Yapay zekada hedef hala uzakta
8 Temmuz 2006Kısaca ELROB (European Land-Robot Trial), yani Türkçesiyle Avrupa Kara Robotları Saha Araştırması, bu yıl 15-18 Mayıs tarihleri arasında yapıldı. Alman Kara Kuvvetleri’nin Bavyera Hammelburg’da bulunan kışlasında, 9 Avrupa ülkesinden 33 firma ve 14 araştırma ekibi, robotlarla ilgili son gelişmelerini sergilediler. Başta askeri olmak üzere, sınır muhafaza, itfaiye, polis ve sivil savunma alanında faaliyet gösteren robotlar sergilendi. Amerika’da Savunma Bakanlığı’nın organize ettiği DARPA Grand Challenge’e kıyasla Elrob bir yarışma niteliği taşımıyor. Elrob’un bu yılki hedefleri arasında insansız kara araçlarının gelişimini teşvik yer aldı.
Avrupa Robotik Ağı Euron’un Koordinatörü ve ELROB jürisi üyelerinden Henrik Christensen, ELROB’un bundan sonra her yıl yapılacağını, sivil ve askeri amaçların her yıl rotasyona tabi tutulacağını kaydetti. Bir sonraki ELROB, 2007 yılının eylül ayında İsviçre’de yapılacak.
“Henüz işin başındayız“
ELROB 2006’yı değerlendiren Tuğgeneral Reinhard Kammerer, robot sistemlerinde Avrupa’da henüz işin başında olduklarını söyledi. Alman Ordusu’nun talebiyle Würzburg Üniversitesi uzmanlarınca geliştirilen ve Merlin adı verilen robot, hemen her görevin üstesinden başarıyla gelirken ELROB’da sergilenen robotlar sürekli arızalar ve sorunlarla karşılaştılar.
Yapay zeka ve robotiği birleştiren ikinci etkinlik, 14-20 haziran tarihleri arasında Bremen’de yapıldı. Bu yıl 10’ncusu yapılan Robocup yani Robot Dünya Futbol Kupası’nın ilik 1997 yılında Japonya’nın Nogaya kentinde düzenlenmişti. Futbol oynayan robot fikri, Kanadalı Alan Mackworth tarafından ortaya atıldı. Bugün Robocup faaliyetinin temel hedefi 2050 yılına odaklanmış durumda: 2050 yılının dünya futbol şampiyonunu, Robocup birincisiyle karşı karşıya getirmek…
Robocup 2006’nın birincisi Almanya
Bu yılki Robocup toplam 33 dalda yapıldı. Toplam 95 ekiple turnuvaya katılan Almanya 11 altın madalyayla birinci, Çin 9 altınla ikinci, Japonya ise 6 altınla üçüncü oldu. Dördüncü sırada İran yer alırken Avustralya ekipleri beşinci oldu. 36 ülkeden toplam 2 bin 600 kişinin katıldığı Robocup 2006’yı 15 binden fazla seyirci izledi. Bu yıl Robocup kategorilerine ilk kez hizmet robotları yarışması da dahil edildi. Almanya yaşlı nüfus problemini hizmet robotlarını geliştirerek aşmaya çalışıyor.
Robocup 2006’nın organizatörlerinden Ansgar Bredenfeld, Robocup’ta şimdiye kadar yarışan ekiplerin ağırlıklı olarak bilgisayar bilimleri uzmanlarından oluştuğunu, bunlara makina, elektronik ve yapı mühendislerinin de eklenmesi durumunda önemli fırsatların elde edileceğini söyledi.
Bir sonraki Robocup, 2007’de Amerika Birleşik Devletleri’nin Atlanta kentinde yapılacak.
Robot gelişiminde hayal kırıklığı
Marvin Minsky, yapay zeka denince akla gelen ilk uzman. Minsky, Amerika’nın ünlü MIT Enstitüsü’nde yapay zeka laboratuvarı kurulmasına ön ayak olan Marvin Minsky, Elrob ve Robocup faaliyetlerini izleyenler arasında yer aldı. Amerikalı araştırmacı, değerlendirmesini “50’nci yılında yapay zeka” başlıklı bir konferansta sundu. Minsky, kaleme aldığı makale ve kitaplarında, yakın gelecekte duygulara sahip makinalar üretilebileceğini, robotların insanları bir nevi ev hayvanı olarak kullanacaklarını ileri sürmüştü.
Oysa Marvin Minsky, son değerlendirmesinde büyük bir hayal kırıklığını açığa vurdu: Minsky, “Robotlar neden hala bu kadar ilkel, neden istek ve arzularımızı algılamaktan uzak? Niçin hala 4 yaşındaki bir bebek gibi davranıyorlar“ diye sordu. Araştırmalara milyarlarca euro ayrılmasına rağmen robotların hala bir çocuk hikayesini dahi anlamayacak kadar aptal olduğunu belirten Minsky, robot ve yapay zeka araştırmacılarının yaptığı temel hatasının, insanın pek çok farklı boyuta sahip bir genel kültürüne sahip olduğunu, öncelikle bunun kavranması gerektiğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Levent Akın ile söyleşi
Konuyla ilgili olarak Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’ne bağlı Yapay Zeka Laboratuvarı uzmanlarından Prof. Dr. Levent Akın’a yönelttiğimiz soru ve yanıtlar ise şöyle:
- Japonya’nın Osaka kentinde, 2005’te yapılan Robocup yarışmasında “technical challenge” kategorisinde birincilik kazanmıştınız. Ekibiniz turnuvaya bu yıl da Bremen’de katıldı. Geçen yıllara kıyasla bu yılki izlenimleriniz nasıl?
PROF. AKIN: Bu yılki yarışmada futbol kategorisinde çeyrek finale kaldık. Kendi açımızdan baktığımızda geçen seneye oranla ilerlemiş olduğumuzu düşünüyorum. Robocup 2005 ile 2006’yı genel olarak karşılaştırdığımda, Robocup 2006’nın gayet güzel organize edilmiş bir yarışma olduğunu düşünüyorum. Sadece benim yarıştığım kategoride değil, diğer kategorilerde de önemli ilerlemeler gördüm. Özellikle Robocup’un hedefi 2050 yılında insansı robotlarla insanlar arasında yapılacak bir futbol maçı. Ona yönelik çalışmaların da çok ilerlemiş olduğunu gördüm. Bu sene yeni bir yarışma daha katıldı. Bu yarışma da Robocup@home adını taşıyor. Yani gündelik hayatımızda robotların uygulanmasına yönelik bir araştırma. Robocup’un gittikçe daha yaygın bir şekilde ilerlediğini ve bilime katkı yaptığını düşünüyorum.
- Türkiye’de yapay zeka ve robotik alanındaki gelişme sizce tatmin edici mi?
PROF. AKIN: Türkiye’de yapay zeka konusunda son yıllarda önemli gelişmeler oldu. Bu konuda çalışan çok insan yetişti. Fakat robotik alanındaki çalışmalar bence çok yeterli değil. Robotiğin aslında çeşitli dalları var. Bizim ilgilendiğimiz akıllı ve hareketli robotlar. Bu konudaki çalışmalar oldukça az. Biz bu konuda çalışanları biraraya getirmek için proje hazırladık. Bunu Avrupa Birliği’ne, 6’ncı Çerçeve’ye sunmuş durumdayız. Eğer bu proje önerimiz kabul edilirse, Türkiye’deki çalışmaları canlandırmak, hızlandırmak amacımız.
- Yapay zeka denince akla gelen isimlerden ABD’li Marvin Minsky, “50 yıldır bu alanda bariz bir ilerleme kaydedilemediğini” söyledi. Siz Minsky’nin karamsarlığını paylaşıyor musunuz?
PROF. AKIN: Paylaşmıyorum. 50 yıldır ilerleme kaydedilememiş olmasının nedeni yaklaşımın baştan değişik olması. Zeka dediğimiz zaman satranç oynamak, problem çözmek gibi şeyler zeki eylemler olarak nitelendirilmekteydi başlangıçta… Bütün çabalar da bu becerilerin robotlara kazandırılmasına yönelikti. Bunlar daha sonra insanların sıradan davranışları olarak kabul ettiğimiz görme, konuşma, yürüme gibi şeyler yeni yeni ilgi alanı haline geldi. Bunların aslında satranç oynamaktan çok daha zor olduğu kısa zamanda fark edildi. Buradaki sorunun temel nedenlerinden birisi, bu tür becerilerin yordamlarının karmaşık olmasının yanı sıra bunlarla ilgili hesaplamalar yapabilmek için gerekli hesaplama gücünün de yüksek olmasında yatıyor. Önümüzdeki yıllar içinde, yani 15-20 yıl içinde bu tür bir hesaplama kapasitesine erişilmesi bekleniyor. O zaman bu problemin de çözülmüş olmasını bekliyorum.