Kursk Harekatı: Kiev'in planı ne?
13 Ağustos 2024Ukrayna ordusunun geçen hafta sürpriz bir şekilde kara birlikleri ile Rusya sınırını aşarak Kursk bölgesinde yürüttüğü harekat devam ediyor. Rus ordusunun müdahalesine ve bölgeye takviye güçlerle teçhizat ve silahlar gönderilmesine rağmen Ukraynalı askerler ele geçirdikleri mevzilerden çıkarılamadı. Ukrayna Genelkurmay Başkanı Oleksandr Sirski, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Rusya topraklarındaki Kursk bölgesinde yaklaşık bin kilometrekarelik bir alanın Ukrayna askerlerinin kontrolünde olduğunu bildirdi.
Rus yetkililer de 28 köy ve kasabanın Ukrayna ordusu tarafından ele geçirildiğini, yaşanan çatışmalar sebebiyle bölgede yaşayan yaklaşık 120 bin kişinin iç bölgelere tahliye edildiğini duyurdu.
Kiev'in amacı ne?
ABD'deki New Hampshire Üniversitesi'nden dış politika ve güvenlik siyaseti uzmanı Profesör Jen Spindel, Kursk harekatının, Ukrayna yönetiminin Rus işgaline karşı savunma savaşında strateji değişikliğine gittiğinin göstergesi ve bunun "ilk adımı" olduğunu ifade ediyor.
DW'nin sorularını yanıtlayan Spindel, "Ukrayna bu savaşı, geride kalan iki yılda olduğu gibi sürdüremez. Bunun için yeterli personele ve cephaneye sahip değil" dedi. Spindel, geçen Mayıs ayında ABD'de yayımlanan siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler dergisi Foreign Affairs'de çıkan röportajında, Ukrayna'nın savaş stratejisini değiştirmesi gerektiğini belirterek, "göz hizasında bir savaş yerine yıpratma savaşı" yürütülmesi ve savaşın asimetrik bir biçimde sürdürülmesi önerisini dile getirmişti. Prof. Spindel'in "asimetrik savaş" tabiri ile kastettiği yöntem, birçok açıdan üstün olan Rus ordusuna karşı açık cephede savaşmak yerine, Ukrayna ordusunun gücüne uygun taktiklerle düşmanla mücadele etmesini öngörüyor. Kursk bölgesinde halihazırda yaşanan çatışmalar da Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin böyle bir anlayışa geçtiğinin bir işareti olarak değerlendiriliyor.
"Ukrayna, Rus topraklarının dokunulamaz olmadığını gösteriyor" diyen Jen Spindel, Kiev'in bu yeni strateji ile "Ukrayna'yı bombalayan ve yakıp yıkan Rus güçlerinin dikkatini başka yöne çektiğini" vurguluyor.
Ukrayna Kursk'a neden girdi?
Kara kuvvetlerinin Rus topraklarına girmesinin üstünden bir hafta geçmesine rağmen Kiev'in konu hakkında çok az açıklama yapması dikkat çekici. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy şu ana dek sadece tek cümlelik bir açıklamada bulunarak, "savaşı saldırganın bölgesine taşıdıklarından" söz etti.
Ukraynalı üst düzey bir subay ise AFP haber ajansına geçen hafta sonunda verdiği demeçte, Kursk harekatının "binlerce" askerle gerçekleştirildiğini ve hedeflerinin Rus kuvvetlerini cepheyi "genişletmeye" zorlamak ve durumlarını "istikrarsızlaştırmak" olduğunu belirtmişti.
Pazartesi günü konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "Rakip gelecekteki müzakereler için pozisyonunu iyileştirmeye çalışıyor" ifadesini kullanmış, ancak bunda başarılı olamayacağını sözlerine eklemişti. Putin, Rusya'nın şu an için öncelikli amacının da Ukrayna güçlerini sınır dışına atmak olduğunu dile getirdi.
Rus kaynakların aktardığına göre 6 Ağustos'ta sınırı geçerek Kursk bölgesine giren Ukrayna askerleri hızlı bir ilerleyişle 10 kilometre kadar derine sızdı. Bazı medya organları, Ukrayna ordusu birliklerinin geçen bir hafta içinde sınırdan 30 kilometre derinliğe kadar bir bölgeyi kontrol altına aldığını ve çok sayıda köyü ele geçirdiğini aktarıyor. Verilen bilgilere göre cephe hattında an be an değişiklikler oluyor.
Rusya Savunma Bakanlığı ise Ukrayna hücumunun durdurulduğunu ve şu an sınır bölgesinde iki noktada çatışmaların devam ettiğini öne sürdü. Moskova, Rus kaynaklarının verdiği bilgilere göre, en yakın çatışma noktasına 30 kilometre mesafede de olsa, savaşın Kursk Nükleer Santrali yakınlarına gelmiş olmasından endişe duyuyor.
Ukrayna'nın Kursk harekatı, savaşın başlangıcından bu yana Ukrayna ordusuna bağlı birliklerin Rusya sınırları içindeki ilk operasyonu olma özelliğini taşıyor. Geçen yıl Kursk'un güneyinde yer alan Belgorod bölgesinde, savaşta Ukrayna'ya destek veren muhalif Rus birlikler, küçük gruplar halinde Rus ordusuna bağlı güçlerle çarpışmıştı.
"Moral açısından iyi, savaşın gidişatı açısından önemsiz"
Avusturyalı Askeri Tarihçi Albay Markus Reisner, söz konusu harekatı Ukrayna açısından "titiz hazırlıkların bir sonucu", Rusya tarafından bakıldığında ise "keşif faaliyetlerinin tümden iflası" olarak değerlendiriyor. Muhabere alanında Kiev'in bu harekatla "önemli bir zafer" elde ettiğini vurgulayan Reisner, tüm gözlerin şu an Kursk'a çevrildiğini ve Rus ordusunun ilerleme kaydettiği Ukrayna'nın doğusundaki Donbas bölgesinin ikinci planda kaldığını belirtiyor.
Ukrayna'nın Kursk'taki kazanımlarını bir süre daha elinde tutabilmesi halinde Rusya'nın birliklerini yeniden konumlandırmak zorunda kalacağını dile getiren Albay Reisner, bunun da Donbas üzerindeki baskıyı azaltacağını aktardı.
Berlin merkezli düşünce kuruluşu Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nden (ECFR) Gustav Gressel ise yaşanan gelişmelere Ukrayna açısından daha kuşkulu yaklaşıyor. Gressel DW için yaptığı değerlendirmede, Kursk harekatının Ukrayna ordusunun "morali açısından iyi, savaşın gidişatı açısından önemsiz" olduğunu savunuyor.
Harekatın ilk günlerinde, "Rusya'nın, Ukrayna hücumunu durdurmak için, Ukrayna'nın doğusundaki birliklerini kaydırdığına dair herhangi bir emare olmadığını" dile getiren Gressel, son gelen ancak henüz doğrulanmayan haberlere göre Rusya'nın, Ukrayna'nın kuzeydoğusundaki bazı birliklerini Kursk'a çekmiş olmasını, "Cephe hattının Rusya topraklarına doğru genişlemesi, Ukrayna hatlarının birbirinden daha da uzaklaşmasına neden olacağından ilk etapta Moskova'nın işine gelir" diyor.
Uzmanlara göre Ukrayna, Kursk harekatı ile Putin'in de dile getirdiği gibi Rusya'yla olası müzakerelerde daha iyi bir pozisyonda olma hedefinin kapısını aralayabilir.
Ukrayna'yı yakından takip eden gazeteci-yazar Winfried Schneider-Deters, harekatın "bir buçuk seneden bu yana yıpratıcı bir savaşta 'sadece' mevzisini savunan" Ukrayna kuvvetlerinin moralini arttırabileceğini ve onlar açısından bu hücumun öneminin, özellikle de düşman bölgesinde olması açısından üst düzeyde olduğunu dile getiriyor. "Ukrayna yönetimi bir ihtimal Rusya'ya ama özellikle de Batı ülkelerine gücünün bitmediğini ve Batı'dan silah yardımının devam etmesi halinde savaşı kazanma olasılığının olduğunu göstermek istiyor olabilir" tahmininde bulundu.
ABD ve diğer müttefikler ne diyor?
Winfried Schneider-Deters'e göre Ukrayna'nın harekatı savaşta bir "dönüm noktası" ve "çoktan olması gereken" bir operasyon. Daha önce ABD liderliğindeki Batı'nın, savaşın daha geniş alanlara yayılması endişesi ile Ukrayna'yı böylesi bir harekattan alıkoyduğunu belirten Schneider-Deters, Kiev'in artık buna kulak asmamasını doğru bulduğunu vurguluyor.
Washington, Berlin ve diğer hükümetlerin Ukrayna'ya uzun süre, silahlarını Rus topraklarına çevirme yasağı koyduğunu ifade eden Schneider-Deters, bu yasağın geçen Mayıs ayında Rus ordusunun Harkiv'e yönelik operasyonunun ardından kalktığını dile getiriyor. Ancak Kiev'e yakılan bu yeşil ışık sadece sınır bölgesini kapsıyor. Örneğin ABD'nin, Ukrayna'ya verdiği ATACMS füzelerinin yalnızca Rus işgali altındaki Ukrayna topraklarındaki hedeflere yönelik kullanılmasını şartı hala geçerliliğini koruyor.
ABD şu ana dek Ukrayna'nın Kursk harekatı ile ilgili olarak oldukça çekimser bir tavır içinde. Jen Spindel'e göre, çatışmaların şiddetini azaltmak için son günlerde Washington ile Kiev arasında, üst düzeyde çok sayıda telefon görüşmesi yapılmış olabilir.
Ukrayna birlikleri ne kadar ilerleyecek?
Prof. Spindel Kursk harekatının hedefinin Moskova'ya kadar ilerlemek olduğunu sanmadığını ifade ederek böyle bir şeyin kimsenin çıkarına olmayacağını belirtiyor. Ukrayna ordusunun Rusya topraklarında ne kadar ilerlerse iaşe ve bakım hattının kesilme riskinin o denli artacağını dile getiren Spindel, Ukrayna'nın hedeflerine ulaşabilmesi için Rusya topraklarında çok da ilerlemesine gerek olmadığını savunarak, "(Rus birliklerin) toplanma alanlarına ve Rusların silahlarını bulundurduğu yerlere kadar girmek yeterli olacaktır" diyor.
Spindel'e göre Rusya önümüzdeki günlerde "ağır bir yanıt" vermez ise Ukrayna ordusu Rusya topraklarında başka hedeflere de saldırmayı deneyebilir.
Kiev'in tüm bu gelişmeler yaşanırken Batılı ortaklarının taleplerini de gözönünde bulunduran bir denge siyaseti izlemesi gerektiğini belirten Prof. Jen Spindel, Ukrayna'nın şu ana dek "Rusya'da net bir operasyon için yeterli" derecede ilerlediğini ancak bu ilerleyişin "daha kapsamlı bir harekat endişesi yaratacak kadar büyük" olmadığını vurguladı.
Ukrayna'nın Rusya topraklarında gerçekleştirdiği harekatın savaşın gidişatına önemli bir etkisi olmayacağını savunan Spindel, Ukrayna'nın bundan sonra da öngörülemeyen benzer operasyonlarla "Rusya'nın dengesini bozmaya" çalışabileceğini dile getiriyor.