1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İslam Konferansı başarıyla sonuçlandı

25 Haziran 2009

Almanya’da Müslüman kuruluşların temsilcikleriyle federal hükümet yetkililerini bir araya getiren İslam Konferansı Zirvesi, sonuç bildirgesinin yayınlanmasıyla sona erdi. Katılımcılar zirveden memnun ayrıldı.

https://p.dw.com/p/IbBE
İslam Konferansı dördüncü zirvesinden beklenenin ötesinde sonuçlar çıkmadı. Tüm katılımcılar, çalışmaların devam etmesine destek açıkladı.Fotoğraf: AP
Deutschland Islamkonferenz im Hamburger Bahnhof in Berlin
Sonuç bildirgesinde, çalışma gruplarının okullarda kız öğrencilerin başörtüsü takmaması veya yüzme derslerine katılması gibi İslamiyetin günlük hayattaki uygulamalarına ilişkin konularda tavsiyeleri yer aldıFotoğraf: AP

İslam Konferansı’nın üç yıllık çalışmalarının bilançosunu çıkartan Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble, geçen sürede birçok konuda ilerleme sağlandığını, ancak tüm sorunların çözülmesinin beklenemeyeceğini ifade etti. Schäuble, İslam Konferansı sayesinde Müslümanlarla Alman toplumu arasında bir diyalog sürecinin başladığını vurguladı. İçişleri Bakanı, İslam Konferansı'na katılan Müslümanların kendi aralarındaki farklılıkları gördüğüne işaret etti. İçişleri Bakanı, her konuda aynı görüşün paylaşılamayacağını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Anayasa’ya bağlı olmaktaki amacımız, her konuda aynı görüşü paylaşmak değil. Amacımız özgürlüğün sürdürülebilir kılınması bağlamında, farklı dünya görüşleri, farklı çözüm önerileri, farklı istekleri ve düşünceleri olanların bir arada yaşayabilmesi. Genel itibariyle bizim hedefimiz budur ve bu hedefe ulaşmada yol kat ettiğimizi düşünüyorum."

DİTİB'ten olumlu bilanço

Deutschland Islam Konferenz in Berlin Wolfgang Schäuble Pressekonferenz
Federal Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble (solda) ve Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin Dinler Arası Diyalog Sorumlusu Bekir AlboğaFotoğraf: AP

Müslüman örgütlerin ve laik Müslümanların temsilcilerinden oluşan İslam Konferansı’nın üyeleri de olumlu bir bilanço çıkarttı. Kısa adı DİTİB olan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin Diyalog Sorumlusu Bekir Alboğa, İslam Konferansı sayesinde Müslümanların Almanya’nın bir parçası olduğunun tescil edildiğini belirtti. Alboğa İslam Konferansı sayesinde üç önemli adımın atıldığını belirtirken, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birincisi Federal İçişleri Bakanı; Kültür Bakanlıkları Konferansı başkanına ‘lütfen eyaletlerde ilahiyat fakülteleri kurun’ dedi; bu kabul gördü. Camiler yapılırken düşmanlık olgusunun önüne geçin dedi, kabul gördü. Lütfen artık Müslümanları dini cemaat olarak tanınması için gereken girişimlerde bulunun dedi, bu da kabul gördü. Yani bunlar bizim Almanya’daki temel varlığımız garanti altına alacak üç temel öğe."

Yeni bir tartışma ortamı

Laik Müslümanları temsilen İslam Konferansı’na katılan Almanya Türk Toplumu Genel Başkanı Kenan Kolat da, başlatılan sürecin önemini dile getirdi. Almanya’da İslam'a ilişkin tartışma kültürü ile ilgili eskiye göre bir gelişmenin olduğunu belirten Kolat, eskiden “İslam” ile “terörizm” konularının birbirine yakın olarak ele alındığını hatırlattı. Kolat, son zamanlarda İçişleri Bakanı ve diğer bakanların yaptığı açıklamalarda bu konuda görülen değişimi olumlu bulduğunu söyledi. Devletin Müslümanlar ve Müslümanların örgütleri ile diyaloğa girmesini de olumlu olarak değerlendiren Kolat, geçmiş dönemlerde iletişimsizlik nedeniyle herkes birbirinin aleyhinde veya hakkında konuştuğunu kaydetti. Almanya Türk Toplumu Genel Başkanı Kolat, Alman devlet kurumları içinde İslamla ilgili birimlerin oluşturulmasını da olumlu olarak değerlendirdi. Kolat ayrıca, İslam Konferansı sayesinde Almanya’daki Müslümanların farklı yaşam tarzlarının olduğunun görüldüğünü söyledi.

“İslam Konferansı devam etsin”

Deutschland Islamkonferenz im Hamburger Bahnhof in Berlin
Fotoğraf: AP

İslam Konferansı'na katılanlar, genel seçimler sonrasında iktidara gelecek yeni hükümet döneminde de İslam Konferansı'nın çalışmalarına devam etmesi konusunda aynı görüşleri paylaştı. Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu İkinci Başkanı Ali Ertan Toprak, bunun zirveden çıkan en önemli sonuç olduğunu söyledi:

"Hepimizi İslam Konferansı’nı önemli bir diyaloğun başlangıcı olarak görüyoruz. Daha konuşacağımız birçok nokta var, konu var, sonuçlanmadı. Son üç yılda birbirimizi daha tanıma fırsatını yakaladık. Ve herkes İslam Konferansı’nın devam etmesinden yana."

Toprak, hala çözüm bekleyen konular olduğunu ifade ederek, şu örnekleri verdi: "mesela okullardaki spor derslerindeki kız öğrencilerin durumundan tutun başörtüsüne kadar ya da işte İslami örgütlerin Almanya’da da resmen inanç olarak tanınması gibi. Ya da kiliselerle, Hristiyan inancıyla eşit düzeyde hukuk önünde kabul görmesi."

İslam Konseyi'nden bildirgeye red

Milli Görüş’e yakınlığı ile bilinen Almanya İslam Konseyi adlı kuruluş ise sonuç bildirgesini imzalamadı. İslam Konferansı’nı olumlu bir adım olarak değerlendiren Konsey Başkanı Ali Kızılkaya, ancak bu şekliyle konferansın devam etmesinin yararlı olmayacağını belirtti. Kızılkaya rahatsızlıklarını şöyle dile getirdi:

"Değerlerle ilgili çalışma grubunun vardığı neticede biz yaklaşımı yanlış bulduk. Çünkü dindarlığı bir sorun ve sıkıntı olarak görüyor. Halbuki dindarlık sorun ve sıkıntı değil, dindarlık tam tersine insanların bu topluma değer kazandıran bir değerdir. Güvenlik çalışma grubunda da aynı sıkıntıyı gördük. Güvenlik sorunları ve aşırılıklar tartışılırken, sanki buradaki İslami kuruluşlar, camiler bir problemmiş gibi bir yaklaşım gördük ve bu haksızlığı kabul etmediğimizden dolayı desteklemedik."

Jülide Danışman / Berlin (DW)

Editör: Ahmet Günaltay