1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Türkiye için casusluk" davasında ikinci perde

5 Kasım 2022

Almanya'da geçen Temmuz ayında sonuçlanan Türkiye bağlantılı casusluk davasının devamı niteliğinde ikinci bir dava daha başladı. Türkiye için istihbarat topladığı iddia edilen sanık, mahkemede itiraflarda bulundu.

https://p.dw.com/p/4J5TB
Camekanlı bölümde yüzünü dosya ile kapatan sanık Aziz A. ve önde ayakta avukatı Loskamp.
Camekanlı bölümde yüzünü dosya ile kapatan sanık Aziz A. ve önde ayakta avukatı Loskamp.Fotoğraf: Elmas Topcu/DW

Almanya'nın Düsseldorf kentinde geçen Haziran ayında başlayan ve Temmuz ayında sonuçlanan Türkiye bağlantılı casusluk davası, sanığın itirafları ve mahkemeyle yaptığı pazarlıklar sonucunda 1 yıl 9 ay tecilli hapis cezasıyla sonuçlanmıştı. Bu dosyanın devamı niteliğinde tekrar Düsseldorf Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde açılan ikinci dava Perşembe günü yine itiraflarla başladı. Açılan her iki dava da Ali D. adlı Türk vatandaşının Türk istihbaratı için Almanya'da casusluk yaptığı ve muhbir topladığı iddialarına dayanıyor. Bu hafta başlayan ikinci davanın sanığı Aziz A.'nın ilk davada mahkum olan Ali D. tarafından muhbir olarak kullanıldığı öne sürülüyor. Aziz A., dava dosyasında Türk istihbaratı için bilgi toplamak, ayrıca silah ve mühimmat yasasını ihlal etmekle suçlanıyor.

Mahkemede yöneltilen suçlamaları kabul eden sanık Aziz A. ifadesinde hem Türk hem de Alman vatandaşlığı bulunduğunu, iki çocuk sahibi olduğunu ve 90'lı yılların sonundan beri Almanya'da taksi sürücüsü olarak çalıştığını anlattı. Almanya'ya 16-17 yaşlarında gelip iltica ettiğini söyleyen Aziz A., casusluk faaliyetinden hüküm giyen Ali D. ile 2021 yılı yazında bir arkadaşı aracılığıyla tanıştığını ve ikisi spor stüdyosunda olmak üzere toplam üç kez buluştuğunu ifade etti. Şüpheli, Ali D.'yi çok iyi tanımadığını, MİT veya başka bir Türk istihbaratına çalıştığını bilmediğini, sonra da buna inanmadığını beyan etse de mahkeme hakimi yazışma protokollerindeki bilgilerin söylediklerinin doğru olmadığını gösterdiğini kaydetti.

Sanık Aziz A.
Sanık Aziz A. Fotoğraf: Elmas Topcu/DW

"Vatanım için her şeyi yaparım"

Davanın sorumlu savcısı Yasemin Tüz de DW Türkçe'ye verdiği bilgide, sanık Aziz A.'nın Ağustos 2021 tarihli yazışmalarda, kendisini muhbir olarak kullanan Ali D.'ye "Vatanım için her şeyi yaparım" şeklinde cevap verdiğini ve Türk istihbaratı için bilgi toplamaya hazır olduğunu beyan ettiğini belirtti. Aziz A.'nın kendisini AKP'li olarak nitelediğini belirten savcı Tüz, ellerindeki bilgiler ışığında Eylül 2021'de sanığın Gülen Cemaati üyesi olduğunu savunduğu iki kişi hakkında bilgi verdiğini, ayrıca Ali D. için 200 mermi satın aldığını ve birlikte poligona giderek atış talimi yaptıklarını da aktardı.

Aziz A., Ali D.'nin aksine dava başlayana kadar ifade vermeyi reddetmişti. Aziz A. önceki gün yapılan duruşmada verdiği ilk ifadede Türkiye'ye gitmeye korktuğunu, ailesinin başına bir şey gelmesinden endişe ettiğini de mahkeme heyetine beyan etti.

Peki, Aziz A. istihbarat toplamayı neden kabul etti? Bu faaliyeti için para aldı mı ya da ideolojik sebeplerle mi buna girişti? Almanya Federal Başsavcılığı'nda görevli savcı Tüz, zanlının bu işi para karşılığı yaptığına ilişkin kanıt bulamadıklarını kaydetti. Tüz'ün verdiği bilgiye göre, Aziz A.'ya isnat edilen suçun Alman Ceza Hukuku'ndaki karşılığı ise 5 yıla kadar hapis.

Davası geçen yaz görülen ve kapsamlı itirafları sonucu 1 yıl 9 ay tecilli hapis cezasına mahkum edilen Ali D.
Davası geçen yaz görülen ve kapsamlı itirafları sonucu 1 yıl 9 ay tecilli hapis cezasına mahkum edilen Ali D. Fotoğraf: Rolf Vennenbernd/dpa/picture alliance

Başaktör itirafçı Ali D. kim? 

Mahkeme kayıtlarına göre, yazın casuslukla yargılanıp mahkum olan itirafçı Ali D. 41 yaşında, miliyetçi bir Türk vatandaşı, 2018 yılından itibaren de Almanya'da PKK üye ve destekçileri ile Gülen yapılanması hakkında bilgi toplamaya ve Türk istihbaratına aktarmaya başladı. Birisinin PKK'lı, ikisinin Gülen Cemaati üyesi olduğu iddiasıyla üç Alman vatandaşı hakkında topladığı bilgileri Türk yetkililere iletti. Üç kişi hakkında da yine istihbarata verilmek üzere bilgiler edindi.

Belgelere göre Ali D. kendisi gibi istihbarat toplaması için muhbir kazanmak amacıyla ilişkilerini geliştirmeyi denedi ve bunun için özellikle poligonlara atış talimleri yapmaya gitti. Bu arada Aziz A. ile tanıştı ve kendisi için çalışmaya ikna etti. Yine kayıtlara göre Ali D. Mart 2021'de gerçeğe çok benzer bir kurusıkı tabanca da satın aldı. İtiraflarına göre silah edinmek ve onu göstermekteki amacı, istihbarat için aracılık yapan kişi imajını güçlendirmek, çevresine kendisini önemli biri olarak lanse etmekti.

Ali D. jandarma istihbarat için çalıştı

Ali D. hakkında geçen Temmuz ayında açıklanan mahkeme kararında dikkat çeken detay, sanığın Türkiye İçişleri Bakanlığı Jandarma Özel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı'na çalıştığının sabit görüldüğü ibaresiydi. Kararda, Ali D.'nin bir jandarma istihbarat çalışanının Almanya'da yaşayan Türkler veya Türkiye kökenliler hakkındaki taleplerini yerine getirdiği ve onlara dair bilgi topladığı belirtiliyor.

Ali D., 17 Eylül 2021 günü Düsseldorf'ta kaldığı otel odasını temizleyen personelin şüpheliye ait tabanca ve 9 mm çapındaki 200 mermiyi görmesi üzerine polis tarafından düzenlenen büyük bir operasyonla yakalanmış ve daha sonra tutuklanmıştı. Kısa süre sonra da dava, uluslararası casusluk soruşturmalarından sorumlu federal başsavcılık tarafından üstlenildi.

Muhbirlerin odağında PKK ve Gülen Cemaati üyesi olduğu  söylenen kişiler yer alıyor.
Muhbirlerin odağında PKK ve Gülen Cemaati üyesi olduğu söylenen kişiler yer alıyor. Fotoğraf: AP

Ali D.'nin Türkiye'ye dair itirafları

Casusluk yaptığı dönemdeki faaliyetlerini detaylı bir şekilde itiraf eden ve mahkemenin bu nedenle hakkında 1 yıl 9 ay tecilli hapis cezası verdiği Ali D.'nin şu anda nerede yaşadığı ve Türkiye'ye dönüp dönmediği bilinmiyor.

Ali D. itiraflarında Türkiye'deki yaşamı konusunda da detaylı bilgi verdi. Ankara'da iyi işleyen bir otel satın aldığını, daha sonra eski sahiplerinin üzerinde baskı oluşturarak oteli kendilerine geri vermeye zorladıklarını söyledi. Ali D. bu nedenle oteli onlara satmak zorunda kaldığını, karşılığında ise bugüne kadar kendisine hâlâ hiçbir bir ödeme yapılmadığını kaydetti. Sorumlulara karşı dava açmaya korktuğunu da aktaran sanık, bunun kendisinde, gücü ve etkisi olmayanın Türkiye'de bir hiç olduğu kanatini güçlendirdiğini, bu nedenle de istihbarata çalışmaya karar verdiğini savundu.

Kız arkadaşının eski nişanlısını PKK'lı diye ihbar etti

İtiraflarına göre Ali D. bu kararının ardından iki istihbarat servisi için çalışmaya başladı. Bu zaman zarfında bir keresinde kız arkadaşının eski sevgilisine sinirlendiği için onu PKK'lı diye ihbar ettiğini de belirtti. Aynı bu dönemde Gülen yapılanması hakkında da bilgi topladığını ancak bunları aktarmadığını zira kendisinin de 2008-2012 döneminde Gülen Cemaati üyesi olduğunu söyledi. Ali D.'nin itirafları arasında ilaveten Türkiye'de alacaklıların, borçlularını güvenlik birimlerine "Gülenci" diye ihbar etmelerinin yaygın olduğunu, kendisinin de zamanında böyle tehditlerde bulunduğunu söylediği de dikkat çekti.

Ali D.'nin muhbirleştirdiği ve casusluk faaliyeti yürütmekle suçlanan ikinci davanın sanığı Aziz A. hakkındaki davaya önümüzdeki hafta Düsseldorf'ta devam edilecek.