Yunan ekonomisi hâlâ endişe kaynağı
10 Mayıs 2011Bir yıl önce bütçesindeki açıklar nedeniyle iflasın eşiğine gelen Yunanistan, Avrupa Birliği ve IMF'nin 110 milyar euroluk kredi desteğine rağmen, içinde bulunduğu krizden kurtulamıyor. Avrupa Birliği bu nedenle ikinci bir yardım paketi konusunda müzakelere başladı. Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden çıkmak istediğine ilişkin söyletiler ise yalanlandı ancak Atina'nın nasıl bir yol izleyeceği tartışmalara yol açıyor. Atina’daki Dış ve Avrupa Politikaları Vakfı’ndan Alman iktisatçı Jens Bastian, Yunanistan’ın içinde bulunduğu duruma ilişkin olarak Deutschlandfunk radyosunun sorularını yanıtladı.
Yunan politikacıları rahatsız eden bir gelişme daha yaşandı ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor's, (S&P) Yunanistan'ın uzun vadeli kredi notunu iki kademe daha düşürdü. Geçtiğimiz günlerde de Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden ıkmak isteği iddia edildi. Sayın Bastian, Yunanlılar tüm bu gelişmelere, spekülasyonlara nasıl tepki gösteriyor?
“Tabii ki öfkeliler, hayal kırıklığı ve büyük ölçüde de şaşkınlık içindeler. Ortaya saçılan söylentiler hemen yalanlandı. En azından şu sıralarda Yunanların paniğe kapılmadıkları, hemen bankalara koşup hesaplarını iptal ettirmedikleri ve euro hesaplarındaki paraları çekmedikleri görüldü.”
Yunanlar sizce bu devasa borç dağından kendi güçleriyle kurtulabilirler mi?
“Hayır, bu mümkün değil. Bunu ne geçen yıl başarabildiler, ki bunun için de zaten uluslararası mali destek aldılar, ne de bu yıl başarmaları mümkün. Bu, hem Yunanistan için üstesinden gelinmesi gereken çetin bir görev, hem de Avrupalı ortakları açısından.”
AB geçen yıl Yunanistan’a 100 milyar eurodan daha fazla bir maddi kaynak sağlanmasına rağmen, ülke neden belini hala bir türlü doğrultamıyor?
“Çünkü üçüncü yılına girmiş olan ekonomik kriz gittikçe derinleşiyor. Yunanistan’ın vergi gelirleri, planlananların gerisinde kalıyor. Yunanistan da artık her bir vatandaşın vergi ödemekle yükümlü olduğunu öğrenmesi gerekiyor. Yunanistan’ın yatırımlara ihtiyacı var. Bunu şu anda devletin yapması mümkün değil. O yüzden ülkenin, ayakta kalmayı başarabilecek sektörlerin daha kötü bir duruma düşmemesi ve daha büyük bir ekonomik facianın oluşmaması için Avrupalı ortaklarının da bu sektörler için yatırım programları belirlemesi gerekiyor.”
Sayın Bastian, geçen yıl Atina’ya 110 milyar euro mali kaynak sağlanmasıyla ülkenin yeniden canlanmasının mümkün olacağını sanan bizler safça mı düşündük sizce?
“Bu noktada sadece para söz konusu olsaydı, o zaman gerçekten safça düşünmüş olurduk. Yunanistan’ın yeniden yapılanmaya ihtiyacı var. Sadece borçlarının değil, genel olarak tüm toplumun ve ekonominin yeniden yapılanması gerekiyor. Burada uzun soluklu olmak gereklidir; Yunanistan’ın bugünden yarına ya da bir yıl içinde tamamen değişmesi mümkün değil.”
Yunan halkının bu krizde Avrupa’dan ne gibi beklentisi var?
Sanıyorum, halk öncelikle, tırnak içinde ‘kendisinin rahat bırakılmasını’, geçen hafta sonu yapılan spekülasyonun benzerleriyle köşeye sıkıştırılmamasını bekliyor. Böyle şeyler Yunanistan’ın işine yaramaz. Bunun dışında birçok Yunan, ülkelerine karşı kullanılan ses tonunun değişmesini arzu ediyor. Sürekli birtakım söylentileri yalanlamak zorunda kalmamak, sürekli ‘size aslında güvenmiyoruz’ mesajı ile yaşamamak beklentisi içindeler. Ve yine birçok Yunan, ‘biz zaten bu krizin kurbanlarıyız, gelecekte de kurban vermeye hazırız, ama bizimle spekülasyon oyunu oynanacağına şimdiye kadar yaptıklarımız kabul görsün’ şeklinde konuşuyor.”
Sayın Bastian, Alman Federal Maliye Bakanlığı’nda da Yunanistan’ın nasıl ve hangi şartlarda Euro Bölgesi'nden ayrılıp, eski parası drahmiye dönüş yapması senaryoları üzerine konuşulduğunu biliyoruz. Bu konuda Atina’da da kafa yoranlar var mı?
Hiç yok! Bence bu konu Yunanistan’a dışarıdan dayatılıyor. Yunanistan geçen yıl bunu şiddetle yalanlamıştı. Euronun, Yunanistan toplumunda inkar edilemeyecek bir başarısı var. Ve ben Federal Maliye Bakanlığı’nın bu şekilde düşünmesine şaşırıyorum. Esasen Yunanistan’ın borçlarının kademeli olarak nasıl ertelenebileceği ve bu konudaki bilgi alış-verişi üzerine akılcı planlar geliştirmek gerekir. Eurodan çıkış senaryoları yanlış bir yaklaşımdır.”
© Deutsche Welle Türkçe
Tobias Armbrüster / Çeviri: Çelik Akpınar
Editör: Hülya Köylü