Kadına şiddetle mücadele kanununda "eşitlik" düzenlemesi
20 Nisan 2022Kadınlar ile sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifi, AKP tarafından yeniden gözden geçiriliyor. Muhalefetin ve hukukçuların eleştirilerinin dikkate alınarak, Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu iddia edilen düzenlemelerde değişikliğe gidilmesinin planlandığı öğrenildi.
Kadına karşı işlenirse ağırlaştırılmış müebbet
AKP milletvekillerinin imzasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunulan ve kadınlar ile sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifi, 29 Mart'ta TBMM Adalet Komisyonu'nda yaklaşık 12 saatlik süren görüşmenin ardından kabul edilmişti. Teklifle, Türk Ceza Kanunu'nun 82'nci maddesindeki kasten öldürme suçu yeniden düzenlendi ve öldürme suçunun, kadına karşı işlenmesi halinde ağırlaştırılmış müebbet ceza öngörüldü.
Teklifte ayrıca kasten yaralama, işkence, eziyet ve tehdit suçlarının ceza alt sınırları da kadına karşı işlenmesi halinde, erkeğe göre daha fazla artırıldı. Hukukçulara göre ise bu düzenleme Anayasa'nın 10'uncu maddesinde düzenlenen "Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir" ilkesine aykırılık taşıyor.
"Cinsiyet kimliği nedeniyle işlenen suçları kapsasın" talebi
Komisyondaki görüşmeler sırasında muhalefetin hukukçu vekilleri kanun teklifinde bazı maddelerin Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle yeniden düzenlenmesini istemişti. Muhalefet, toplumsal cinsiyet eşitliğine dikkat çekerek, düzenlemenin cinsiyet kimliği nedeniyle işlenen suçları kapsaması gerektiğine dikkat çekmişti.
Muhalefet, ilgili maddelere "Kadınlara karşı toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve bir kadına kadın olduğu için yöneltilen veya kadınları orantısız bir biçimde etkileyen şiddet ve cinsiyet kimliği nedeniyle işlenen suçlar" şeklinde yeni bir bent eklenmesini talep etmişti. Buna karşın, kanun teklifi AKP'nin sunduğu şekliyle komisyonda kabul edilmişti.
Özel: Hazır olduğu halde neden gelmiyor
Teklifin kısa süre içinde TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesi beklenirken, aradan yaklaşık bir ay geçmesine karşın halen görüşülüp kabul edilmemiş olması ise kulislerde "Teklifle ilgili AKP içinde bir anlaşmazlık mı var?" sorusunu gündeme getirdi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de yaşanan gecikmeye dikkat çekti. DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Özel, Meclis Genel Kurulu'nda bu hafta üzerinde tam bir mutabakat olmamasına rağmen Spor Yasası'nın görüşüldüğünü belirtti. Geçen hafta da TBMM'nin uluslararası anlaşmalar için mesai yapmasını, "Meclis bir anlamda haftayı boş geçirdi" sözleriyle değerlendiren Özel, gelecek haftaya yönelik de tatil beklentisinin oluştuğunu kaydetti. Yıllardır konuşulan yasanın Adalet Komisyonu'ndan AKP'nin istediği şekilde geçtiğini vurgulayan Özel, "Hazır olduğu halde bir türlü kadına karşı şiddet ve sağlık çalışanlarına karşı şiddet için caydırıcılıklar içeren kanun gelmiyor" dedi. Özel, "Bu kanunun gelmesine kim engel oluyor? Bundan daha öncelikli hangi kanun olabilir?" sorularını da yöneltti.
"Neden halen gelmiyor açıklanmalı"
İktidarın sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin de önüne geçemediğini savunan Özel, "Pandemi sırasında sadece alkışlamakla yetinenler, hekime karşı, sağlık emekçilerine karşı şiddet vakalarını azaltamadılar. Nihayet kabul ettikleri metin komisyondan geçti, ama Genel Kurul'a gelmiyor" dedi. Yasa teklifinin halen Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmemiş olmasının açıklanması gerektiğini kaydeden Özel, "AK Parti grubu, saraydan talimat gelmeden ne parmak oynatıyor, ne parmak kaldırıyor" iddiasını da dile getirdi.
Kanun teklifi bir kez daha gözden geçirilecek
Edinilen bilgiye göre, gecikmenin sebebi ise AKP'li yetkililerin hukukçuların itirazlarını dikkate alarak harekete geçmiş olmaları. DW Türkçe'ye bilgi veren kaynaklar, teklifin bir kez daha gözden geçirilmesinin gündeme alındığını söyledi. Kanun teklifinin yapılacak değerlendirmelerin ardından TBMM Genel Kurulu'na gelmesi bekleniyor. Başta öldürme suçunu düzenleyen madde olmak üzere kasten yaralama, işkence, eziyet ve tehdit suçlarını düzenleyen maddelerde, eleştiriler doğrultusunda değişiklikler yapılması planlanıyor.
Komisyonda kabul edilen teklif üzerine çalışmalar yürütülürken, "Bir kadın bir kadını öldürdüğünde de mi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alacak?" ya da "Bir kadın, bir erkek ve bir kadını öldürdüğünde nasıl bir ceza ayrımı yapılacak?" sorularına yanıt aranıyor. Bir erkeğin bir kadına yönelik işlediği suçlarda, suçun hangi hallerde mağdurun kadın olmasından kaynaklı olduğunun çerçevesinin nasıl çizileceği de çalışılan konular arasında.
"Bu haliyle Anayasa Mahkemesinden döner"
Düzenlemenin Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ifade eden avukat Onur Tatar, kadın ve erkeği ayırmanın hukuken mümkün olmadığının altını çizdi.
Kadına şiddeti önlemek için geçmişte 7331 sayılı yasa ile TCK'nın 82'nci maddesinin düzenlendiğini belirten Tatar, "Bu madde ile zaten eşe karşı ya da boşanmış da olsa eşe karşı işlenen kasten öldürme fiiline ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası öngörülmüştü" dedi. Ancak bu maddede de eksik olduğunu kaydeden Tatar, "Bize göre, nişanlı, eski nişanlı hatta birlikte yaşama hali de dahil edilmeliydi" diye konuştu. Bir suçla ilgili cinsiyet ayrımı yapmanın pratikte mümkün olamayacağını kaydeden Tatar, "Düzenleme bu haliyle Anayasa Mahkemesinden döner" dedi.
Erden: Zaten çok güçlü yasalarımız var
Bazı hukukçular ise yürürlükte olan yasalara dikkat çekiyor ve kadına karşı şiddetle mücadelede bu yasaların uygulanmasının yeterli olacağını savunuyor. DW Türkçe'nin sorusunu yanıtlayan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Avukat Müjde Tozbey Erden konuyla ilgili, "İktidar istediği kadar yasamızda, anayasamızda kadın erkek eşitliğinden bahsetsin, günümüz uygulamalarında bunu amaçlamadıkları ortada" dedi. Yürürlükte olan Türk Ceza Kanunu ile 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddeti Önleme Kanunu'na dikkat çeken Erden, "Kadınlarımızın kazanımlarını koruyan kadınlarımızı şiddetten uzaklaştıran zaten çok güçlü yasalarımız var" dedi.
"Kanunlarımız uygulanmıyor"
Erden, yasaların uygulanabilir olmasının önemine dikkat çekti. İktidarın, yasaların uygulanmasına izin vermediğini öne süren Erden, "Kollukta, mahkemelerde, idari kurumlarda kadına yönelik kesinlikle kanunlarımız uygulanmıyor. Uygulanmadığı için de zaten kadınlarımız şiddete maruz kalıyor" dedi. Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çıkma kararını da eleştiren Erden, "İktidar bugün kadın erkek eşitliğini getireceğini söylüyor. Biz bu samimiyetsizliğe inanmıyoruz" ifadesini kullandı.