131210 Energie China
13 Aralık 2010Atmosferi en çok kirleten ülkeler sıralamasında Çin, liderliği yıllardır kimselere bırakmıyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri de ülkenin enerji ihtiyacının karşılanmasında büyük ölçüde kömürden yararlanılması. Kısa vadede bu durumun değişmesi beklenmiyor. Ancak uzun vadede kömürün toplam enerji üretimindeki payının düşürülmesi amaçlanıyor. Hedefte öncelikli olarak elektrik üretiminde kömüre olan bağımlığın azaltılması var. Alternatif olarak rüzgâr enerjisinden yararlanılması planlanıyor. Çin, kolları şimdiden sıvadı sıvamasına ama ülkenin coğrafi ve demografik koşulları gözönüne alındığında bunun hiç de kolay bir iş olmadığı görülüyor.
Dev rüzgâr gülleri...
Âdeta sonsuzluğa doğru uzanan bir karayolu düşünün. Onlarca kamyon, ülkenin kuzeyine doğru yol alıyor. Yükleri hem ağır, hem kıymetli: Yeni kurulacak rüzgâr parkının parçaları ağır ama emin bir şekilde Hebei vilayetine ulaştırılmaya çalışılıyor. Kuzeye doğru ilerledikçe birkaç devâsa rüzgâr gülünün dönmeye başladığı görülüyor.
Çinli enerji uzmanı Şi Dan, ülkesindeki enerji pazarının hızlı bir değişim sürecine girdiğini anlatıyor. Şi, geçmiş yıllardakinin aksine bugün yenilenebilir ve temiz enerjiye daha çok önem verildiğini vurguluyor. Hâlihazırda Çin, enerji üretiminde büyük ölçüde kömüre bağımlı. Ama Pekin yönetimi, "atmosferi en fazla kirleten ülke" statüsünden sıyrılmak için yeni bir hedef belirledi: Bundan böyle ağırlıklı olarak rüzgâr enerjisine yatırım yapılacak. 20 yıl içinde toplam enerji üretiminde, rüzgâr enerjisinin payının beş kat artırılması amaçlanıyor. Bu hedefin rakamsal değerini, Almanya Ekonomiyi Teşvik Kuruluşu (GTAI) Pekin Şubesi'nden Corinne Abele şöyle açıklıyor: "Hükümetin rüzgâr enerjisiyle ilgili hedeflerine göre 2015 yılında yaklaşık 100 Gigawatt, 2020'de ise 200 Gigawatt'lık toplam üretime ulaşılacak."
Nükleer enerji de ihmal edilmiyor
Yenilenebilir enerjilerin yanı sıra Çin'in ağırlık verdiği bir diğer alan da nükleer enerji. Pekin yönetimi, nükleer enerjiyi, düşük emisyonlu "temiz" bir enerji türü olarak değerlendiriyor ve gelecekteki stratejisinin en önemli sac ayaklarından biri olarak görüyor.
Çinli enerji uzmanı Şi Dan, yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerjilerin sürekliliğini sağlamak, depolamak ve binlerce kilometre uzaklıktaki mesafelere aktarmak gibi baş edilmesi gereken pek çok sorun olduğunu hatırlatıyor ve ekliyor: "Yenilenebilir enerjiler arasında özellikle rüzgâr ve güneş enerjisi giderek yaygınlaşıyor. Ama böylesine pahalı enerji türleri, Çin'in dev enerji pazarına nasıl entegre edilecek? Bence çözüm bekleyen öncelikli sorun bu."
Ancak Çin, tüm bu zorluklara rağmen yine de kararlı: 2050 yılına kadar kömüre olan bağımlılığın yarı yarıya azaltılması hedefleniyor. Bu hedefin ne kadar gerçekçi olduğu belki tartışmalı; ama uzmanların mutabık kaldığı bir nokta var: Çin, yenilenebilir enerjilere yönelerek, doğru zamanda doğru bir adım attı.
© Deutsche Welle Türkçe
Philipp Bilsky / Murat Çelikkafa
Editör: Beklan Kulaksızoğlu