Uluslararası toplum Suriye'deki kimyasal silahların peşinde
9 Aralık 2024Merkezi Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW), Suriye'de Beşar Esad döneminden kalma, uluslararası yükümlülükler uyarınca bildirilmeyen kimyasal silah stokları bulunduğundan şüphe ediyor. Esad yönetiminden bu konuda yönelttiği sorulara yanıt alamayan örgüt, bu kez de Suriye'deki yeni aktörlere seslendi ve OPCW ile iş birliği yapmaları çağrısında bulundu.
Suriyemakamlarını kimyasal silahların güvenliğinin hayati öneme sahip olduğu yönünde uyaran ve rejimin devrilmesinin ardından bu fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini belirten örgüt yetkilileri, Beşar Esad yönetimi tarafından çalışmalarının engellendiğini hatırlattı. Esad'ın yıllarca kendileriyle "kedi fare oyunu" oynadığını söyleyen OPCW diplomatları, Şam'ın o dönem devam eden bir kimyasal silah programı bulunduğundan emin olduklarını ifade ediyor.
OPCW müfettişlerinin bölgede yeniden denetim yapabilmesi için Suriye tarafından güvenlik garantisi sağlanması gerekiyor. Bu da muhtemelen Esad'ı deviren muhalif gruplarla, yani geçmişte El Kaide bağlantılı bir örgüt olan ve bazı ülkeler tarafından terörist olarak kabul edilen Heyet Tahrir Şam (HTŞ) gibi yapılarla iletişimi gerektiriyor.
Bölgede daha önce görev yapan kimyasal silah denetçileri büyük risklerle karşılaşmıştı. Örneğin Mayıs 2014'te Birleşmiş Milletler - OPCW ortak misyonu çerçevesinde Suriye'nin kuzeyindeki Kafr Zita bölgesine denetim için ulaşmaya çalışan bir heyet saldırıya uğradı.
Rejimin kimyasal silah kullandığına ilişkin kanıtlar
Esad hükümeti ve müttefiki Rusya, Suriye'deki iç savaşta kimyasal silah kullandıklarını sürekli reddetti.
Ancak Suriye'deki kimyasal silah saldırılarında binlerce kişinin hayatını kaybettiği ya da yaralandığı biliniyor. Bunların en büyüğü, 21 Ağustos 2013'te Şam'ın Guta banliyösünde gerçekleşen ve binden fazla kişinin ölümüne yol açan sarin gazı saldırısıydı. Bir diğer büyük saldırı da 4 Nisan 2017'de kuzeydeki Han Şeyhun'da meydana geldi ve burada da yaklaşık 100 kişi hayatını kaybetti.
OPCW yaptığı incelemelerde klor varil bombalarının sistematik kullanımı sonucunda yüzlerce kişinin daha öldüğünü veya yaralandığını tespit etti.
Birleşmiş Milletler'nin yaptığı incelemelerde de Suriye hükümet güçlerinin kimyasal silah kullandığı kanıtlandı.
Elde edilen kanıtlar üzerine bir Fransız mahkemesi Esad hakkında kimyasal silah kullanımı nedeniyle tutuklama emri çıkarmış ve bu karar daha sonra temyiz mercilerinde de onanmıştı.
Suriye'nin beyanları ile kanıtlar tutarsız
ABD'nin OPCW Büyükelçisi Nicole Shampaine, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Suriye'nin beyan edilmemiş kimyasal silahlarının yayılma riski taşıdığını belirterek "Son günlerde Suriye'de yaşanan gelişmelerin, ülkenin uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmesine yol açmasını umuyoruz" dedi.
OPCW Yürütme Konseyi'nin bu hafta Perşembe günü özel bir oturum düzenlemesi planlanıyor.
Suriye, 2013'te OPCW'ye katıldığında bin 300 ton kimyasal silah beyan etmiş ve bu silahlar imha edilmişti. Ancak müfettişler, o tarihten bu yana 1997 tarihli Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'ni ihlal eden bir programın devam ettiğine dair kanıtlar bulduklarını söylüyor.
OPCW bugüne kadar Esad hükümetiyle 28 tur istişare gerçekleştirdi. Kanıtlarla verilen bilgiler arasındaki tutarsızlıklar ise giderilemedi. OPCW Başkanı Fernando Arias, Kasım ayında yaptığı bir açıklamada, 19 noktanın hâlâ çözülmediğini ve bunlar arasında "iki kimyasal silah tesisinde bildirilmeyen tam ölçekli kimyasal silah üretimi ve geliştirme faaliyetleri" olduğuna dikkat çekti.
OPCW'ye 193 ülke üye. Hollanda merkezli örgüt 1997 tarihli uluslararası Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'nin uygulanmasını izlemekle görevli. Sözleşme, kimyasal silahların dünya çapında yasaklanmasını ve bu silahların stoklarının imha edilmesini amaçlıyor.
İsrail: Kimyasal silah depolarını vurduk
İsrail, Esad rejiminin düşmesinin ardından Suriye'deki kimyasal silah depolarını vurduğunu açıkladı.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Pazartesi günü yaptığı açıklamada "Kimyasal silah kalıntıları ya da uzun menzilli güdümlü silahlar ve füzeler de dahil olmak üzere stratejik silah sistemlerine, aşırılık yanlılarının eline geçmelerini önlemek için saldırdık" dedi.
AFP,dpa/HS,CÖ