Referandum başladı
14 Şubat 2012Avrupa Birliği’nin yeni Kosova Özel Görevlisi Samuel Zbogar, daha göreve gelmesinin üzerinden iki hafta geçmeden bir sürü sorunla karşı karşıya kaldı. Belgrad’dan çağrılar, Priştine’den uyarılar, Brüksel’den açıklamalar gelmesine rağmen, Kosova’nın kuzeyindeki 4 Sırp bölgesinde yaşayan Sırp azınlık, Priştine hükümetini tanıyıp tanımama konusunda halk oylamasına gitme kararı aldı. Bölgede seçmen konumunda olan 35 bin 500 Kosovalı Sırp bulunuyor.
Kosovalı Sırp azınlığın liderlerinden ve Kuzey Kosova’daki Sırp Ulusal Konseyi’nin Başkanı Milan İvanoviç, referandumun hukuka aykırı bir yanı olmadığını, Belgrad yönetiminin referandum karşıtı tavrının ise Sırbistan’daki seçim kampanyasında puan toplamak amaçlı olduğunu vurguluyor: “Onlar (Sırp Yönetimi), Avrupa Birliği’ne adaylık statüsünü güven altında tutmak ve bunu yaparak iktidarda kalmak istiyor.”
"Sırp devletinin çıkarları tehlikeye girebilir"
Ancak İvanoviç’in bu görüşünü Kosovalı Sırpların hepsi paylaşmıyor. Referandum karşıtları arasında Leposeviç Belediye Başkanı ve aynı zamanda Sırbistan Cumhurbaşkanı Tadiç’in partisi Demokrat Parti’ye mensup Branko Niniç de bulunuyor. Halk oylamasını gereksiz bulan Niniç, "Çünkü Kosova’nın kuzeyindeki (Sırp) vatandaşlarımız zaten daha önceleri de Priştine’nin resmi kurumlarına dahil olmak istemediklerini açık ve net bir biçimde ifade etmişlerdir. Ayrıca halk oylaması -Sırbistan temsilcilerinin de vurguladığı gibi- Sırp devletinin çıkarlarını da tehlikeye düşürebilir, sonuçta bizim elimizde kalan tek devlet Sırp devletidir." diyor.
17 Şubat 2008’de bağımsızlığını ilan eden, Sırbistan’ın eski vilayeti Kosova, Birleşmiş Milletler'in 86, Avrupa Birliği'nin ise toplam 27 üyesinden 25’i tarafından resmen tanınmıştı. Sırbistan Kosova’yı hâlâ kendisine bağlı, özerk bir vilayet olarak görüyor ve Sırbistan’a Rusya ile Çin destek veriyor. Bu durum Priştine’nin Birleşmiş Milletler’e üye olmak için başlattığı diplomatik girişimleri ve ülkedeki günlük yaşamı zorlaştırıyor.
"AB adaylığı zora girecek"
Belgradlı siyaset uzmanı Dusan Yanyiç, Kosova’daki dört Sırp bölgesinin referandum kararının ülkedeki mevcut durumun daha da radikalleşmesine yol açacağına şu sözlerle dikkat çekiyor: “Birincisi, Sırbistan’ın Avrupa Birliği adaylığı ve Belgrad’ın ilerleme kaydetme hayâli zora girecektir. İkincisi, referanduma gidildiğinde, Boris Tadiç ve partisi Demokrat Parti’nin Kosova’nın kuzeyine ve bağlantılı olarak Sırbistan’ın geneline söz geçiremediği izlenimi güç kazanmış olacaktır. Üçüncüsü, Kosova Sırbistan’daki seçim kampanyasında ana konu haline gelecektir ki, bu da iktidardaki koalisyona seçimi kaybettirmekten başka bir şey getirmez.”
Avrupa Birliği'nin yeni Kosova Özel Görevlisi Samuel Zbogar, şubat ayında yapılacak ve Sırbistan’ın Avrupa Birliği’ne yakınlaştırılmasının da gündemde olacağı Avrupa Birliği dışişleri bakanları toplantısı öncesinde bir uzlaşma çağrısı yaptı. Zbogar, bir yandan Sırbistan’ın gerçekten adaylık statüsü kazanması gerektiğini, öte yandan da Kosova’nın ismi yüzünden baş gösteren anlaşmazlığın sonuçlandırılması ve Piriştine’nin bölgesel örgütlenmelere dahil olmasının önünün açılması gerektiğini vurguladı.
© Deutsche Welle Türkçe
Ivan Djerkovic / Çeviren: Çelik Akpınar
Editör: Ercan Coşkun