Yeni Göç Yasası’na tepki büyüyor
4 Temmuz 2007Haziran ayının ortasında Federal Alman Parlamentosu’nda kabul edilen ve 6 Temmuz’da 16 Alman eyaletinin temsil edildiği Federal Konsey tarafından onaylandıktan sonra 15 Temmuz itibarıyla yürrülüğe girecek olan yeni Göç Yasası’na yönelik eleştirilerin ardı arkası kesilmiyor.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Diyalog Sorumlusu Bekir Alboğa, Göç Yasası değişiklik paketinin, görüşme partneri olarak dahi görülmediklerini ortaya koyduğunu söyledi.
Alboğa’ya göre “Göç Yasası’nda yapılan her değişiklik şimdiye kadar Türk kökenlilere olumsuz yansıdı. Bu, çifte vatandaşlık olayında da böyleydi, şimdiki değişiklik paketinde de...”
Yeni Göç Yasası, Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerden aile birleşimine 18 yaş sınırının yanı sıra yeterli Almanca bilgisi şartı getiriyor. Taslağı hazırlayanlar bu düzenlemeyle zorunlu evliliklerin önüne geçileceğini savunuyor.
Almanca sorunu
DİTİB ise aile birleşimiyle Almanya’ya gelen Türklerin büyük kısmının Türkiye’de Almanca öğrenme imkanına sahip olmadığına, dili Almanya’da öğrenebilmelerinin sağlanmasını talep ediyor.
Yeni Alman Göç Yasası taslağı, Alman vatandaşlığı için başvuruda bulunanların bir iş ve yeterli gelire sahip olmalarını şart koşuyor. Yasayı eleştirenler, gençlerin ve özellikle üniversite öğrencilerinin böylece devre dışı bırakıldığını dile getiriyor.
Uzun yıllardır Almanya’da yaşayan ve çocuklarını bu ülkede yetiştiren göçmenlerin bile yeni yasa yüzünden zor durumda kalabileceklerini savunan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği, bu kişilerin yeterli Almanca bilmedikleri gerekçesiyle sınır dışı edilebilecekleri görüşünde. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin bir diğer endişesi de federal hükümetin bu yasayı sadece Türkleri hedef alarak hazırlamış olabileceği.
“İçişleri Bakanı baltalıyor”
DİTİB Diyalog Sorumlusu Bekir Alboğa, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yapıcı diyalog ve işbirliği kapsamında atılan olumlu adımların İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble tarafından baltalanmak istendiğini de öne sürdü: “Sosyal Demokrat Parti’nin sertleştirilmiş yasayı sahiplenmesi de çok üzücü. Türk göçmenleri asıl hüsrana uğratanın Sosyal Demokrat Parti olduğunu söylemek gerekir. Büyük koalisyon kurulduğunda sevinmiş ve sorunlara kalıcı çözüm bulunacağına güvenmiştik. Sosyal Demokrat Parti’nin böylesine pasif davranması kabul edilemez bir tutumdur.”
Almanya hükümetinin, yeni göç ve yabancılar yasasının AB tarafından konulan şartları yerine getirmek için çıkarıldığı şeklindeki tezini kabul etmeyen Diyanet İşleri Türk İslam Birliği, ayrımcılığa uğratıldıklarını ve yıllardır uyum yolunda harcadıkları çabanın heba edildiğini savunuyor.
Bekir Alboğa tasarının yasalaşması durumunda uyum alanında hükümet ile başlattıkları işbirliğine son vereceklerini belirtti: “Eyalet temsilcileri meclisi tasarıyı olduğu gibi kabul ederse göçmen kuruluşlarının Uyum Zirvesi’ne katılmalarının anlamı kalmayacaktır.”
Uyum Zirvesi’nden çekilme söz konusu olabilir
Almanya Türk Toplumu Derneği Genel Başkanı Kenan Kolat ise Alman hükümetin organize ettiği Uyum Zirvesi’nden çekilmeyi gözden geçirdiklerini kaydetti.
Kolat“Göç Yasası çok açık bir şekilde etnik ayrımcı, yabancı düşmanı, Türk ve Türkiye düşmanlığı ögelerini içeren bir yasadır. Bu yasanın Almanya’da gündeme gelmiş olması dahi Almanya’daki demokratik sistemin ne kadar Ortaçağ zihniyetine dönmekte olduğunu gösteren bir işarettir. Bu nedenle bu yasanın yasalaşsa bile çok uzun süre yaşamayacağına inancım tamdır. Bu yasa, uyum sürecine katılan bizleri de arkadan hançerlemiştir” dedi.