Karadeniz turu CHP’deki görüş ayrılığını derinleştirdi
5 Mayıs 2022İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Rize, Artvin ve Trabzon’u kapsayan üç günlük Karadeniz turunun ardından Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmaları yeni bir boyut kazandı. İmamoğlu’nun köşe yazarları ve gazetecilerle birlikte çıktığı Karadeniz turu kapsamındaki il ziyaretlerinin mitinge dönüşmesi, "İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığına mı hazırlanıyor?" sorusunu gündeme getirdi.
DW Türkçe, CHP kulislerinde İmamoğlu’nun Karadeniz turunun yankılarını araştırdı. CHP’de aralarında Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu bazı üst düzey isimler, İmamoğlu’nun adaylık çalışmasına başladığını ancak bu durumun genel merkezdeki fikir ayrılıklarının belirginleşmesine neden olduğunu dile getirdi. Bir yetkili, Kılıçdaroğlu’nun Parti Meclisi üyelerinden belirlediği MYK içerisinde bazı üyelerin Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıktığını ve bunu da dile getirmeye başladığını ifade etti. Yetkili, Ekrem İmamoğlu’nun adaylığından yana olan bu MYK üyelerinin, kamuoyu araştırma sonuçlarını gerekçe gösterdiğini ve Kılıçdaroğlu’nun adaylığının "seçilebilirlik" kriterine uymayacağı görüşünü savunduğunu ifade etti.
"İkinci Sarıgül olacak" diyenler de var
CHP içerisinde yapılan yorumlarda İmamoğlu’nun Karadeniz ziyareti ile ilgili ağırlıklı olarak, "Ne yapmaya çalışıyor, anlamıyoruz", "İkinci Sarıgül vakası olacak" gibi değerlendirmeler öne çıkıyor. 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde CHP’den aday olduğu Şişli Belediye başkanlığını ikinci kez kazanan Mustafa Sarıgül, 2005 yılında CHP’nin 13. Olağanüstü Kurultayı’nda Genel Başkan Deniz Baykal’a karşı aday olmuş ve seçimi kaybetmişti. Sarıgül, daha sonra da partiden ihraç edilmişti. Partide çok az da olsa dillendirilen bir görüşe göre ise, Karadeniz'deki halka seslenişlerinde 6’lı masanın önemine vurgu yapan ve Kemal Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener’e teşekkür eden İmamoğlu, bu masaya destek olmak istiyor.
İmamoğlu’nun B planı başbakanlık mı?
İmamoğlu cephesinden alınan bilgilere göre ise Ekrem İmamoğlu, mitinge çevireceği bölge gezileriyle arkasında bir halk hareketi olduğunu ortaya koymak istiyor ve bu şekilde genel merkezi, kendisini aday göstermeye zorlamayı hedefliyor. İmamoğlu’nun bir de B planı bulunduğu iddia ediliyor. Buna göre cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili istediğini elde edemezse CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturarak, buradan da başbakanlığa yürümeyi hedefliyor.
İmamoğlu’nun Karadeniz ziyareti ile ilgili genel merkezden izin alıp almadığı ya da bilgilendirip bilgilendirmediği konusunda da tartışmalar yaşanıyor. Bir parti yetkilisi, belediye başkanlarının programlarıyla ilgili parti içerisinde resmi bir izin sürecinin bulunmadığına dikkat çekti. "En fazla genel başkana ya da ilgili başkan yardımcısına telefonla bilgilendirme yapılır" ifadesini kullanan yetkili, genel merkez tarafından yapılan "Bilgimiz var" açıklamalarını hatırlattı. Ancak, İmamoğlu’nun Rize, Artvin ve Trabzon ziyaretlerindeki mitinglerinde herhangi bir parti bayrağı ya da logosunun kullanılmaması, örgütün programlara destek vermediği yorumlarına neden oldu.
CHP’li yetkili: Anlam yüklemek doğru değil
CHP’li üst düzey bir başka yetkili ise, örgütün programlara destek vermediği iddialarına karşın, İmamoğlu’nun Karadeniz’de il başkanları tarafından karşılandığına dikkat çekti. Yetkili, "Genel başkan 'bilgim var' diyor. Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız 'bilgim var' diyor. Dolayısıyla buradan bir anlam çıkarmak doğru değil" ifadesini kullandı.
Aynı yetkili, cumhurbaşkanı adayının 6’lı masa tarafından belirleneceği konusunda mutabakat bulunduğunu hatırlatarak, "Bu ziyaretin adaylık çalışması olarak değerlendirilmesi doğru değil" diye konuştu.
Bu arada bir parti yetkilisi de Ekrem İmamoğlu’nun mitinge dönüşen Karadeniz ziyaretinin ilk MYK toplantısında, ardından da 16 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olağan Parti Meclisi toplantısında gündeme geleceğine dikkat çekti. Aynı yetkili, ziyaretle ve sonrasında yaşanan tartışmalarla ilgili Parti Meclisi üyelerinin görüşünün alınacağını vurguladı.
Karadeniz gezisine ilişkin tartışmalara eski CHP’liler de katıldı. CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, "Sorun, CHP'nin yönetilememesidir. Her partinin, kurumun iç sorunları vardır, olacaktır da. Birinci adamlar bu sorunları kendi iç organlarında ve muhatapları ile konuşarak çözerler" dedi. Kılıçdaroğlu’nun belediye başkanları, il başkanları, milletvekilleri ve yardımcılarını kamuoyuna şikayet ederek itibarsızlaştırma yöntemini tercih ettiğini öne süren Ateş, "Bir anlamda kendisi ayakta kalsın diye kadrolarını, partisini çürütmektedir. Sorumlu bir yöneticinin başvurmadığı bir yöntemdir; acizliktir" diye konuştu.
İYİ Parti’li yetkili: Siyasal tavrıyla ilgili yorum yapmayız
CHP cephesinde bu gelişmeler yaşanırken, bu tartışmaların yerel seçimlerde CHP ile ittifak yapan İYİ Parti’de nasıl yankılandığı da merak konusu oldu. İYİ Parti’li yöneticiler İmamoğlu’nun Karadeniz gezisi ile ilgili yorum yapmaktan kaçındı. İYİ Parti’li üst düzey bir yetkili ise İmamoğlu’nun Millet İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğunu hatırlatarak, "Dolayısıyla şehirdeki icraatlarıyla ilgili olumlu ya da olumsuz değerlendirme yapabiliriz ve yapıyoruz da" dedi. Aynı yetkili, başka partinin mensubu olan bir belediye başkanının siyasal tavırlarıyla ilgili değerlendirme yapmalarının ise uygun olmayacağını ifade etti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, belediye projelerini yerinde incelemek üzere 15 Nisan’da İstanbul’a gitmiş ve burada Ekrem İmamoğlu ile birlikte basın açıklaması yapmıştı. Kılıçdaroğlu, burada yaptığı açıklamada, "Hepinizin huzurunda kendisini yürekten kutluyorum. Başarı kendisinin bireysel başarısı değil, başarı İstanbul’un başarısı" ifadesini kullanmıştı. Bu açıklamadan bir hafta sonra ise Sözcü Gazetesi’ne açıklama yapan İmamoğlu, adaylıkla ilgili soruya, "Sorumluluğumun farkındayım, kendimi taca ya da auta atmıyorum" yanıtını vermişti. Kılıçdaroğlu’nun da 26 Nisan Salı günü TBMM’de son yaptığı grup konuşmasında, "Ya bana katılın ya şimdi, şu anda yolumdan çekilin” sözleri dikkat çekmişti. Bu ifadelerle ilgili çeşitli yorumlar yapılırken Kılıçdaroğlu’nun adaylık konusunda kendisine muhalif olan isimleri hedef aldığı iddia edildi.