Mültecilere yönelik kısıtlamalar tartışma yarattı

Almanya'da muhalefet partileri mültecilerin aile birleşimine getirilen kısıtlamaların artık kaldırılmasını istiyor. Birlik 90/Yeşiller Partisi ile Sol parti, azalan göçü gerekçe göstererek hükümetten 2016'da iltica başvurusunda bulunanların aile birleşimine getirdiği geçici kısıtlamaları kaldırmasını talep etti.

Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti‘den (SPD) oluşan hükümetin hazırladığı bu geçici mülteci paketi (Asylpaket II ) 17 Mart 2016'da uygulamaya girmişti. Düzenlemeler belli gruptaki mültecilere aile birleşimini kısıtlıyor ve kendisine gösterilen yerlerde ikamet etmeyi zorunlu kılmak gibi yenilikleri kapsıyor.  ‘Hızlı işlem yapılabilen‘ yani ‘güvenli ülkeler‘ olarak belirlenen ülkelerden gelen mülteciler bu gruba giriyor. İltica sürecinde işbirliğine yanaşmayan, örneğin yanlış kimlik bilgisi ibraz eden ve parmak izi vermeyi kabul etmeyen mülteciler de bu önlemlere tabi tutuluyor. Göç akınında kontrolü sağlayabilmek için bu kapsama giren ve iltica başvurusunda ikincil koruma kapsamına girenlerin aile birleşimi hakkı iki yıl durdurulurken, mülteci ya da şartlı mülteci olarak nitelendirilmeyen ancak ülkesinde silahlı çatışma, ölüm cezası gibi tehditlerin olduğu kişiler ikincil koruma kapsamında iltica başvurusu yapabiliyor.

'Kısıtlamaların süresi uzatılsın'

Hristiyan Birlik Partileri kısıtlamaları kaldırmak yerine süresini uzatmak istiyor. Hızlı işlem yapılabilen mültecilere ilişkin kısıtlamalar 16 Mart 2018'e kadar geçerli. Federal Meclis'in Hristiyan Sosyal Birlik Partili (CSU) Başkan Yardımcısı Johannes Singhammer, gelecek aileler için gerekli koşullar oluşturulana kadar kısıtlamaların devam etmesi gerektiğini savundu. 

Mülteci paketine onay veren SPD'den milletvekili Rüdiger Veit ise kısıtlamalara ilişkin tereddütlerini dile getirdi. Veit, kısıtlamaların getirildiği dönemde çok az bir mülteci grubunun bundan etkileneceğinin düşünüldüğünü ancak uygulamada yapılan değişikliklerle çok fazla insanın kısıtlama kapsamına alındığını aktardı.

Mülteci paketine onay vermeyen Birlik 90/Yeşiller partisi de benzer bir tespitte bulunuyor. Yeşiller 2016 yılında iltica başvurusnda bulunan Suriyeli mültecilerin yüzde 70'nin ikincil koruma kapsamında değerlendirildiğine dikkat çekiyor.  

Alman İnsan Hakları Enstitüsü de çocukların yıllarca ebevynlerinden uzak kalmasının insan haklarına aykırı olduğunu dile getirerek kısıtlamaları eleştirdi. Alman Şehirler ve Belediyeler Birliği ise belediyelerin üzerindeki yüke dikkat çekerek kısıtlamaların uzatılmasını istedi.

© Deutsche Welle Türkçe

Dpa/afp, DK/BK