Müslümanlara eşit statü talebi

Yeşiller Partisi, Almanya’da İslâm’ın kurumsal olarak tanınarak, Hrıstiyanlık ve Yahudilikle eşit statüye sahip olmasını istiyor. Bu çerçevede Yeşiller Partisi Alman Meclis Grubu’nun hazırladığı öneriler, “Almanya’da İslâm’ın eşit statüye getirilmesi ve hukukî uyumu için yol haritası” başlığını taşıyor. Öneriler, perşembe günü Berlin’de düzenlenen basın toplantısı ile tanıtıldı.

İslâm'ın Almanya'nın bir parçası olduğunu söyleyen Yeşiller Partisi Alman Meclis Grubu Genel Sekreteri Volker Beck, Almanya'da İslâm'ın güvenlik çerçevesinde değil, uyum, eşitlik ve saygı çerçevesinde tartışılması gerektiğini söyledi. Yeşiller Partisi Alman Meclis Grup Başkanı Renate Künast da 4 milyon civarında Müslüman’ın yaşadığı Almanya’da, İslâm’ın da dinî bir kurum olarak kabul edilmesini istediklerini vurguladı. Ancak İslâm’ın dinî bir kurum olarak kabul edilebilmesi için bu yapının oluşturulması gerektiğini ifade eden Künast, hazırladıkları metnin bu yapının nasıl oluşturulacağına dair öneriler içerdiğini belirtti.

Yeşiller Partisi’nin hazırladığı önerilerde, 2006 yılında hayata geçirilen Alman İslâm Konferansı’nın bu konuda daha aktif bir rol oynaması isteniyor. Alman İslâm Konferansı'nın “çıkmaz sokağa” girdiğini ifade eden Künast, İslâm Konferansı'nın bu konuda Müslüman örgütlere yardımcı olabileceğini belirtti.

Müslüman örgütler

İslâm'ın kurumsal olarak tanınarak, Hrıstiyanlık ve Yahudilikle eşit statüye sahip olması Alman İslâm Konferansı'na katılan Müslüman örgütlerin en önemli talepleri arasında yer alıyor. Ancak bunun sağlanması için Müslüman örgütlere de görev düşüyor. Almanya'daki büyük Müslüman örgütleri arasında kısa adı DİTİB olan Diyanet İşleri Türk İslâm Birliği, Federal Almanya İslâm Konseyi, İslâm Kültür Merkezleri Birliği (VIKZ) ve Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD) bulunuyor.

Alman Meclis Grup Başkanı Renate Künast, bu örgütlerin dinî cemaat olarak kabul edilmesi için Alman anayasasının gerektirdiği şartları yerine getirmediğine dikkat çekti. Alman anayasasına göre bir örgütün dinî cemaat olarak kabul edilebilmesi için bazı temel şartları sağlaması gerektiğini belirten Künast, örgütün inanç temeli üzerine kurulmuş olması, dinî hizmetler vermesi, üyelik sistemiyle yürütülmesi ve Alman anayasasının kurallarına ve değerlerine uyması gerektiğini vurguladı.

Müslümanların dinî bir cemaat olarak nasıl örgütleneceği konusunda kararı kendilerinin vereceğini belirten Volker Beck, bu konuda iki seçeneklerinin bulunduğunu söyledi. Beck, bu çerçevede Müslümanların, Yahudiler gibi tek bir cemaat altında birleşebileceğini veya Sünni ve Şii gibi mezhepler altında da örgütlenebileceğini ifade etti.

Dinî cemaat olarak tanınmanın önemi

Yeşiller Partili Volker Beck, okullarda İslâm din derslerinin verilmesi, üniversitelerde İslâm ilahiyatı fakültelerinin kurulması, hastane gibi kamuya ait yerlerde dinî görevlilerin bulundurulması gibi konularda dinî cemaatlerle devlet arasında işbirliği yapıldığını hatırlattı. Müslüman örgütlerin dinî cemaat olarak kabul edilmesinin bir süreci gerektirdiğini kaydeden Beck, hazırladıkları önerilerde geçici çözümlerin de yer aldığını söyledi. Beck, Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nde kurulan bir danışma kurulu ile İslâm din derslerine başlanmasını, bu geçici çözümlere örnek olarak gösterdi.

Yeşiller Partisi Alman Meclisi Grubu, önerileri ilahiyatçı ve Müslüman örgütlerin görüşlerini alarak hazırladı. Yeşiller Meclis Grup Başkanı Künast, önümüzdeki dönemde bu önerilerin tartışılmasını ve bu önerilerle hükümete, eyalet yönetimlerine ve Müslüman örgütlere sürecin hızlanması için baskı yapmak istediklerini kaydetti.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Jülide Danışman / Berlin

Editör: Başak Sezen