Türkiye mutabakatı 26 Mart'a kadar yenilemeyi umuyor
10 Mart 2020Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın pazartesi günü gerçekleştirdiği Brüksel ziyareti ve burada yapılan görüşmeler hakkında açıklamalarda bulundu. Erdoğan ile Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel arasındaki görüşmenin ilişkileri geliştirmek için önemli olduğunu vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, "AB ile diyalog bakımından yeni bir faza geçtik, ancak önümüzdeki süreçte bu sürecin gerçekçi bir şekilde yürütülmesi için adımlar atılması lazım" dedi.
Çavuşoğlu: Biz para peşinde değiliz
"Bugüne kadar Avrupa Birliği'nin (AB) verdiği sözleri tutmadığı açık" diyen mutakabatın Suriyeli sığınmacılar için 2016 yılında 3 milyar dolar, 2018 yılında da yine bir 3 milyar dolar ödenmesini öngördüğünü, ancak daha ilkinde sorun olduğunu belirtti. "Biz para peşinde değiliz. İlkeli bir tutum sergiliyoruz. 2016'nın şartları ile göçmenlerin ihtiyaçları da değişiyor. Dolayısıyla yeni şartlar çerçevesinde ne yapmamız lazım şeklinde görüşmeler gerçekleştiriyoruz" diyen Çavuşoğlu, Türkiye'nin yapıcı bir çalışmaya hazır olduğunu ve bir yol haritası belirleneceğini ifade etti. Çavuşoğlu, "Oyalama devrinin sona erdiğini" de sözlerine ekledi.
AB'nin hem İdlib'den Avrupa'ya yönelik bir göçe karşı olduğunu hem de bu insanların oldukları yerde yaşayabilmeleri için destek vermediğini dile getiren Çavuşoğlu, "Bugünün şartları 2016’daki göçmenlerin ihtiyaçlarından farklı. Yeni şartlar çerçevesinde neler yapabiliriz, (AB ile) bunları konuşacağız" açıklamasında bulundu. Çavuşoğlu, "26 Mart'a kadar bir mutabakat sağlarsak AB liderler zirvesi var bunlar orada gündeme gelecek" ifadesini de sözlerine ekledi.
Avrupa'nın sınırları nerede başlıyor?
Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda soruları yanıtlayan Çavuşoğlu, Avrupa'nın sınırlarının Türkiye-Yunanistan sınırında değil, Türkiye'nin güney ve doğu sınırlarında başladığını ifade etti.
Türkiye-Yunanistan sınırında Yunan güvenlik güçlerinin sığınmacıların üzerine kaynar su attığı iddialarını değerlendiren Dışişleri Bakanı, "Bu nasıl insanlık? Nerede insan hakları örgütleri? Türkiye'de böyle bir şey olsa tüm dünya ayağa kalkmaz mıydı? Kalkardı. Biz Kızılayımızla orada insanlara yardım ediyoruz. Bu insanlar başka ülkelere gitmek istiyoruz diyorlar. Biz nasıl kapıları açtıysak onlar da uluslararası hukuk çerçevesinde yapmalılardır" dedi.
DW / ET,JD
© Deutsche Welle