1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Küçülmeyi "seçim ekonomisi" frenledi

31 Mayıs 2019

2019'un ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisindeki küçülme, beklentilere uygun olarak yüzde 2,6 oldu. Ekonomide daha sert bir küçülmeyi engelleyen unsur, 31 Mart seçim sürecinde yüzde 7,2 artan kamu harcamaları oldu.

https://p.dw.com/p/3JYMD
Fotoğraf: Getty Images/AFP/O. Kose

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın ilk çeyreğine (Ocak-Mart) ilişkin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) sonuçlarını açıkladı. Buna göre Türkiye ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde 2018'in aynı dönemine göre yüzde 2,6 daraldı. Bununla birlikte, bir önceki çeyreğe göre ise mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış büyüme yüzde 1,3 oldu. Türkiye ekonomisi 2018'in ilk çeyreğinde yüzde 7,4 büyümüştü.

Ekonominin lokomotifi olan sanayi, inşaat ve hizmetler sektöründe daralma sürerken, 2019'un ilk çeyreğinde küçülmeyi frenleyen en önemli etken yüzde 7,2 artan kamu harcamaları oldu. Büyüme verilerini DW Türkçe'ye yorumlayan ekonomistlere göre, son 2 çeyrektir yıllık bazda küçülmeye devam eden Türkiye ekonomisi için yılın geri kalanında büyümeye geçmek hiç kolay olmayacak. 

İnşaat sektörü yüzde 10,9 küçül

Türkiye ekonomisi 2018'in son çeyreğinde yüzde 3 küçülmüş ve böylelikle 2018 genelindeki toplam büyüme yüzde 2,6 olarak gerçekleşmişti. TÜİK'in son 3 yıldır büyümeyi ölçmek için kullandığı zincirlenmiş hacim endeksine göre, 2019'un ilk çeyreğinde ekonominin itici gücü olan inşaat sektörünün katma değeri yüzde 10,9, sanayi sektörü katma değeri yüzde 4,3 ve ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörü katma değeri ise yüzde 4 küçüldü. Aynı dönemde yalnızca tarım sektörünün yarattığı katma değer yüzde 2,5'lik büyümeye imza attı.

İlk çeyrekte hane halkının tüketim harcamalarında yüzde 4,7 azalma olurken, gelecek döneme ilişkin sermaye harcamalarını ifade eden gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 13 azaldı. Aynı dönemde en dikkat çeken artış ise yüzde 7,2 ile devletin nihai tüketim harcamalarında oldu. 31 Mart yerel seçimlerine giden süreçte gerçekleşen bu kamu harcamaları, 'seçim ekonomisi' ile ekonomideki küçülmeyi frenleyen bir etki yarattı.

"AKP'nin büyüme modeli çöktü"

Büyüme verilerini DW Türkçe'ye değerlendiren İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İşletme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Öner Günçavdı'ya göre, bugün açıklanan büyüme verileri Türkiye ekonomisine ilişkin karamsarlığın devam ettiğini gösteriyor. 2018'in üçüncü çeyreğinde yüzde 5,6 ve dördüncü çeyrekte yüzde 8,22 küçülen inşaat sektörünün, 2019 ilk çeyrekte de yüzde 10,9 küçüldüğüne dikkat çeken Prof. Günçavdı, "İnşaat sektörünün 3 çeyrektir küçülmesi, AKP döneminin inşaata dayalı büyüme modelinin çöktüğünün işareti" diye konuşuyor.

"Ekonomide karamsarlık sürüyor"

İlk çeyrekte mal ve hizmet ihracatı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9,5 artarken ithalat ise yüzde 28,8 azaldı. Prof. Günçavdı, ihracattaki artış ile birlikte, yerel seçim gündemi ile yüzde 7,2 artan kamu harcamalarının ekonomide daha vahim bir küçülmeyi engellediğini söylüyor. Öte yandan ihracatta bir önceki çeyreğe göre yüzde 10,5'lik performans düşüşü olduğuna işaret eden Günçavdı, şöyle konuşuyor: "Artık ihracatta da işlerin bozulduğunu görüyoruz. Hizmet sektöründeki yüzde 4 küçülme de işsizlik sorununun büyüyerek devam edeceğini gösteriyor. Dolayısıyla verilere bütünlüklü olarak baktığımızda ekonomiye dair karamsarlığın sürdüğünü söyleyebiliriz."

TL 5 ayda yüzde 31 değer kaybetti

Ekonomideki küçülmeye paralel olarak, Türk Lirası'ndaki (TL) erime de sürüyor. 2019'un başından bu yana geçen 5 ayda TL yüzde 31 değer kaybetti. İç talepteki daralma sonucunda da Türkiye'nin dış ticaret açığı Nisan ayında yüzde 55,6 azalarak 2 milyar 982 milyon dolara geriledi.

DW Türkçe'ye konuşan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Karatepe, ilk çeyrekte hem hane halkı harcamalarının hem de özel sektör yatırımlarının gerilediğine dikkat çekerek, "Buna rağmen ekonominin bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,3 büyümesi ve geçen yıla göre küçülmenin yüzde 2,6 kalması, seçim ekonomisi sayesinde oldu" diye konuşuyor.

Ekonomik belirsizlikler ve bölgesel risklerin etkisiyle yatırım harcamalarında daralmanın devam ettiğine de işaret eden Karatepe, "Yeni fabrika inşaatı gibi yatırımları içeren sermaye harcamalarında yüzde 13 düşüş var. Makine ve teçhizat yatırımlarındaki gerileme ise yüzde 11,8 seviyesinde. Bu veriler Türkiye'de şirket sermayelerinin eridiğini gösteriyor" değerlendirmesinde bulunuyor.

"İkinci çeyrekte de küçülme olabilir"

Öte yandan Türkiye ekonomisinin çeyreklik bazda bakıldığında artıya geçmesinin teknik olarak 'resesyondan çıkıldığı' anlamına geldiğini savunanlar da var. DW Türkçe'ye konuşan İstanbul Kültür Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın, yıllık bazdaki yüzde 2,6 küçülmeye rağmen, önceki çeyreğe göre gelen yüzde 1,3 büyümenin olumlu bir işaret olduğunu söylüyor. Böylelikle çeyrek dönem itibariyle ekonomideki küçülmenin sona erdiğini dile getiren Prof. Alçın, bu olumlu gelişmenin ise çok kısa süreceği görüşünde. Alçın, "Ocak-Mart döneminde tüketici güveninde göreceli bir iyileşme emaresi vardı. Örneğin önceki dönemde yüzde 8'in üzerinde küçülen hane halkı harcamasındaki daralma yarıya indi. Bir önceki çeyreğe göre gelen yüzde 1,3 büyüme böyle oldu. Ancak bugün gelinen noktada bu iyimserliğin kaybolduğunu görüyoruz" diyor.

Bununla birlikte 2018'in son çeyreğinde yüzde 0,5 olan kamu harcamalarının yüzde 7,2'ye fırladığını anımsatan Prof. Alçın, yılın geri kalanında yine bu oranda bir devlet harcaması yapmanın da mümkün olmayacağını söylüyor. Sinan Alçın, ekonominin yılın geri kalanında nasıl bir performans sergileyebileceğini ise şöyle yorumluyor:

"Mart sonrasında işsizlik, sanayi üretimi ve tüketici güvenine ilişkin elde ettiğimiz veriler gösteriyor ki, 2019'un ikinci çeyreği ilk çeyreğinden daha olumsuz olacak. ABD ile S-400 geriliminin sürüyor olması, Merkez Bankası'nın rezervine ilişkin tartışmalar, sıkı para politikasındaki gevşeme emareleri gibi gelişmeler, birinci çeyrekte yaşanabilecek bir dipten dönüşü engellemiş gibi görünüyor. İkinci çeyrekte de ekonomide küçülme bekleyebiliriz. Ancak üçüncü çeyrek ve sonrasında bir toparlanma ihtimali olabilir."

Aram Ekin Duran

© Deutsche Welle Türkçe