Seçmenler Merkel’den galibiyet bekliyor
1 Eylül 2017Almanya'da 24 Eylül'de yapılacak genel seçimler için geri sayım başlarken, dikkatler pazar akşamı yapılacak televizyon düellosunda olacak.
Hristiyan Demokrat Parti'nin (CDU) lideri Başbakan Angela Merkel ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri Martin Schulz'un yüz yüze tartışacağı ve dört büyük televizyon kanalında canlı yayınlanacak program Almanya saatiyle 20.15'te başlayacak.
Anketlerde her iki seçmenden birinin izleyeceğini söylediği programın 90 dakika sürmesi bekleniyor. Seçimlere dört hafta kala kararsız seçmenleri etkileyeceği düşünülen TV düellosunda başbakan adayları Merkel ile Schulz seçmenleri ikna etmek için kıran kırana mücadele edecek.
En çok merak edilense son anketlerde büyük puan kaybı yaşayan Schulz'un “son fırsat” olarak nitelendirilen düelloda seçmenin kalbini kazanmayı başarıp, gidişatı kendi lehine çevirip çeviremeyeceği.
Kamuoyu araştırma enstitüsü Infratest-Dimap’ın Alman Birinci Televizyon Kanalı (ARD) için yaptığı son ankete göre bu ihtimal düşük.
Schulz’un işi zor
Ankete katılanların yüzde 64'ü TV düellosundan Merkel'in galip çıkmasını beklediklerini kaydediyor. Schulz'un galip çıkacağını düşünenlerin oranı ise yüzde 17.
SPD'li seçmenin yüzde 35'i Schulz'un, yüzde 48'i ise Merkel’ın düellodan galip çıkacağı görüşünde.
Hür Demokrat Parti (FDP), Yeşiller, Sol Parti ve sağcı popülist Almanya için Alternatif (AfD) bünyesinde de büyük çoğunluk televizyon programının galibinin CDU’lu Başbakan Merkel olacağı kanaatinde.
Oy oranlarında düşüş
Seçimlere dört hafta kala yapılan ankete göre, Merkel açık ara önde olsa da hem onun hem de rakibi Schulz’un oy oranlarında düşüş yaşanıyor.
SPD’nin başbakan adayı Schulz’un destek oranı bugüne kadarki en düşük seviyeye gerilerken yüzde 26 oldu. Başbakan Merkel’e verilen destek ise 10 Ağustos’ta yapılan ankete göre yüzde 3 gerileyerek yüzde 49 oldu.
Merkel’in ortakları kim olacak?
Merkel liderliğindeki Hristiyan Birlik partileri seçim yarışında ilk sırada olsalar da anketler mecliste tek başına hükümeti kurabilecek sandalye sayısına ulaşamayacaklarını gösteriyor.
Infratest-Dimap’ın anketine göre, seçmenin yüzde 44’ü Merkel liderliğindeki Hrisyitan Birlik partilileri (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) oluşan koalisyon hükümetinin devam etmesinden yana.
Merkel liderliğinde muhafazakârlar ile liberal FDP’den oluşabilecek bir koalisyon hükümetine destek verenlerin oranı da yüzde 43. Ancak FDP’nin seçimlerde büyük bir başarı sağlayamaması durumunda Merkel’in üçüncü bir ortak bulması gerekiyor.
Berlin'de “Jamaika Koalisyonu“ olarak adlandırılan ve Hristiyan Birlik partileri ile Yeşiller ve Hür Demokratların oluşturabileceği koalisyona sıcak bakanların oranı ise yüzde 27’de kalıyor.
AfD üçüncü büyük parti
Anketlerin en çarpıcı sonuçlarından biri de sağcı popülist AfD’nin yüzde 11’lik oy oranı ile Federal Meclis’teki en büyük üçüncü parti olma ihtimali.
Dahası, Merkel’ın yeniden SPD ile koalisyon hükümeti oluşturması halinde sağcı popülist AfD ana muhalefet partisi olabilir.
Ancak SPD’siz bir koalisyon hükümeti kurulması ve Sosyal Demokratların ana muhalefet olması durumunda AfD’nin rolü azalabilecek.
Peki AfD nasıl yüzde 11’lik bir oy oranını yakalayabiliyor? Parti, sosyal medyada çok büyük çaplı bir seçim kampanyası yürütüyor. AfD'nin liste başı adayı Alice Weidel, provokasyon işini bir diğer liste başı adayı Alexander Gauland'a bırakırken, hararetli tartışmaların odağında yer almamaya özen gösteriyor.
Öte yandan AfD çok ciddi bir şekilde Manchester, Londra ve Barcelona’daki son terör saldırılarını seçim kampanyasında araçsallaştırıyor. Hatta Başbakan Merkel’ın seçim mitingleri bile AfD'lilerin sesli, gürültülü protestolarına sahne oluyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Kay-Alexander Scholz