Romantizme yolculuk
Sevgililer Günü kimilerine göre mutlaka romantik geçirilmesi gereken bir gün. Kimilerine göre de gereksiz. Ama sevgilinizle romantik bir tatil için mutlaka Sevgililer Günü olması gerekmiyor. İşte birkaç tatil önerisi...
Roma’da aşk çeşmesinin büyüsü
"Sonsuzluğun Şehri"ndeki geçen yıl restore edildi. Efsaneye göre bu çeşmeye üç adet madeni para atanlar sevdikleriyle evleniyor. Bu çeşme Federico Fellini’nin "La Dolce Vita" filmindeki ünlü sahnesiyle de biliniyor. Bu sahnede başrol oyuncusu Anita Ekberg kendini Trevi Çeşmesi’nin sularına bırakıyor. Tabii bu şubat ayı için pek de iyi bir fikir değil.
Reykjavík’in sularına sıcacık bir yolculuk
İzlanda’nın başkentinin biraz dışında yer alan Mavi Göl sıcacık sularıyla biliniyor. 240 derece sıcaklığındaki termal sular yerin bin 600 metre altından çıkıyor. Tabii Mavi Göl’ün spa sularına eklenmeden önce dayanılabilir bir sıcaklığa gelene kadar soğutuluyor.
Lizbon’da geçmişe yolculuk
Portekiz’in başkentinde nostaljik bir tura çıkın. Yüz yılı aşkın zamandır aralarında "Ascensor da Bica"ın da olduğu üç tren şehrin aşağı bölgelerini sarp kayalıklarda yer alan yüksek bölgelerine bağlıyor. İki kişilik bir biletin fiyatıysa 3 euro 60 cent. Bu büyülü yolculuğa çıkmadan önce Pascal Mercier'in "’Lizbon’a Gece Treni"ni okuyabilirsiniz.
Alplerde nefes kesici bir macera
2 bin metre yükseklikte Alplerin nefes kesici manzarasının eşliğinde el ele yürümeye ne dersiniz? Camlı AlpspiX platformunda kalp atışlarınız hızlanacak. Macera vadideki Garmisch-Partenkirchen kasabasından geçen ve Alpspitzbahn durağından yola çıkan teleferikte başlıyor.
Frankfurt’ta aşkınızı mühürleyin
Finans şehri olarak bilinen Frankfurt’un yüksek gökdelenleri eşliğinde Eiserne Steg Köprüsü’nde birçok çift köprünün demirlerine taktıkları kilitlerle aşklarını sonsuzluğa mühürlüyor. Tabii bu romantik eylem bazen Paris’te kilitlerin ağırlığına dayanamayıp çöken köprü gibi hezimetle de sonuçlanabiliyor.
Sen Nehri’nde romantizm
Paris’te şehrin güney kıyılarını kuzey kıyılarına bağlayan tam 37 köprü bulunuyor. Bu şehirde romantizmden kaçmak adeta imkansız. Sanatsal ve edebi özgürleşmeyi temsil eden ‘‘Romantizm‘‘ akımı 19. yüzyılın başlarında yaşandı. Ancak bunun da ötesinde bu cömert şehir her daim aşka ilham kaynağı oldu.
Fuerteventura’da ateşle dans edin
Volkanik Kanarya Adaları günümüzde İspanya’ya bağlı. Yaklaşık 20 milyon yıl önce Afrika kıyılarındaki bir volkanik patlama sonrası ortaya çıkan Fuerteventura’nın bu adaların en eskisi olduğu düşünülüyor. Burada uzun süredir bir patlama görülmemiş olsa da sıcaklığı ayaklarınızın altında hissedeceksiniz.
Viyana’da fayton yolculuğuna çıkın
Avusturya’nın başkenti sevgililerin ayaklarını yerden kesmenin en romantik yollarından birini sunuyor. Schönbrunn Meydanı’na ya da Prater eğlence parkına bir fayton yolculuğu yapabilirsiniz. Sonra da romantik bir gondolda zengin menülü bir akşam yemeği yiyebilirsiniz.
‘’London Eye’’da çiftlere özel turlar
Londra’da sevgililer gününde aşıklar birbirlerine verdikleri çiçeklerle şehri bir gül bahçesine çeviriyor. Avrupa’nın en büyük dönme dolabı ‘’London Eye’’ çiftler için özel turlar sunuyor. Bu dönme dolapta şampanya ve çikolata eşliğinde yarım saatlik bir tur yaklaşık 50 Euro. Özel bir kabin kiralamak isterseniz de yaklaşık 500 Euro’yu gözden çıkarmanız gerekiyor.
Helsinki’de Arjantin havasını soluyun
Dans pisti sevgilinizle uyumunuzu göstermesi açısından önemli bir platform. Fin Tangosu’nun klasik Arjantin Tangosu’na kıyasla bazı avantajları var. Zira bu tangoda figürler daha rahat ve öğrenmesi daha kolay. Finlandiya Tango’yla değil gölleriyle ünlü bir ülke olsa da 1913’ten bu yana çiftler bu dansla yakınlaşıyor.
Venedik’te büyülü bir gece
İtalya’nın kanallarıyla ünlü bu şehri sayısız aşk hikayesine ev sahipliği yaptı. Johann Strauss ‘’Venedik’te bir Gece’’ adlı operetinde şehrin bu romantizmini yansıttı. Efsaneye göre aşıklar bu şehirde güneş doğarken bir gondolda öpüşürse aşkları ebedileşiyor.