Uzayda hayat bulma yolunda...

Şu ana dek her ne kadar bilimkurgu alanında kalsa da sadece 4 ışık yılı uzaklıktaki yeni bir gezegenin keşfi, dünya dışı yaşam bulma yarışını yeninden alevlendirecek gibi görünüyor.

Eskisinden çok daha güçlü teleskopların kullanımına başlanacak olması da bu değişiklikte etkili. Aynı zamanda uzaylı canlıların olası varlığına ilişkin bilimsel tartışmalar da her geçen gün daha fazla kabul görüyor.

İngiltere'deki Portsmouth Üniversitesi gökbilimcilerinden Bob Nichol, “Bilim insanlarının orada bir yerde yaşam olasılığı hakkındaki rasyonel tartışmalardan mutlu oldukları kanısındayım” dedi. Nichol, bu hafta Alpha Centauri yıldız sisteminde olduğu gibi yeni gezegenlerin keşfinin de bu durumu kısmen etkilediğini ifade etti.

800'den fazla gezegen

1990'lı yıllardan bu yana güneş sistemi dışında 800'ün üzerinde bu tarz gezegen bulundu.

Cenevre Gözlemevi araştırmacıları, yeni bulunan gezegenin yaşamı desteklemek için kendi güneşine çok yakın olduğunu ancak bir güneş etrafında dönen bir gezegen bulunduğunda bunun başka gezegenler de olduğu anlamına geldiğini bildirdi.

İngiliz Kraliyet Gözlemevi'nden Martin Rees, “Birkaç 10 yıl içinde Dünya benzeri bir gezegenin atmosferinde ozon/oksijen olup olmadığını ve bitki örtüsüyle kaplı olup olmadığını anlamayı beklemek gerçekçi bir yaklaşım” şeklinde konuştu.

Önümüzdeki 10 yıl içinde iki önemli teleskop hizmete girecek. Bunlardan biri Güney Afrika ve Avustralya'da konuşlandırılacak Square Kilometre Array (SKA), diğeri de Europe's

Extremely Large Telescope (E-ELT) olarak adlandırılan ve Şili'nin Atamaca Çölü'nde bulunacak olan teleskop.

10 kat daha uzak mesafeler gözlemlenebilecek

Bu iki teleskopun görevi, galaksilerin doğasını ve kökenini incelemek olacak. Ayrıntılı gözlem kapasiteleri sayesinde aynı zamanda gezegenlerde hayat izi arayacaklar. Hollanda Radyo Astronomi Enstitüsü'nden Mike Garrett, “Yeni teleskopların kapasitesi, dünya dışı yaşamın tespit edilmesinin önümüzdeki on yıllar içinde öncekinden daha mümkün olduğu anlamına geliyor” dedi.

E-ELT, 40 metre çapındaki aynasıyla, diğer yıldızların etrafında dönen gezegenleri tespit edebilecek ve Hubble Uzay Teleskopu'ndan 16 kez daha net görüntüler üretebilecek. SKA ise 2024 yılında tamamlandığında, uzayda şimdikinden 10 kat daha uzak mesafelerde görüntü alabilecek ve 10 kez daha eski sinyalleri algılayabilecek.

Grenoble'daki Gezegen Bilim ve Astrofizik Enstitüsü'nden Xavier Bonfils, geçtiğimiz aylarda galaksimizde yaşamı destekleyecek ısıya sahip 10 milyarlarca kayalık gezegen olabileceği tahmininde bulunmuştu.

©Deutsche Welle Türkçe

Reuters/DW, BS/HT