "6 yıldır yaz tatiline bile gelemez olduğunu biliyoruz. Çataklı'yı 2018'de yardımcınız olarak atayınca siz de bir FETÖ iltisaklısının yakınına jest mi yapmış oluyorsunuz? Çataklı'nın firari kardeşi nedeniyle FETÖ iltisaklısı olmasından yola çıkarak bu göreve getirilmesi, sizin de terör örgütüne yaptığınız jest midir?" sorusunu yöneltti. 

"Devletin güvenliğinin emanet edildiği kişi daha burnunun ucundakini görmüyorsa devletimizin güvenlik zafiyeti var mıdır?" diyen İmamoğlu, Soylu'nun bir "milli güvenlik sorunu" olduğunu iddia etti.

Erdoğan'a şikayet: Olmamış bu adam

İmamoğlu, Soylu'yu İçişleri Bakanlığı'na atayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da seslenerek "Sayın Cumhurbaşkanı ya kaosa razı geleceksiniz ya da İçişleri Bakanlığı koltuğuna yüzünüzü kızartmayacak birini oturtacaksınız. Sayın Soylu olmamıştır, olamamıştır. Olmamış bu adam, net. İçişleri Bakanlığı kapasitesi yok. Onlarca kez hem AK Parti'yi hem de iktidarı rezil etmiştir" dedi.

Soylu'yu "aklını ve kalbini günaha teslim etmek" ve "Türkiye Cumhuriyeti’nin çok kıymetli kurumlarını istismar etmek"le suçlayan İmamoğlu, "Gerçekten en büyük Türkiye düşmanı bile bu göreve gelse bu asırlık kurumları, yüzbinlerce aileyi böyle düşman bellemezdi. Umarım, bir bakanın yarattığı dezenformasyon ve doğmasına sebep olduğu bu kaotik durum, devletimizin aklı selim sorumluluk sahibi yetkilileri tarafından bir an evvel ele alınır. Güvenlik ne kadar önemliyse hukuk ve adalet de en az o kadar önemlidir" diye konuştu.

"Biz kuzu değiliz"

"Kurt kuzuyu yemeye karar verirse 'suyumu bulandırdın yine' dermiş" sözünü hatırlatan İmamoğlu, "Buradan Bakan'a söylüyorum. Biz kuzu değiliz. Bu ülkede adaletin yerini bulacağına inanan ve bunun mücadelesini kararlılıkla veren insanlarız" diye konuştu.

"Bu bir hukuk davası değil, siyasi davadır. Bu bir kişisel dava değil, ulusal davadır. Bu bir mağduriyet davası değil, haysiyet davasıdır" diyen İmamoğlu, "Kimse bizden susmamızı bekleyemez. Kimse teslim olmamızı beklemesin. Bizler kolay kolay hakkını yedirecek insanlar değiliz. Kimsenin hakkını yemedik, hakkımızı da yedirmeyiz" ifadelerini kullandı.

DW/BK,JD