1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mülteciler için cazip ülke: Türkiye

29 Aralık 2010

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin Türkiye ülke raporuna göre 2011 yılında ülkedeki mültecilerin sayısı artış gösterecek. Bu durum AB’yi de yakından ilgilendiriyor. İstanbul'dan Selçuk Oktay'ın haberi:

https://p.dw.com/p/zr2t
Fotoğraf: AP

Türkiye birçok konuda olduğu gibi mülteci ve göçmenlerin geçişi anlamında da köprü niteliği taşıyan ülkelerden biri. Türkiye'nin coğrafi konumu ülkede yer alan mültecilerin sayısının ciddi boyutlara ulaşmasına neden oluyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) rakamlarına göre, 2010 yılının ocak ayında Türkiye’deki farklı kategorilerdeki mültecilerin sayısı 989 bin civarında oldu. Bunun yanında yine 2010 yılının ocak ayı rakamlarına bakılırsa Türkiye’den çoğunlukla Avrupa Birliği ülkelerine geçen mültecilerin sayısı da 156 bin civarında görülüyor. Bu rakam Avrupa Birliği (AB) için bu anlamda en sorunlu ülkelerden biri olan Ukrayna ile karşılaştırıldığında Türkiye’nin mülteciler için ne denli sık kullanan bir geçiş olduğu ortaya çıkıyor. Zira UNHCR’nin Ukrayna’ya ilişkin verilerine göre Ocak 2010 itibariyle ülkeden geçen mültecilerin sayısı 26 bin civarında mülteci bulunuyordu.

2011’de Türkiye’de artış bekleniyor

Türkiye’nin barındırdığı mültecilerin sayısının 2011 yılında artması bekleniyor. UNHCR’nin Türkiye’ye ilişkin hazırladığı projeksiyonlara göre farklı kategorilerdeki mültecilerin sayısını Aralık 2011’de bir milyon sayısını aşacak. Bu grubun büyük çoğunluğunu 964 bine varan sayıları ile ülke içinde yerinden edilenler oluşturuyor. 90’lı yıllarda ülkenin Güneydoğu ve Doğu bölgelerinde yaşanan olaylar sonrası bölgeyi terk edenlerin sayısı, bu konuda farklı saptamalar da olsa genel olarak bu düzeyde kabul ediliyor. Yerinden edilenler ile birlikte herhangi bir ülkeye vatandaşlığı olmayan sığınmacıların sayısı düşüldüğünde Türkiye’nin 2011 yılının sonunda topraklarında yaklaşık 37 bin mülteciye ev sahipliği yapacağı öngörülüyor.

İranlı ve Afgan mülteciler artacak

UNHCR Türkiye Temsilciliği Sözcüsü Metin Çorabatır, 2011 yılına ilişkin yapılan bu tahminlerin 2009 ve 2010 yılındaki insan hareketleri incelenerek oluşturulduğunu belirtiyor. Çorabatır, 2008’e göre son dönemde ciddi bir artış olduğunu ve 2011’de de Türkiye’deki mülteci sayısındaki artışın devam edeceğini belirtiyor. Türkiye’ye geleceği tahmin edilen mülteci rakamlarında daha önce de olduğu gibi İran ve Afganistan’ın önemli bir yeri bulunuyor. Komiserliğin Türkiye raporuna göre, İran’dan gelen mültecilerin sayısı 2010 yılının ocak ayında 2 bin 230 iken 2011 aralık ayında 5 bin 550 olacak. Aynı şekilde Afganistan’dan gelecek mültecilerin sayısında da çarpıcı bir yükselme olacağı vurgulanıyor. Aynı rapora göre ocak 2010’da 370 olan Afgan mülteci sayısı aralık 2011’de 5 bin 420 olacak. Komiserliğin Türkiye Sözcüsü Çorabatır, İran’da seçimlerden sonra oluşan sürecin 2011 yılında da devam edeceğini beklediklerinden bu yönde tahminler yaptıklarının altını çiziyor. Afganistan’a ilişkin durumun da 2011 gibi kısa bir vadede düzelmeyeceğini anlatan Çorabatır, “Afganistan’daki uluslararası gücün istikrarı sağlamaya yönelik çalışmalarına rağmen gelişler sürüyor. 2010’da bunu gördük. 2011’de de bu devam edecektir” diyor.

Yunanistan’da mülteci sistemi çökmüş durumda

Avrupa Birliği’ne komşu olan ve mülteci hareketlerinde önemli bir geçiş noktası olan Türkiye’ye ilişkin bu eğilimler Avrupa Birliği’ni de yakından ilgilendiriyor. Zira Çorabatır’ın da ifade ettiği gibi geçmişte Afganların Türkiye üzerinden de batıya gitme durumu söz konusu olmuştu. UNHCR Türkiye Sözcüsü’nün belirttiğine göre AB, Türkiye üzerinden siyasi sığınma talebi ile gelen insanları kabul etmeye başladı. Böylelikle Türkiye’nin durumu AB’yi yakından ilgilendiren bir konum aldı. Bununla birlikte hukukî düzenlemeler ve uygulamalarda AB ülkeleri bazında temel problemler bulunuyor. Yunanistan’daki mülteci kabul sistemi kelimenin gerçek anlamıyla çökmüş durumda. Yunan hükümeti bu yönde düzenleme çalışmalarına başlasa da ülkenin mülteci kabul oranı neredeyse sıfır düzeyinde.



AB’de “yük paylaşımı” sorunu

Ekonomik sebeplerle AB’ye girmeye çalışanların ilk durağı Yunanistan olduğu için Yunan otoritelerinde bu konuda ciddi rahatsızlıkların olması doğal bir durum olarak değerlendiriliyor. Türkiye sınırındaki Frontex birlikleri de bu rahatsızlığı önlemek adına oluşturuldu. Kaçak göç için kurulan Frontex’in ilk aşamalarında siyasi sığınma için gelenleri de geri çevireceği korkusu yaşanıyordu. Ancak UNHCR Türkiye Temsilciliği Sözcüsü Çorabatır, Frontex’in siyasi mültecileri geri çevirdiğine ilişkin bir sinyal almadıklarını belirtiyor. Siyasi sığınma ve kaçak göç konusunda Avrupa Birliği konusunda hukukî düzenlemelere ilişkin ciddi rahatsızlıklar bulunuyor. Mülteci hareketlerine ilişkin Dublin Sözleşmesi’ne göre mülteciler hangi AB ülkesine girerse o ülke tarafından kabul ediliyor. Bu durum başta Yunanistan olmak üzere birliğin sınır ülkelerinde önemli handikaplar yaratıyor. Birliğin yanıbaşındaki Türkiye’de 2011 projeksiyonları artış grafiği çizerken önümüzdeki yıl mülteciler konusundaki bu yük paylaşımı rahatsızlığının daha da çok gündeme gelmesi bekleniyor.

Flash-Galerie Iranische Flüchtlinge Türkei
Fotoğraf: DW
UNHCR Türkiye Temsilciliği Sözcüsü Metin Çorabatır
UNHCR Türkiye Temsilciliği Sözcüsü Metin ÇorabatırFotoğraf: DW


© Deutsche Welle Türkçe


Haber:
Selçuk Oktay / İstanbul


Editör: Murat Çelikkafa