MM: Aşırı sağın yükselişi gökten zembille inmedi
15 Mayıs 2019Alman Federal Emniyet Teşkilatı‘nın (BKA) 2018 siyasi suçlar raporu, Koblenz'te yayımlanan Rhein-Zeitung'un gündeminde. Gazetenin yorumunda aşırı sağcı şiddetin yükselişte olması ele alınıyor:
"Aşırı sağcı grupların ağının giderek genişlediği gözlemleniyor. Geçen yaz gerçekleşen kanlı Chemnitz olaylarına verilen tepkiler, bu grupların saatler içerisinde yüzlerce, günler içerisinde de binlerce kişiyi sokağa dökebildiklerini zaten su yüzüne çıkarmıştı. Güvenlik birimlerinin aşırı sağcı şiddetle mücadelede rol üstlenen personel sayısını artırması iyi bir gelişme."
Mannheimer Morgen gazetesinde yer alan yorumda ise, aşırı sağın yükselişi ile Alman merkez siyasetinin dilinin son yıllarda değişmesi arasında parallelik kuruluyor:
"Birkaç ay önce Chemnitz'teki eylemlerde olduğu gibi, aşırı sağcıların internette daha iyi örgütlenmeleri, devlet ve güvenlik organları adına iletişimde bulunmaları sözkonusu olamaz. Böyle bir şeyin yeniden meydana gelmesine asla izin verilmemeli. Ancak bu yaşananlar gökten zembille inmedi. Bunlar, siyasi iklimin değişime uğramasının bir sonucu, ki bunun altında (İçişleri Bakanı Horst) Seehofer'in ve nice siyasetçinin de imzası var. Önceden tasavvur edilemez olan ifade biçimleri, son birkaç yılda olağan hale geldi."
Frankfurter Allgemeine Zeitung'daki yorumda ise, Avrupa Birliği'nin (AB) ABD'den bağımsız bir savunma politikası gütme arzularına odaklanılıyor:
"Trump yönetiminin, AB ile yeni savunma politikası işbirliğinden hoşnutsuz olması şaşırtıcı değil. Amerikalı politikacılar, Avrupalıların askeri özgürleşim çabalarını her daim kuşkuyla karşıladı. NATO onların gözünde daha iyi çünkü orada ortaklarını kontrol altında tutabiliyorlar. Bu yüzden Avrupa merkezli silahlanma projeleri yalnızca bir iş ve para meselesi değil, aynı zamanda siyasi bir mesele: AB, ABD'den ne derece bağımsız olmalı? Trump göreve geldiğinden beri yanıt maalesef 'mümkün olabildiğince bağımsız'. Müttefiklerinin çıkarlarını umursamayan ve herkesi ilgilendiren ittifakı sürekli sorgulayan bir başkana bel bağlanmaz… Eğer AB için savunma önemliyse, bunu kendi gücüyle yapması gerekecek."
Wiesbadener Kurier gazetesinde ise, Alman kimya ve ilaç devi Bayer'in geçen yıl satın aldığı Monsanto firmasının ürettiği, glifosat içeren zirai ilaç Roundup ile ilgili dava mercek altına alınıyor. Gazete sütunlarında, ABD'deki mahkemede Monsanto'ya iki milyar dolar ceza verilmesi yorumlanıyor:
"Monsanto anlaşmasının toplumsal ve finansal sonuçlarına ilişkin uyarılar bol miktarda mevcuttu. Şirket yönetimi hasar kontrolü yapmayı bile beceremiyor ve bu süreçte izleyici rolünü üstlenmiş vaziyette. Çünkü şirketin kaderi, artık kendi ellerinde bulunmuyor. Şirketin kaderi artık Amerikalı yargıçların elinde."
BÜ,GA
© Deutsche Welle Türkçe