1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Para politikasının mağdurları

5 Kasım 2013

Euro Bölgesi’nde enflasyonun hızla düşmesi deflasyon endişelerini arttırıyor. Uzmanlar bu durumda merkez bankası faizlerinin daha da düşürülmesini doğru bulmuyorlar.

https://p.dw.com/p/1ABpu
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Euro Bölgesi'nde enflasyonun hızla düşmesi deflasyon korkusu yarattı. Avrupa Merkez Bankası (AMB) politika faizlerini arttırma baskısı altında. Ancak uzmanlar, zaten son derece düşük tutulan merkez bankası faizinin şimdilik daha da azaltılmayacağı görüşündeler.

Ortak para bölgesindeki hayat pahalılığı artış hızının sürpriz bir şekilde düşmesi, faiz indirimiyle ilgili senaryolar hazırlanmasına yol açtı. Ancak merkez bankasının parayı daha da ucuzlatabileceğini düşünen uzmanlar azınlıkta. Düşük enflasyon projeksiyonunun somut şekil alacağı aralık ayı başlarından önce guvernörler kurulundan faiz kararı çıkması beklenmiyor. Commerzbank baş iktisatçısı Michael Schubert yine de enflasyondaki düşüşün AMB'yi kayıtsız bırakamayacağını ve yılın son ayında muhtemel faiz ayarlamasıyla ilgili ilk sinyallerin alınabileceğini söylüyor. Bazı uzmanlar da, Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi'nin elan yüzde 0,5 olan politika faizini daha da indirebileceklerine piyasaları önceden sözlü olarak hazırlayacağını belirtiyorlar.

Deflasyon sarmalına kapılma tehlikesinin yabana atılamayacağını söyleyenler de artıyor. Enflasyonun düşmesi, fiyatların daha da azalacağı beklentisine kapılan tüketicinin alımlarını ertelemesine, bu nedenle sürümün azalacağını düşünen şirketlerin de yatırımları bekletmesine yol açabilir. Bu olumsuz gelişmenin zaten cılız olan büyüme hızını daha da düşürmesi, ekonomi politikalarına yön verenlerin en büyük endişesi. Ancak para politikasının gevşetilmesine karşı çıkan uzmanlar, öncelikle Almanya'daki tasarruf sahiplerinin enflasyonun altında seyreden mevduat faizleri yüzünden para kaybettiğine dikkat çekiyorlar.

AMB'nin para politikası tasarruf sahibinin aleyhine

Tasarrufların erimesi, emeklilik için para biriktirenleri zarara uğrattığı gibi özel ve kamu bankalarını da zor durumda bırakıyor. Özel sigortalar eski poliçelere, o tarihte taahhüt ettikleri oranda faiz ödemek zorunda. Banka faizlerinin düşmesi yüzünden garanti ettikleri getiriyi sağlamakta zorlanan özel sigortalar zor günler geçiriyor. Finans piyasası denetleme ve düzenleme kurulu başkanı Elke König, “AMB'nin özel bankalarla devletleri desteklemek için uyguladığı reçetenin yan etkilerine” dikkat çekiyor.

Sağlamlığını koruyan Alman ekonomisine düşük faizler az geliyor. Helaba bankası baş iktisatçısı Ulf Krauss, düşük faizlerin borç krizindeki ülkeler üzerinde olumlu etki yapacağını kimsenin garanti edemeyeceğini, henüz düzelmeye başlayan ekonomilere yarar sağlayacağının da şüpheli olduğunu, söylüyor.

Düşük faiz bankalara yarıyor

Yıl bazındaki enflasyon oranı aralık ayında yüzde 0,7 ile 2009 sonrasının en düşük düzeyine indi. Bu düşüş kısmen kriz ülkelerinin bütçe harcamalarını azaltmasıyla bağlantılı. Bayern Eyalet Bankası uzmanlarından Johannes Mayr, “siyasi iradenin bu yönde karar alması, para birliğinin orta vadede istikrara kavuşturulabilmesi için kaçınılmazdı”, diyor. Tüketici fiyatları düşerken, İrlanda'da değişmedi, İspanya ve Portekiz'de ise hissedilmeyecek oranda arttı. Unicredit bankası baş iktisatçısı Marco Valli enflasyonun daha fazla düşmeyeceğini ve artışın da uzun süreceğini tahmin ediyor. Bu durumda enflasyon oranı uzun süre AMB'nin hedeflediği yüzde 2'nin altında seyredecek. Merkez Bankası'nın yüzde 2'lik oranı hem artışa, hem de düşüşe karşı savunmak zorunda olduğunu hatırlatan uzmanlar merkez bankasının faiz indirimine alternatif olarak çok uzun vadeli banka kredileri dönemini yeniden başlatabileceğini ifade ediyorlar. 2001 sonunda ve 2012 yılı başlarında Avrupa bankalarına bir trilyon Euro veren AMB bu uygulamayı tekrarlamanın hesaplarını yapıyor. Ancak bankaların talebine bağlı olduğundan, bu yoldan piyasaya sunulacak olan likiditenin kolay yönlendirilemeyeceği, ayrıca merkez bankasının olumsuz yan etkilerin de bilincinde olduğu belirtiliyor. Uzun vadeli kredilendirmenin devletle bankalar arasındaki ‘şeytani ortaklığı' güçlendirdiğini belirten Hollanda Merkez Bankası Başkanı Klaas Knot, merkez bankasından ucuza para temin eden bankaların kredi faizlerini düşürmek yerine devlet tahvili aldıklarına dikkat çekiyor.

© Deutsche Welle Türkçe

DW, dpa / AG, NH