1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kıbrıs'ın tarihi günü

19 Mart 2013

Euro Bölgesi ülkeleri, Kıbrıs için hazırlanan kurtarma paketinde tartışmalı vergi koşulundan geri adım atmadı. Küçük mevduat sahiplerinin korunması konusunda ise karar Kıbrıs yönetimine bırakıldı. Kritik oylama bugün.

https://p.dw.com/p/17zmC
Fotoğraf: Reuters

Pazartesi günü görüş alışverişinde bulunan bakanlar, akşam saatlerinde yaptıkları açıklamada, mevduat sahiplerine getirilen tek seferlik verginin, “Kıbrıs’ın refahını güvenceye almak için en iyi yol” olduğunu kaydetti. Bakanlar, vergi olmadan, mevduat sahiplerinin çok daha büyük risklerle karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu.

Euro Grubu Başkanı ve Hollanda Maliye Bakanı Jeroen Dijsselbloem, verginin daha eşitlikçi uygulanması ve küçük mevduat sahiplerinin korunması konusunda ise kararın Kıbrıs makamlarına ait olduğunu kaydetti.

Euro Grubu maliye bakanlarının hafta sonunda Kıbrıs yönetimiyle üzerinde uzlaştığı kurtarma paketine göre, Kıbrıslı mudi 100 bin euroya kadar olan tasarruf hesabına yüzde 6,75, bunun üzerindeki meblağa ise yüzde 9,9 oranında özel vergi ödeyecek. Böylece hesap sahiplerinden 5 milyar 800 milyon euro toplanacağı ve Kıbrıs'a yapılacak para yardımının 10 milyar euronun altına çekilebileceği tahmin ediliyor.

Zypern Bankenkrise
Fotoğraf: picture-alliance/AP

Kıbrıs yönetiminin 100 bin euroya kadar olan mevduatlardan vergi oranını düşürmesi ya da kaldırması durumunda, 5,8 milyar euroluk kaynağı sağlayabilmesi için, 100 bin euro üzerindeki mevduattan vergi oranını artırması gerekecek.

Sert yorumlar yapıldı

Özel tasarruf hesaplarının kamulaştırılması anlamına gelen mevduata vergi formülü Alman medyasında tartışmalara yol açtı. Bazı uzmanlar mevduata el koymanın kanunlara aykırı olduğunu savunurken Commerzbank'ın baş iktisatçısı Jörg Kraemer böyle bir durumun söz konusu olmadığı ve bazı tabuların yıkılmasının geçerli nedenleri olduğu görüşünde. Kraemer, şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Kıbrıs bankalarında yatan paranın büyük bölümünün başta Rusya olmak üzere yurtdışından gönderildiğini hepimiz biliyoruz. Kıbrıs bankacılığının başka hiçbir ülkede olmadığı kadar şişirildiği de aşikâr. Bu bakımdan Rum bankalarına para yatıran yabancının da külfet alması yerinde olur.”

Alman iktisatçı aynı zamanda yaklaşmakta olan genel seçimlerin de Kıbrıs hakkında verilen kararda etkili olduğunu belirtiyor. Uzman sözlerini, “Alman Sosyal Demokrat Partisi oligarkların servetinin Alman vergi mükellefinin parasıyla kurtarılmasına izin vermeyeceğini duyurmuştu" şeklinde sürdürüyor.

Yardım paketinin Alman parlamentosunda onaylanması sırasında koalisyon muhalefetin desteğine ihtiyaç duyacağından Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, Kıbrıs yönetimiyle yapılan pazarlıkta banka müşterilerinin de kurtarma operasyonuna katılmasında diretmiş ve talebini kabul ettirmişti. Kıbrıs'ın kurtarılması Almanya kadar diğer Euro ülkelerinde de tartışmalara yol açtı. Kıbrıs'ın para birliği açısından vazgeçilmez olduğu tezine katılmayan politikacı ve ekonomistler çoğunlukta.

Frankfurt School of Finance öğretim üyelerinden Martin Faust bütün kriz ülkelerine aynı metodun uygulandığını söylüyor: “Her iki tarafa da yararlı olacak bir çözüm arandı. Böylece Kıbrıs iflastan kurtulacak ve ortaklarında da kurtarma formülü onay bulacaktı.”

Ancak bu uzlaşma, AB'nin 100 bin euroya kadar olan tasarruf hesaplarlının devlet garantisi altına alınması şeklindeki kurallarıyla çelişiyor. Faust, “Kıbrıs'la varılan anlaşmanın bu noktada çelişkili olduğunu teslim etmemiz gerekir" diyor.

"Kıbrıs istisna"

Almanya hükümeti küçük tasarruf sahibinin kurtarma paketine ortak edilmesinde ısrar etmiyor. 100 bin euronun altındaki banka hesaplarının vergilendirilmesinin Almanya'nın buluşu olmadığını belirten Maliye Bakanı Schaeuble, farklı formül bulunduğu takdirde itiraz etmeyeceklerini duyurdu. Almanya'nın tek talebi batık bankaların hissedar ve alacaklılarının da operasyona ortak edilmesi. Bu durumda büyük paralar yatıranların katkı payı artacak. Kıbrıs yönetimi, bankalara hücumu önlemek için kritik oylamanın geçene kadar mudilere ödeme yapılmasını yasakladı.

Alman hükümetinin ekonomik danışma kurulu üyelerinden Peter Bofinger, Euro Bölgesi'ndeki finans sisteminin tehlikede olduğunu ve ortak ülkelerdeki hesap sahibinin de paniğe kapılıp parasını bankadan çekmek isteyebileceğini söyledi. Commerzbank baş iktisatçısı Jörg Kraemer de belli bir güvensizlikten söz edilebileceğini söylüyor fakat ekliyor: “İtalyan ve İspanyolların da paralarını bankadan çekeceklerine ihtimal vermiyorum. Çünkü Kıbrıs'ın istisnai bir durum olduğunu onlar da biliyor.”

Kıbrıs yasalarının para aklamaya göz yummasının ve bankacılık branşının yüksek yabancı iştirak payıyla şişirilmesinin Kıbrıs'a özgü bir durum olduğunu belirten Kraemer, diğer Euro ülkelerinde bunun benzerlerine rastlanamayacağını sözlerine ekliyor.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/ZD/AG/AŞ