Seçimler için geri sayım
11 Mart 2015İşçi Partisi Genel Başkanı İzak Herzog, kürsüde dimdik duruyor, işaret parmağını havaya kaldırıp bakışlarını ileri dikerek şu sözleri kaydediyor: "Sadece Başbakan konut sıkıntısı sorununun üstesinden gelebilir. Ve size söz veriyorum, Başbakan olarak bu sorunla kişisel olarak ilgileneceğim." İsrail Başkanı Netanyahu’nun 17 Mart seçimlerindeki rakibi Herzog, konuşması esnasında sesini yavaş yavaş yükseltiyor ve doğal ses tonunun çok üzerine çıkarak sözlerini tamamlıyor.
Uzmanlara göre, sadece bu kısa sahne bile İsrail solunun Başbakan adayı Herzog’un hem güçlü hem de zayıf yanını açıkça ortaya koyuyor. Onun güçlü yanı, kendini sosyal adalete adamış olması. Zira yapılan kamuoyu anketleri, özellikle bu konunun seçimin galibini belirleyebileceğini gösteriyor. İsrail’de kira fiyatları son 6 yıl içerisinde üçte bir oranında arttı. Maaşlar yerinde sayarken fiyatlar dörtnala koşuyor. Her iki İsrailliden birinin banka hesap bakiyesi eksilerden kurtulamıyor.
Herzog'un zayıf yanı
Ancak uzmanlara göre seçimlerde her zaman can alıcı konular belirleyici olmuyor. İşte Herzog’un zayıf yanı da burada kendini gösteriyor. Tel Aviv'deki Bar İlan Üniversitesi'nden siyaset bilimi uzmanı Prof. Eytan Gilboa, muhalefetin başbakan adayının pek karizmatik bulunmadığını söylüyor. Eytan Gilboa "Çok kısık bir ses tonu var. Konuşurken güç ve özgüven izlenimi uyandırmıyor. Bu durumu düzeltmek için çok çaba gösterdi. Ancak ben bir başarı elde ettiğini düşünmüyorum" diye konuşuyor.
Hemen her İsrailli siyasi lider gibi Herzog da askeri görevini elit birliklerde yaptı. Ancak uzmanlar onun askeri yanının pek hissedilmediği görüşünde. 54 yaşındaki başbakan adayı daha çok sempatik bir sigortacıya benzetiliyor; zayıf, kısa boylu, dalgalı kahverengi saçları var ve genelde göz rengine de uyan mavi gömlek giyiyor. Siyasi rakibi de ondan genelde annesinin verdiği takma adı ile bahsediyor. "Bougie" yani "küçük bebek".
Prof. Gilboa, Herzog’un bu imajına karşın, Netanyahu’nun geçen hafta ABD Kongre’sinde yaptığı ateşli konuşmanın ise birçok İsrailliyi etkilediğini kaydediyor. Siyaset bilimi uzmanı, "Generallere has ses tonu ve konuşma tarzı İsraillilerin hoşuna gider" diye konuşuyor. Herzog da Netanyahu’nun iyi bir konuşmacı olduğunu teslim ediyor ancak ülkeyi giderek yalnızlaştırdığını ileri sürüyor.
Sosyal politikalar belirleyici olacak
17 Mart’ta yapılacak seçimlerde tabii ki sosyal politikalar da belirleyici olacak. Netanyahu, İran'ın nükleer programı ile mücadele kapsamında sürtüşme arayışında, yerleşim birimleri inşaatını teşvik ediyor ve Filistinlilerle barış müzakeresi konusunda en ufak bir taviz vermek istemiyor. Herzog ise İran’la müzakereleri süren uluslararası anlaşmaya destek veriyor, barış istiyor ve bağımsız bir Filistin devletinden yana olduğunu belirtiyor.
Siyaset bilimi uzmanı Prof. Gilboa, Herzog’un seçim vaatlerine ilişkin şunları kaydediyor: "Herzog’un başbakan olması durumunda İsrail siyasi sahnesinde yeni bir sayfa açılacaktır. Tıpkı birçok Avrupalı’da olduğu gibi, sol kanadın başbakan adayı ile Filistinliler arasında hemen yarın bir anlaşma imzalanması gibi bir beklenti var. Bu tamamen çok saçma bir beklenti. Zira tarih bize başka türlüsünü gösterdi."
Herzog'un siyasi kariyeri
Herzog’un siyasi kariyeri 1999 yılında dönemin Başbakanı Ehud Barak’ın Kabine Sekreteri olarak başladı. Daha sonra Konut ve İnşaatlardan sorumlu Bakan oldu. 2013 yılından bu yana da İsrail İşçi Partisi’nin lideri. Başbakan adayının aristokratik bir aile kütüğü de var. Babası Haim Herzog, 1983-1993 yılları arasında Cumhurbaşkanı, dedesi Isaak HaLevi Herzog ise 1937 yılında önce Filistin’in sonra da İsrail’in ilk hahambaşı idi.
İzak Herzog, seçimlere Hatnua Partisi lideri ve eski Dışişleri Bakanı Tzipi Livni ile 2014 yılı ortalarında kurduğu "Siyonist İttifak" ile beraber gidecek. Seçimlerden zaferle çıkarlarsa 2 yıl sonra Başbakanlığı Tzipi Livni devralacak.
Prof. Gilboa’ya göre seçmenlerin yüzde 12 ila 15’i ise kararını muhtemelen seçim günü verecek.
© Deutsche Welle Türkçe
Peter Hille