İrlanda'da AB'nin geleceğini etkileyecek referandum
12 Haziran 2008
2005 yılında üye ülkelerin onayına sunulan Avrupa Birliği Anayasası taslağı, isminden içeriğine, ulusalcı kesim için çok iddialıydı. Fransızlar ve Hollandalıların taslağı referandumda reddetmelerinde ulusal egemenliğin kaybolacağı, Brüksel hegemonyası altına girileceği endişeleri büyük rol oynadı. Proje bir süreliğine rafa kaldırıldı ve özü aynı kalmak üzere bazı yumuşatmalara gidilerek ve başlığından ‘Anayasa’ ifadesi çıkarılarak yeniden hazırlandı.
Yeni Lizbon Antlaşması’nın referanduma sunulacağı tek ülke olan İrlanda’dan çıkacak sonuç AB’nin geleceği açısından hayati önem taşıyor. Alman Sosyal Demokrat Parti’den Avrupa Parlamentosu üyesi Jo Leinen, İrlanda’dan gelecek bir ‘hayır’ yanıtının AB’yi erozyona sürükleyebileceği uyarısında bulundu.
“Sonuçta AB’de bir erozyon yaşanması endişesi var. Bir yanda ilerlemek isteyen ülkelerden oluşan bir çekirdek Avrupa, diğer yanda iç pazara katılan, ama gerisine dahil olmak istemeyen bir ülkeler çemberi…”
2,8 milyon seçmen oy kullanıyor
Avrupa projesinin kaderini 4 milyon nüfuslu İrlanda’nın seçme hakkına sahip 2 milyon 800 bin vatandaşı belirleyecek. Ülkedeki siyasi partilerin hemen hepsi ‘evet’ oyunu desteklemesine rağmen sokaklara asılı afişlerin çoğunda, maliyetlerin ve vergilerin artacağı, buna karşılık İrlanda’nın siyasi nüfuzunun azalacağı gibi senaryolar vurgulanıyor. Halk da şaşkın. İrlandalılar’ın çoğu konuyla ilgili yeterince bilgilendirilmediğini düşünüyor. Katı Katolikler, kürtajın kolaylaştırılacağından, pasifistler, İrlanda’nın geleneksel askeri tarafsızlığının bozulacağından, çiftçiler çıkarlarının uluslararası görüşmelere kurban edileceğinden endişe ediyor. İşadamı Declan Ganley Antlaşma’nın ateşli karşıtlarından.
“Lizbon Antlaşması sadece demokratik olmayan bir belge değil, aynı zamanda anti-demokratik bir belge” diyen Ganley, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Bir önceki Avrupa Anayasası taslağından bir farkı yok. Hollandalılar ile Fransızlar’ın referandumda reddettikleri belgenin yüzde 96’lık bölümü aynı kaldı. Fransızlar ile Hollandalılar’ın reddettiği bir belge hakkında 4 milyon İrlandalı’yı seçime zorlamak Brüksel’deki elitin kibiridir. Brüksel, Avrupa’yı vatandaşlara daha fazla yakınlaştırması gerektiği mesajını anlayamadı.”
Kamuoyu yanlış bilgilendiriliyor
Avrupa Parlamentosu’ndaki Liberal Grup’un Başkanı Graham Watson ise İrlanda’da çoğunluğun Avrupa’ya şüpheci yaklaştığını, kamuoyunda dolaşan yanlış bilgilerin de önemli bir sorun oluşturduğunu belirtiyor:
“İrlanda’da yürütülen tartışmadaki sorun, bence, hiçbir doğruluğu bulunmayan pek çok şey söylenmiş olması. Örneğin Katolik bir ülke olan İrlanda’da, Antlaşma’ya evet denirse kürtajın kolaylaşacağı söyleniyor. Anlaşmaya evet denirse kendi dış politikasını ve güvenlik politikalarını şekillendirme olanağının artacağı söyleniyor. Antlaşma’yı bizzat okumadığı için hiç kimsenin bir şey bilmediği bir ortamda kamuoyunda tartışmalar bu şekilde yürütülürse, mantıklı bir politika izlemek de imkansız.”