Turizmciler 'barış dilinden' yana
9 Mart 2017Dünyanın önde gelen turizm fuarlarından biri olan Berlin Uluslararası Turizm Borsası ITB, 8-12 Mart tarihleri arasında turizmcileri ve seyahat meraklılarını ağırlıyor.
Sezonun nasıl geçeceğinin en büyük sinyallerinin alındığı fuarda, Türkiye de 3 bin metrekarelik alanda, 133 katılımcı firma ile temsil ediliyor. 2016 yılını Türkiye turizmi açısından olumsuz bir yıl olarak değerlendiren araştırmalar, özellikle 2015 yılı Kasım ayında Rus uçağının düşürülmesinin ardından Rusya pazarında yaşanan daralma, terör saldırıları ve darbe girişimi nedeniyle tüm Avrupa pazarlarında kayıplar yaşandığını gösteriyor. Türkiye Turizm Bakanlığı'nın açıklamasına göre, 2016 yılında Türkiye'ye Avrupa ülkelerinden gelen ziyaretçi sayısı yüzde 34,77 oranında düşerken, Türkiye’nin en büyük kaynak pazarı konumunda olan Almanya'dan gelen ziyaretçi sayısı da yüzde 30,30 oranında geriledi.
Fuara katılan ve DW Türkçe'ye açıklamada bulunan Türkiye Turizm ve Kültür Bakanı Nabi Avcı, 2016'da Türkiye Rusya arasında yaşanan anlaşmazlıkların devletler nezdinde atılan karşılıklı adımlarla geride bırakıldığını ve turizm de dâhil ikili işbirliğine geri dönüldüğünü belirtiyor. Avcı aynı şekilde, Almanya ile oluşan gerilimin aşılması için hem başbakanların hem dışişleri bakanlarının devreye girdiğini hatırlatarak, turizmin de diyalog için doğru bir zemin olduğunu kaydetti. Bakan, "Turizm ve kültür, yapay ya da gerçek bu tür gerilimlerin toprak hattı gibi çalışabilecek; yani söz konusu gerilimlerin yaygınlaşmasını, keskinleşmesini önleyebilecek en önemli enstrümandır. Biz de onu yapmaya çalışıyoruz. Bu kadar söylem karışıklığının arasında bugün Berlin'de böylesine geniş bir varlık göstermemizin bir nedeni de budur" şeklinde konuştu.
2016 yılının olumsuz rakamlarını geride bırakmak isteyen Türk turizmciler de, DW Türkçe’ye son günlerde Türkiye-Almanya arasında yaşanan gerilimden ve siyasetçilerin kullandıkları sert üsluptan rahatsız olduklarını ve bunun 2017 turizmine olası yansımalarından endişe duyduklarını dile getirdi.
"Siyaset itidalli davranmalı"
Antalya Kaleiçi'ni tanıtan Muratpaşa Belediyesi Başkanı Ümit Uysal, geçen yıl Rusya ile yaşanan diplomatik krizden başta Antalya turizminin etkilendiğini belirterek, çalıştığı beldenin uğradığı zarara dikkat çekti. Uysal, bu tür tatsız gelişmelerin ekonomik olarak piyasayı daralttığını, hem dünya ile olan ilişkiyi kısıtladığını hem de ülkedeki psikolojik ortamın negatif ve tatsız olmasına yol açtığını belirterek, "Bu nedenle siyaset çok daha itidalli davranmak ve barışçıl bir dil kullanmak durumunda, zira herkesin birbirine ihtiyacı var. Aynı şeyi Almanya ile yaşamak istemeyiz" dedi.
2016'da Sultanahmet'te meydana gelen patlamanın ardından İstanbul'daki küçük otellerin on beş aydır yüzde 10 dolulukla ayakta kalmaya çalıştığını aktaran Türkiye Küçük Oteller Derneği Genel Koordinatörü Yavuz Dilmen, tüm dünyanın terör tehdidiyle karşı karşıya olduğunu ancak bundan en fazla Türkiye turizminin etkilendiğini söyledi. Dilmen bunun nedeninin siyasetçilerin kullandıkları dil olduğunu belirterek, "turizmden bahsederken Yunanistan sizin için bir komşudur, Suriye, Irak sizin için bir komşudur. Ama Türkiye siyasetinin söylediği gibi Türkiye'nin etrafında 13 tane düşman var demek son derece sakıncalıdır" şeklinde konuştu.
Turizmin ancak diyalog ve barışçıl bir dille var olabileceğinin altını çizen Genel Koordinatör siyasetin bunu destekleyen bağdaştırıcı bir görev taşıdığını "Ben Dışişleri Bakanımı, Almanya, Avusturya Bakanı ile kol kola görmek istiyorum. Siyaset bilimi budur. Bunu turizmciler yapıyorlar, siyaset neden yapamasın. Bağırmakla, külhanbeyliği ile turizmde mesafe alamazsınız" sözleriyle aktardı.
2016 sıkıntıları kısa vadede atlatılamayacak
Antalya Akay Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Okutur, 2016'da turist sayısının düşmesiyle yaşanan fiyat indirimlerine, karlılığın azalmasına, otellerin zararına açılmasına rağmen hizmet kalitesinin düşmemesinin umut verici olduğunu belirtti. Bunun 2017 turizmi için önemli bir artı olduğunu kaydeden Okutur, ancak yine de 2016’da yaşanan sıkıntıların kısa vadede atlatılamayacağı görüşünde.
Okutur, bunun nedenin ise dış siyasetten çok iç siyaseti ilgilendiren uygulamalar olduğunu söyledi. Turizmci, dış siyasetin yarattığı olumsuz dalgalanmaların geçici olduğunu ancak izlerinin giderilmesi için yapıcı ve gerçekçi bir politika izlenmesi gerektiğini savundu. Bu bağlamda Okur, "Mesela bizim gibi acenteleri 2016'da en çok sıkıntıya sokan altımızdaki operatörlere verilen sözde uçak katkılarının bize zeval olmasıydı. Bizim bu yıl Rusya dahil çalıştığımız Baltık ve Balkan ülkelerinde almayı hak ettiğimiz 5 Milyon 200 bin Dolar civarındaki katkı zamanında ödenmediği için operatörlerimizin normal otel ödemelerinden keserek bizim üzerimize bıraktığı bir kambur oldu. Şimdi bu uygulamayı bütün bir yıla yaymak istiyorlarmış, söyler misiniz bu ne kadar gerçekçi bir katkı" dedi.
© Deutsche Welle
Özlem Coşkun / Berlin