İnsansız hava aracı tartışması
27 Şubat 2013
İsrail ve ABD yıllardır insansız hava araçlarını terörle mücadelede kullanıyor. İnsansız hava araçları, hedeflerin etrafında saatlerce sessizce, radarlara yakalanmadan uçabiliyor. Bu araçların içinde yüksek çözünürlükte kameralar bulunuyor. Bu kameralar, küçük bir kenti kesintisiz gözetleyebiliyor.
ABD'nin Predator modeli gibi bir insansız hava aracı, lazer güdümlü bomba ve roketler de taşıyor. Bu sayede, hareketli hedefleri bile vurabilme imkânına sahip. İnsansız hava aracı satın alan ülke sayısı, giderek artıyor.
Alman ordusunun elinde şu an sadece silahsız hava araçları bulunuyor. Bunların amacı karadaki askerlere keşif bilgileri iletmek. Ancak askerlerin daha iyi korunması için gelecekte şu an Afganistan'da olduğu gibi silahlı insansız hava aracı da kullanılması planlanıyor. İnsansız hava araçları çatışmalarda gerektiğinde devreye girecek.
'Askerlerimizin hayatını tehlikeye atmıyor'
Almanya Savunma Bakanı Thomas de Maizière, sözkonusu araçlarla ilgili görüşlerini şöyle özetliyor: "İnsansız hava araçları gibi devriye gezen askerlere eşlik edip, havadan çevreyi gözetleyen, nelerin olup bittiği hakkında bilgi veren başka hiçbir araç yok. Bunlar askerler tehlike içinde olduğunda düşmana karşı mücadele ediyor. Yani en erken 10, 15 dakikada olay yerine ulaşacak, askerlerimizin hayatını tehlikeye atan bir sistem değil."
Koalisyon ortağı Hür Demokrat Parti insansız hava araçlarının kullanılmasını destekliyor. Çünkü masrafları savaş jetlerininkinden daha düşük. Muhalefetse bu avantaja rağmen, şiddeti teşvik edeceği gerekçesiyle insansız hava araçlarının kullanımına karşı çıkıyor.
Sosyal Demokrat Parti Savunma Politikaları Sözcüsü Rainer Arnold, "Artık misyonların şekli değişiyor. Bunun son örneği Mali. ABD asker göndermek istemiyor. Peki bölgeye ne gönderiyor? İnsansız uçak. Yani birşeyler değişiyor" diyor.
İnsansız hava araçlarının geliştirilmesi konusunda sağlanan ilerlemeler, muhalefeti kaygılandırıyor. Yeşiller ve Sosyal Demokratlar gelecekte insanların etik anlamda hiçbir rol oynamayacağı endişesini taşıyor. Sosyal Demokrat Parti Dış Politika Sözcüsü Rolf Mützenich, "Bunların tamamen bağımsız olmasından korkuyorum. Bu otomatlara aslında hiçbir biçimde insani müdahale noktası bulamayacak kadar fazla güveniyoruz" görüşünü dile getiriyor.
'Herşeyi bilgisayarlar hallediyor'
İnsansız hava araçları daha şimdiden bir insanın gerçekte oturup değerlendirebileceğinden daha fazla bilgi topluyor. Herşeyi bilgisayarlar hallediyor.
Pilotlar çoğu zaman Gazze Şeridi ya da Afganistan gibi çatışma bölgelerinden çok uzakta, klimalı ortamlarda oturuyor. Silah sistemine kumanda kolu ya da ekrandan tıpkı video oyunu oynar gibi komut veriyor. Yani pilotun elini kirletmeden savaştığı bir sanal savaş. İşte, karşı çıkanlar tam da bu noktaya değiniyor. Gerekçeleri, gerçek savaştan ne kadar uzak olunursa, sorumluluk üstlenmek de bir o kadar zor olur.
Muhalefet, yurtdışında görev yapan askerler için insansız hava araçlarının daha fazla koruma sağlayacağını kabul ediyor. Ancak diğer yandan insansız hava araçlarının kullanımının Almanya'yı savaş hedefi haline getirebileceği uyarısında bulunuyorlar.
Almanya'da özellikle de kiliseler insansız hava araçlarını etik nedenlerden ötürü sakıncalı buluyor. Katolik Kilisesi Askeri Piskoposu Franz-Josef Overbeck, "Önemli olan insanların hayatını korumak. Hedef alınan insanları etkisiz hale getirmek ama öldürmemek. Prensip bu" diyor.
© Deutsche Welle Türkçe
DW/FN/HT/BK/GA/NH