Kazakistan'daki protestolar Putin için kabus mu fırsat mı?
7 Ocak 2022Kazakistan, Rusya için ne kadar önemli? Eski Sovyet cumhuriyeti Kazakistan ile olan yaklaşık 7 bin 600 kilometrelik sınırı bile bu ülkenin Rusya için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. İki ülke arasındaki sınır, dünyadaki en uzun kara sınırlarından birini oluşturuyor. Kara sınırının uzunluğunun yanı sıra Kazakistan, askeri açıdan da büyük önem taşıyor. Örneğin, Kapustin Yar askeri deneme üssünün bir bölümü Kazakistan topraklarında bulunuyor. Rusya, jeopolitik açıdan bütün bölgede olduğu gibi Kazakistan'ı da arka bahçesi olarak görüyor.
Rusya'nın protestoların kontrol altına alınmasına katkı sağlamak için Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev'in talebi üzerine ülkeye asker göndermesi de kendi çıkarları ile bağlantılı. Eski Sovyet cumhuriyetlerinin oluşturduğu Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) kapsamında gönderilen "barış gücü" adlı birliklere Rusya liderlik ediyor.
Kazakistan'daki gelişmeleri DW'ye değerlendiren Rus siyaset bilimleri uzmanı Nikolay Petrov, Kazakistan'daki protestoların Rusya için "ciddi bir tehdit" olduğu görüşünde. Petrov, uzunluğu nedeniyle Rusya-Kazakistan sınırının yeterince iyi korunmadığına dikkat çekiyor.
Rusya ile Kazakistan arasındaki iş birliği
Eski Sovyet cumhuriyetleri ile karşılaştırıldığında yüzölçümü açısından büyük ve refah düzeyi yüksek olan Kazakistan, Rusya ile en sıkı ilişkilere sahip ülke konumunda bulunuyor. Kazakistan, Rusya ve Belarus ile birlikte, Rusya Devlet Başkanı Vladmir Putin'in prestij projeleri arasında sayılan ve Avrupa Birliği'ni örnek alan Avrasya Ekonomik Birliği'nin kuruluşuna öncülük etti. Resmi verilere göre, 2020 yılında Rus üniversitelerinde öğrenim gören yabancı öğrenciler arasında sayısı 60 bini aşan Kazaklar, en büyük grubu oluşturuyordu.
Moskova'daki Leweda Kamuoyu Araştırma Merkezi'nin yaptığı anketlerde, Rusların üçte biri yıllarca Kazakistan'ı Belarus'tan sonraki dost ülke olarak değerlendirdi. Dost ülkelerin sorulduğu bu anketlerde, 2014 yılından beri ise Kazakistan Çin'in ardından üçüncü sırada yer alıyor.
Rusya Başbakanı Mihail Muşistin ile istifası kabul edilen Kazakistan Başbakanı Askar Mamin, Aralık ayında yaptıkları açıklamada ticaret hacminin rekor düzeye ulaştığını açıklamıştı. Moskova açısından Kazakistan'ın stratejik olarak önemli olmasının bir nedeni de Baykonur Uzay Üssü'nün Kazakistan topraklarında bulunması. Eski Sovyetler Birliği'nden Kazakistan'a miras kalan bu uzay üssü için Rusya Kazakistan'a yılda yaklaşık 115 milyon dolar kira ödüyor. Rusya, kendi topraklarında yeni bir uzay üssü inşa etse de, Baykonur'u da kullanmaya devam etmeyi planlıyor.
Kazakistan'da ABD menşeli petrol şirketlerinin yanı sıra Rus petrol şirketleri de faaliyet gösteriyor. Kazakistan'daki uranyum işletmelerinde de Rusya'nın iştiraki bulunuyor. Moskova ayrıca yakında Kazakistan'da nükleer enerji santrali kurmanın planlarını yapıyor. Kazakistan'daki elektrik ihtiyacının artması üzerine Kazakistan, Rusya'dan elektrik tedariki konusunda yardım talep etmişti.
İki ülke arasında farklı alanlardaki iş birliğine rağmen Moskova'daki düşünce kuruluşlarından Rusya Dış İlişkiler Konseyi'nin bir analizinde, Kazakistan'ın sosyal ve ekonomik kalkınmasında Rusya'nın "cazip bir model" oluşturmadığı belirtiliyordu. Orta Asya ülkesi yönetimi ve toplumunun Avrupa'dan Türkiye'ye ve Singapur'a kadar "farklı rol modellerinin" olduğu ifade ediliyordu.
Rusya, Kazakistan'ın kuzeyini ilhak edebilir mi?
Belarus'un aksine Rus kredilerine bağımlı olmayan Kazakistan, Rusya ile yakın ilişkilere rağmen Moskova ile belirli bir mesafeyi de korumak istiyor. Kazakistan'ın Kiril alfabesi yerine Latin alfabesini kullanma kararı Rusya'da, iki ülke arasındaki ilişkilere 'mesafe koymak' olarak değerlendirilmişti.
Öte yandan, yaklaşık 19 milyon nüfuslu Kazakistan'ın kuzey bölgelerinde yaşayan Rusların sayısı 3 milyon 500 bine yaklaşıyor. Her iki ülkede de yıllardır, Kırım Yarımadası'nda olduğu gibi Rusya'nın Kazakistan'ın kuzey bölgelerini ilhak edebileceği yönünde spekülasyonlar yapılıyor. Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, 2019 yılında DW ile yaptığı bir röportajda bu yöndeki spekülasyonları reddederek, iki ülke arasındaki ilişkilerin "kesinlikle güven içinde ve komşuluk" temelinde olduğunu ifade etmişti.
2020 yılı sonunda yaşanan bir polemik aslında bu spekülasyonların nasıl bir gerginlik yarattığını ortaya koydu. Rus meclisinin alt kanadı Duma üyesi olan Vyatşeslav Nikonov, Kazakistan topraklarını "Rusya'nın büyük bir hediyesi" olarak nitelendirdi. Kazakistan Dışişleri Bakanlığı'nın bu ifadeye tepki göstermesi üzerine Nikonov geri adım attı, Cumhurbaşkanı Tokayev de Kazakistan'ın bağımsızlığı savunan bir makale kaleme aldı.
Şimdi Rusya'nın Kazakistan'a yönelik tutumuna ilişkin sosyal medya platformlarında yine tartışmalar yaşanıyor. Bu tartışmalarda, Putin'in "barış gücü" kapsamında gönderdiği askeri birlikleri, Kazakistan'daki askeri varlığını kalıcı hale getirmek için bir fırsat olarak kullanabileceği iddia ediliyor. Rusya'nın Kazakistan'da askeri üssü bulunmuyor.
"Renkli devrim" endişesi
Kazakistan'daki protestolar, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin açısından da bir kabus oluşturuyor. Kremlin, Gürcistan'daki pembe devrime ve Ukrayna'daki turuncu devrime işaret ederek bu tür protetoları "renkli devrimler" olarak nitelendiriyor. Moskova, bu tür protesto eylemlerinin arkasında Batı'nın olduğunu iddia ediyor.
Yine Rusya'nın müttefiklerinden Ermenistan'da 2018 yılındaki protestolar başarıyla sonuçlanmıştı. Belarus'ta 2020'deki seçimlerin ardından kendini devlet başkanı ilan eden Aleksander Lukaşenko ise protestoları şiddet ile bastırmıştı. DW'ye konuşan Rusya uzmanı Hans-Henning Schröder, "Rusya'nın bütün büyük komşuları sosyal huzursuzluklarla sarsıldı" diyerek şu değerlendirmeyi yapıyor: "Kremlin'de oturan birinin, Rusya'nın bir sonraki ülke olup olmayacağını merak etmesi gerekir."
Roman Goncharenko
© Deutsche Welle Türkçe