Türkler Gauck'a mesafeli

Almanya'nın müstakbel Cumhurbaşkanı Joachim Gauck özellikle vatandaş hakları konusunda yaptığı çalışmalarla tanınıyor. Eski Doğu Almanya'da Protestan Kilisesi'nde papaz olarak görev yapan Gauck, buradaki ayinlerde özgürlük ve vatandaş hakları konularına vurgu yapmasıyla dikkat çekmişti.

İki Almanya’nın birleşmesinde çaba sarf eden Gauck, barışçıl protestolarda adı ve sözü geçen biriydi. Bu özellikleri nedeniyle 2010 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sosyal Demokrat Parti ve Yeşiller tarafından aday gösterilmiş ancak Wulff’a karşı yeterli oyu alamamıştı. Şimdi ise iki yıl önce oturamadığı koltuk için gün sayıyor.

“Türkiye bölgesinde düzeni sağlayabilir”

Demokrasi ve vatandaş hakları konusundaki tecrübesini Ortadoğu'da yaşanan sorunların çözümü için de kullanmak isteyen Gauck, bu noktada Türkiye’nin desteğini almayı planlıyor. Gauck, “Türkiye’yi, bölgesinde düzeni sağlayabilecek bir ülke olarak görüyorum. Komşusu İran ile ilgili Avrupa Birliği’nin ciddi endişeleri var, yine bölgede İsrail-Filistin sorunu çözüm bekliyor. Avrupa Birliği’nin yanı sıra bu konuda çözüme destek olacak ülkelere ihtiyacımız var. Ben Türk ve Avrupalı politikacıların daha iyi iletişim kurması için aracı olabilirim” şeklindeki sözleriyle Türkiye'ye ilişkin görüşlerini aktarmıştı.

Almanya’da Cumhurbaşkanı olmaya hazırlanan Gauck, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda ise Başbakan Angela Merkel’den farklı düşünüyor. Gauck bu konudaki düşüncelerini, “Türkiye'nin Avrupa Birliği ile daha sıkı işbirliği içinde olmasından memnuniyet duyarım. Bunun birçok nedeni var. Örneğin bizim modelimizin, farklı kültür ve değerlere sahip Türkiye tarafından kabul görmesi, Avrupa'yı mutlu edecektir. Ben Türk ve Avrupa gelenekleri arasında anlaşma potansiyelinin yüksek olduğunu düşünüyorum” sözleriyle aktarmıştı.

Göçmen politikasında ABD çizgisi

Görevinden istifa eden Christian Wulff, özellikle Müslümanlara ve göçmenlere yakın bir çizgiye sahipti. Görev süresi boyunca uyum konusuna öncelik verdi. Gauck ise entegrasyon konusunda Amerika Birleşik Devletleri'ni örnek alıyor ve “Amerika’ya iki üç yıl önce göç edenlerin parlayan gözlerle bana bakıp "Ben bu ülkenin vatandaşıyım" dediğini gördüm. Sanki Amerika’nın anayasasını yazmışçasına gururluydular ve kendilerini evlerinde hissediyorlardı. Biz bu hissi on yıllardır burada yaşayanlara veremedik. Ben bunun gelişmesi için elimden gelen katkıda bulunacağım” diyor.

Endişeler var

Ancak ülkede göçmenlerin Gauck ile ilgili ciddi endişeleri var. Özellikle Türklere ve Araplara yönelik hakarete varan söylemler içeren "Almanya Kendini Yok Ediyor" kitabının yazarı Thilo Sarrazin için Gauck "Almanya'daki siyasetçilerden daha cesur" demişti. Endişelerin nedeni de bu ifade. Türk-Alman Gençlik Derneği Deukisch'in Başkanı Aylin Selçuk şunları belirtiyor: “Bu aday bizim için biraz üzücü oldu. Mesela Sarrazin'in tezlerini destekledi. Bu durum bizi korkutuyor çünkü bu söylemlere cesur demek bir Cumhurbaşkanı adayına uymuyor. Tek umudumuz Cumhurbaşkanı olduktan sonra bu söylemleri bırakıp Wulff’un çizgisinde devam etmesi.

Almanya Türk Toplumu (TGD) Genel Başkanı Kenan Kolat'a göre de cumhurbaşkanı ülkede yaşayan herkesi kucaklamalı. Kolat, “Belli bir kesimden geldiği ve politikacı olmadığı için bu konulara yönelik çok bilgisi olmadığı açık. Ama Almanya'da Alman vatandaşı olmayanları da kapsayan bir role bürünmesini bekliyoruz. Umarız bu yönde göçmenlerin mevcut kaygılarını ortadan kaldırır ve herkesi kucaklar. Bunu başarırsa herkesin cumhurbaşkanı olur. Başaramazsa sadece belli bir kesimin cumhurbaşkanı olarak kalır” şeklinde konuşuyor.

Almanya'da cumhurbaşkanlığı seçimi 18 Mart'ta yapılacak. Eğer büyük bir sürpriz olmaz ve Federal Seçiciler Kurulu'nda çoğunluğu alırsa Joachim Gauck, Almanya'nın Doğu Almanya kökenli ilk cumhurbaşkanı olacak.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Erhan Merttürk

Editör: Ercan Coşkun