Suudi Arabistan'ın Sudan'daki rolü
17 Nisan 2019Sudan'da Devlet Başkanı Ömer el Beşir görevden alınarak, cezaevine gönderildi. General Awad Bin Avf El Beşir'den boşalan koltuğa oturmasından sadece bir gün sonra görevi bıraktı. Halefi General Abdülfettah Burhan reform sözü verdi. Ancak eylemciler talepleri karşılanıncaya kadar sokaklardaki protestolara devam edeceklerini açıkladı. 30 yıllık el Beşir iktidarının devrilmesinin ardından, sivil toplum ile ordu arasındaki güç mücadelesi ikinci haftasına girdi.
Mevcut çekişmenin akıbetinin belirsizliği bölgede tansiyonun yükselmesine neden oluyor. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan'dan hafta sonunda gelen açıklamalarda, Sudan'daki askeri yönetimine destek vermek istediklerini duyurdular.
BAE'den yapılan açıklamada "Sudan Askeri Geçiş Konseyinin halkın yanında durmak, can ve mal güvenliğini sağlamak için ilan ettiği adımları destekliyor ve teyit ediyoruz" ifadesi kullanıldı.
Benzer açıklamalar Riyad'dan da geldi. Açıklamada, "Suudi Arabistan Krallığı, Askeri Geçiş Konseyi'nin ilan etmiş olduğu adımları desteklediğini ve Sudan halkının yanında yer aldığını duyurmaktadır" denildi.
Riyad'ın Sudan'daki rolü
Uzmanlığı Afrika Boynuzu bölgesi olan siyaset bilimci Tobias Simon, Suudi Arabistan'ın Sudan'a ilgisinin eskiden beri varolduğuna dikkat çekti. Riyad'ın eski rejime de destek verdiğini belirten Simon, daha bu yılın başında El Beşir rejmine yaklaşık 2 milyar 200 milyon dolar aktarıldığını ifade etti.
Ekonomik ve askeri açıdan bakıldığında, özellikle Yemen'deki savaş nedeniyle Sudan ve Suudi Arabistan arasında yakın ilişkiler mevcut. Bölgede Riyad öncülüğündeki uluslararası koalisyon isyancı Husi milislerine karşı savaşıyor. Husiler'in Suudi Arabistan'ın bölgedeki en büyük rakibi İran ile yakın ilişkileri bulunuyor. Ortadoğu zumanı Davis Kirkpatrik'e göre, 2018'e kadar yaklaşık 14 bin Sudanlı paralı asker Husiler'e karşı savaştı. Yemen'deki çatışmalar zamanla "vesayet savaşı" olarak tanımlanır oldu.
Kuşkucu eylemciler
Siyaset bilimci Tobias Simon, Sudan'ın bu savaşa taraf olmayı sürdüreceğini belirterek, "General Burhani, Sudan askerlerinin uluslararası koalisyonda yer almayı sürdüreceğini açıkladı. Bu da Suudi Arabistan'ın Sudan ordusuna neden destek gösterdiğini açıklıyor" değerlendirmesine bulundu.
Riyad'ın açıklamaları Sudan'daki eylemciler tarafından kuşkuyla karşılandı. Sudan Komünist Partili Ali Mahcub Natif, DW'ye yaptığı açıklamada, "Suudi Arabistan'ın kendi çıkarlarını gözetmesinin meşru olduğunu" belirtti. Sudanlı politikacı, geçici askeri yönetimin dış politikaya ilişkin konularda bağımsız karar verebileceğine de şüpheyle yaklaşıyor. Natif, "General Abdülfettah Burhan'ın Sudanlı askerlerin Yemen'e gönderilmesinde rol oynadığını biliyoruz, bu gruplar Suudi Arabistan'ın çıkarlarına bağlı haraket ediyor" dedi.
Riyad sosyal devrimci İslam'a mesafeli
Uluslararası gözlemcilere göre Suudi Arabistan ve BAE Hartum'da başka bir amaç daha güdüyor. Paris'teki Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nden (Institute for International and Strategic Affairs / IRIS) Karim Bitar'ın Asianews gazetesine verdiği demeçte, "Her iki ülkenin de halktan gelen herhangi bir direnişe karşı bir tutum içinde olduğunu" belirtti. Bitar, "Statükonun korunmasından yanalar ve herhangi bir ulusal protestonun deprem etkisi yaratarak ve bölgedeki başka yerlere sıçrayabileceğinnden çekiniyorlar" şeklinde konuştu.
Suudi Arabistan olası bir modern İslam anlayaşını dizginleyebilmek için -Müslüman Kardeşlerle tüm gücüyle mücadele eden Abdüllfettah El Sisi liderliğindeki Mısır yönetimi gibi- muhafazakar ve otokrat rejimlerle dayanışma içinde hareket ediyor. Müslüman Kardeşler 2011'deki devrime öncülük etmiş, bir sonraki yılki devlet başkanı seçimlerinden zaferle çıkmıştı. Kendi sıralarından çıkardıkları Devlet Başkanı Muhammed Mursi 2013'te askeri darbeyle iktidarı kaybetti. Suudi Arabistan da muhaliflere yönelik sert tutumuyla, özellikle de Ekim 2018'deki gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle, uluslararası toplumun yoğun eleştirilerine maruz kaldı.
"Geçmişe sünger çekmek"
Suudi Arabistan'ın Sudan konusunda nasıl bir tutum izleyeceği belirsizliğini koruyor. Siyaset bilimi uzmanı Tobias Simon, Riyad yönetiminin çekingen bir tavır sergilemesinin mümkün olduğu görüşünde. Ancak kesin olan eylemcilerin protestolarını sürdüreceği. Simon, "Yönetimin sivil bir iktidara devredilmesini ve eski yönetimde yer alan isimlerin iktidar sıralarına dönememesini istiyorlar" diyor. Siyaset bilimciye göre Sudan'da halkın istediği kısaca "geçmişe sünger çekmek."
Kersten Knipp
© Deutsche Welle Türkçe