Türkiye'deki S-400'ler yeniden gündemde
21 Mart 2022Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı, Batı ve özellikle ABD ile ilişkilerde son 5-6 yılın en önemli gündem maddelerinden biri olan S-400 hava savunma sistemi, Ukrayna işgaliyle birlikte yeniden gündeme geldi.
Uluslararası medyada son günlerde çıkan Türkiye'nin S-400 hava ve füze savunma sistemlerini Ukrayna'ya gönderebileceği yönündeki haberler dikkati çekti. Bu kapsamda, Wall Street Journal'da CIA'nin eski bir yöneticisi Paul Kolbe'nin "Türkiye'nin Rus Füzeleri Ukrayna'yı Savunabilir" başlıklı analizinde Ankara'nın S-400'leri Ukrayna'ya vermesi önerisinde bulunuldu.
Ardından New York Times'ta yer alan bir haberde de ABD'li yetkililerin Türkiye'nin S-400'leri Ukrayna'ya transfer etmesi yönünde bir fikri ortaya attığı iddia edildi.
Son olarak da hafta sonu Reuters, ABD'li yetkililerin bu görüşü gayri resmi şekilde dile getirdiğini ve ortada resmi bir önerinin olmadığını, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman'ın Türkiye ziyaretinde konunun kısaca gündeme geldiğini yazdı.
S-400'lerin satın alınması ve ardından teslimi sürecinde ABD sert tepki göstermiş, Washington Türkiye'yi F-35 savaş uçağı projesinden çıkartmıştı. Ayrıca Türkiye için üretilmiş olan F-35 uçaklarının teslimatı da durdurulmuş ve savunma alanında bazı yaptırımlar uygulamaya konmuştu.
S-400'lerin sevkiyatı teknik olarak mümkün mü?
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından Ukrayna'nın savunma kabiliyetlerinin artırılması tartışmaları da gündemde. ABD'nin bir süredir Ukraynalıların kullanmayı bildiği Rus yapımı S-300 hava savunma sistemi arayışında olduğu ve bunların eski Doğu Bloku ülkelerinden temin edebileceğine ilişkin haberler yayınlanmıştı.
Slovakya bu sistemi göndermeye talip oldu ancak Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, üçüncü ülkelerin Ukrayna'ya uzun menzilli S-300 hava savunma sistemleri aktarımı yapma yetkisi bulunmadığını ve bu tür adımların engelleneceğini belirtti.
Savunma uzmanlarına göre Türkiye'nin de elindeki S-400 sistemini Ukrayna'ya devretmesi ne teknik açıdan mümkün ne de siyasi açıdan Ankara'nın politikaları ile uyuşuyor.
DW Türkçe'ye konuşan savunma alanında uzmanlaşmış haber ve analiz platformu TurDef Genel Yayın Yönetmeni Özgür Ekşi yabancı bir ülkeden bu tür sistemleri alırken 'end user' sertifikası, yani nihai kullanıcı sertifikası şartının bulunduğuna işaret ederek, "Bu şu demektir; ben bunu alacağım ve sadece ben kullanacağım. Başka hiç kimseye bunu satmayacağım, devretmeyeceğim, iletmeyeceğim, hiçbir şey yapmayacağım, bu bende kalacak" diyor.
Geçmiş yıllarda da yine Türkiye'deki sistemlerin başka ülkelere sevk edilmesi ihtimaline dair benzer tartışmalar yürütülmüş ve Rusya Türkiye'nin kendilerinin izni olmadan bu sistemi başka ülkelere gönderemeyeceğini belirtmişti.
Almanya'nın başkenti Berlin'de bulunan Bilim ve Politika Vakfı'ndan Dr. Tuba Eldem de S-400'lerin başka bir gönderilmesinin teknik açıdan zorluklarına dikkat çekiyor. Eldem, bu sistemlerin çok komplike olduğunu, aktive olabilmeleri için radar sistemlerinin kurulması, personelin eğitimli olması, komuta kontrol ve destek unsurlarının hazırlanması gibi çok sayıda gereklilik bulunduğunu belirtiyor.
Eldem, Türk ve Rus yazılımcıların bu sistem üstünde Türkiye'nin tehdit algılamaları doğrultusunda birlikte çalıştığını da belirterek, bu nedenle bu sistemin Ukrayna'da Rusya'ya karşı nasıl bir performans sergileyeceğinin de bilinemeyeceğini vurguluyor.
Sistemin devrinin riskleri neler olabilir?
Teknik olarak mümkün olmamakla birlikte S-400 sisteminin Ukrayna'ya olası devrinin Türkiye için çeşitli riskleri de beraberinde getireceği belirtiliyor.
TurDef Genel Yayın Yönetmeni Ekşi "En önemli risk olarak; savaşı genişletip Türkiye'yi de göbeğine çekecek bir eylemi konuşuyoruz. Ve üstelik bu öyle bir şey ki NATO'nun da aslında riske gireceği bir şey" derken, Polonya'nın savaş uçağı vermeye çekindiğini hatırlatıyor.
Ekşi Polonya örneğinden hareketle "Türkiye hangi yöntemle Ukrayna'ya verecek de Polonya'nın hedef olmaktan dolayı yaşadığı endişeyi, korkuyu yaşamayacak?" diye soruyor.
Bilim ve Politika Vakfı'ndan savunma uzmanı Dr. Eldem, bu sistemin Ukrayna'ya olası devrinin Türkiye'nin şu anda takip ettiği "Ukrayna yanlısı aktif tarafsızlık politikasına" zarar vereceğini söylüyor. Böyle bir kararın Türkiye-Rusya ilişkilerine de büyük zarar vereceğini söyleyen Eldem, şu uyarıyı yapıyor:
"Ayrıca Türkiye eğer bu sistemi göndermeye çalışırsa Suriye, Libya, Kafkaslar gibi çeşitli yerlerde Rusya'nın misillemelerine maruz kalabilir."
Eldem şunları da ekliyor: "Ayrıca Akkuyu nükleer santrali, Türk Akımı gibi Türkiye'nin Rusya ile birlikte yürüttüğü çok önemli projeler var. Bunlar da sekteye uğrayabilir. Dolayısıyla Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerini bu savaş döneminde olabildiğince dengeli ve temkinli götürmesi gerekiyor."
Türkiye ile Rusya arasında turizm, ticaret, savunma sanayi gibi çok sayıda alanda son yıllarda giderek artan ve bazı açılardan Türkiye için bağımlılık olarak da görülen ilişki ağı bulunuyor.
S-400'ler neden gündeme geldi?
Peki teknik ve siyasi olarak bu kadar tartışmalı bir konu neden gündeme getirildi?
Eldem, sistemle ilgili yaşanan tartışmaların uzun yıllara dayandığını ve gerek Türkiye-ABD gerekse Türkiye-NATO ilişkilerinin bu tartışmalardan olumsuz etkilendiğini belirterek, bu son haberler ve açıklamaları bu soruna bir çözüm bulunmasına yönelik bir çaba olarak görüyor. Eldem, şunları söylüyor:
"Aslında bu konunun çözülmesi pek çok açıdan olumlu olabilir. Ancak içinde bulunduğumuz ve şu anda Avrupa'yı esir alan savaş koşulları içinde S400'lerin Ukrayna'ya verilmesi hem teknik hem uluslararası diplomasi, Rusya ve ABD ile ikili ilişkiler açılarından birçok sorunu beraberinde getirir."
Eldem, S-400'lerin Türkiye'nin F35 programından çıkarılmasına neden olduğunu ve aslında Türk savunma sanayii açısından çok olumlu olmadığına işaret ederek, "S-400'lerin getirdikleri ve götürdüklerine baktığınız zaman aslında karşınızda çok olumlu bir tablo yok" diyor.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman son Ankara ziyareti sırasında Habertürk'e verdiği demeçte S-400'lerle ilgili olarak "Belki artık bu problemi çözmenin, farklı bir yolunu aramanın zamanı gelmiş olabilir. Bu noktada neler yapılabileceğine bakacağız. Her şey koşullara bağlı" demişti.
ABD Türkiye'nin bu sistemi elinden çıkarmasını uzun zamandır talep ediyor. Bu sistemle ilgili pozisyonunu koruyan Washington, Türkiye'nin S-400'leri almasının 2016 yılında Varşova'daki NATO zirvesinde müttefiklerin Rus ekipmanına bağımlılığı azaltma yönünde verdiği sözle çeliştiği görüşünde.
Savunma uzmanı Ekşi, ABD tarafından bu tür iddiaların ortaya atılmasını bir çeşit "nabız yoklama" ve "karşı tarafın bakışını anlamaya çalışmakla başlayan bir süreç" olarak değerlendirilebileceğini söylüyor.
Gülsen Solaker
© Deutsche Welle Türkçe