1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Satılık AB vatandaşlığı'

22 Nisan 2013

Kıbrıs’ın, en az 3 milyon euro yatırım yapan her Rus işadamına AB vatandaşlığı vereceğini duyurması, tartışmaları da beraberinde getirdi.

https://p.dw.com/p/18Ku9
Fotoğraf: DW

Parayla saadet mümkün. Özellikle de AB üyesi bir ülkenin vatandaşlığı para ile satın alınabiliyorsa. Birçok yabancı işadamı, AB pasaportu ile çok daha rahat seyahat edebilmek istiyor. Bu sayede vize çilesi ortadan kalkmış oluyor. AB pasaportu ile Avrupa'da ticaret yapmak da kolaylaşıyor.

Bir süredir darboğazda olan AB üyesi Kıbrıs'ın pasaportuna sahip olabilmek için bu ülkeye en az üç milyon euro yatırım yapmak yeterli. Bunu açıklayan, bizzat Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis. Cumhurbaşkanı, geçen günlerde Limasol'da yapılan yıllık ekonomi buluşma toplantısında Rus işadamlarını yatıştırmaya çalıştı ve AB’nin kurtarma paketi nedeniyle oluşacak zararın farkında olduğunu söyledi.

Aslında daha önce de zenginlerin Kıbrıs vatandaşı olması mümkündü. Ancak bunun için ülkeye beş yıl boyunca en az 15 milyon euro yatırım yapmak gerekiyordu. Krizle birlikte kaynağa ihtiyaç duyan Rum yönetimi, bu miktarı 3 milyon euroya düşürdü.

Russen auf Zypern Jacht Hafen Flagge
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

'Yakışıksız buluyorum'

Yeşiller Partisi üyesi Avrupa Parlamentosu milletvekili Jan Philipp Albrecht uygulamayı eleştiriyor:

"Esas itibariyle, AB ülkelerinin vatandaşlıklarını, böylesine keyfi bir şekilde vermesini düşündürücü buluyorum. Bir AB ülkesinde yıllardır yaşayan ve çalışan ve buna karşın yıllardır vatandaşlık alabilmek için bekleyen çok sayıda insan var. Kıbrıs'ta kontroller gerektiğince yapılmadığı için kara para aklama yoluyla çok para kazanabilen insanlara vatandaşlığın sunulmasını, yakışıksız buluyorum."

AB üyesi ülkelerin göç politikaları birbirinden çok farklı. Kıbrıs gibi İrlanda'da da 2001 yılına kadar yatırım aracılığıyla ülkenin vatandaşlığını alabilmek mümkündü. Günümüzde ise eğitim, sağlık, sanat ya da spor alanlarındaki kamu projelerine en az 500 bin euro yatırım yapmakla, oturma izni alınabiliyor. Bir başka AB üyesi ülke, Portekiz gayrimenkul satın alınmasıyla göçe olanak tanıyor. Komşu İspanya da gelecekte bu uygulamayı hayata geçirmeyi istiyor. En az 160 bin euro değerinde ev satın alanlara oturma izni verilmesi planlanıyor. Macaristan'da ise devlet tahvili satın almak oturma izinin kapısını aralıyor. Buna en çok ilgi gösterenler ise Ruslar, Çinliler ve Hindistanlılar.

Jan Philipp Albrecht Europaabgeordneter der Grünen
Yeşiller Partisi üyesi Avrupa Parlamentosu milletvekili Jan Philipp AlbrechtFotoğraf: picture-alliance/dpa

Vatandaşlığı kolaylaştırıcı unsurlar

Avusturya ise yasal düzenlemelerle vatandaşlığın alınmasını mümkün kılan ülkelerden biri. Avusturya Cumhuriyeti'nin yüksek çıkarlarını ilgilendiren durumlarda ya da olağanüstü başarı sahibi yabancılar söz konusu olduğunda, vatandaşlık kolayca kazanılabiliyor. Örneğin geçen yıllarda Suudi bir otel yatırımcısı ve Rus opera sanatçısı Anna Netrebko Avusturya vatandaşlığını aldı.

Münster Üniversitesi’nin eski öğretim üyelerinden, göç politikaları uzmanı Dietrich Thränhardt, vatandaşlık uygulamalarını eleştiriyor ama diğer yandan bunun Avrupa Birliği'ni tehlikeye atmadığı görüşünü dile getiriyor:

"Vatandaşlığın giderek ticari olarak görülmesi, dünya genelinde bir gelişme gibi gözüküyor. Bunu estetik açıdan sorunlu olarak görüyorum ama Avrupa Birliği'ni tehlikeye atan bir gelişme değil. Çünkü bu sayede vatandaşlık almak için başvuran insanların sayısı çok az."

Zypern Nikos Anastasiades Sieg Präsidentschaftswahl
Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos AnastasiadisFotoğraf: Patrick Baz/AFP/Getty Images

Sayı çok düşük

Avusturya İstatistik Dairesi'nin verilerine göre 2012 yılında yatırım alanında verdiği hizmetler nedeniyle vatandaşlık elde eden hiç kimse olmadı. 2011'de ise 23 kişiye bu sayede vatandaşlık verilmişti.

Göç politikaları uzmanı Dietrich Thränhardt Avusturya'da vatandaş olmanın koşullarının AB üyesi diğer ülkelere oranla çok daha zor olduğunu söylüyor. Thränhardt ancak genel olarak AB üyesi bütün ülkelerin, zenginlerin vatandaş olmalarını kolaylaştırdığı görüşünde.

Thränhardt Almanya'daki durumu ise "Almanya'da vatandaşlığın açık açık para karşılığı satılmasından çekiniliyor ama aslında uygulamada biz de benzer bir gelişme içindeyiz, çünkü çok açık bir biçimde iyi eğitim almış insanları arıyoruz. Aynı zamanda ekonomik açıdan işe yaramaz görülen, üçüncü dünya ülkelerinden Almanya'ya yoksul insanların gelmesini engelliyoruz. Bu durum Kıbrıs'taki ile benzer nitelikte. Sadece vatandaşlığın doğrudan veriliyor olması, Almanya ya da dünyanın başka yerlerindeki uygulamalar ile kıyaslandığında çok marjinal bir durum" sözleriyle açıklıyor.

©Deutsche Welle Türkçe

Julia Mahncke / Hülya Topçu

Editör: Ayhan Şimşek