Çocuk askerlikle mücadele için yeni kampanya
13 Şubat 2008Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, çocuk haklarını dünya çapında güvence altına almak amacıyla, 2000 yılında, Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne ek, seçmeli protokolü kabul etmişti.
Bu protokol, devletlerin, 18 yaşından küçükleri silahlı çatışmalara dahil etmesini yasaklıyor. Ancak protokolün kabul edilmesinin üzerinden 8 yıl geçmesine karşın; birçok ülkede, çocukların asker olarak cephelere sürülmesinin önüne geçilemiyor. İnsan hakları örgütlerine göre, dünya genelinde en az 250 bin çocuk, yetişkinlerin neden olduğu savaşlarda, ölümle yüz yüze geliyor.
13 ülke kara listede
Çocuk haklarını savunan Teres des Hommes kuruluşunun Almanya uzmanlarından olan Ralf Willinger, durumun ciddiyetini şu sözlerle vurguluyor:
“Bu bahsettiğimiz 250 bin rakamı yalnızca bir tahmin, gerçek rakam daha fazla olabilir. Çocuk askerlerin yaygın olduğu 13 ülke bulunuyor. Bunların arasında Kongo, Sudan, Nepal, Sri Lanka ve Burma da var. Bir çok hükümet verdiği sözleri tutmuyor.”
Çocuk askerler konusunda kamuoyunun dikkatini çekmek ve Birleşmiş Milletler üzerinde baskıyı artırmak isteyen “Kırmızı Eller” kampanyası, ilk olarak Almanya’da başlatıldı. Kısa sürede büyük ilgi gören girişim, kısa sürede uluslar arası bir kampanyaya dönüştü.
Hedef 1 milyon katılımcı
Girişime destek vermek isteyenler, ellerini kırmızıya boyayıp, bir kağıda basıyor ve aynı kağıda, isimleriyle birlikte, çocuk askerliğe son verilmesi taleplerini yazıyor. Toplanan tüm “kırmızı el izlerinin”, gelecek yıl 12 Şubat’ta, New York’ta Birleşmiş Milletlere sunulması hedefleniyor.
Çocuk hakları savunucusu Ralf Willinger, kampanyanın Birleşmiş Milletleri ve ülkeleri harekete geçirmesini beklediklerini kaydederken, savaşlardan kurtarılacak çocukları yeniden yaşama kazandırmak için de büyük çaba gerektiğini vurguladı:
“Angola ve Liberya gibi ülkelerde çatışmaların son bulmasıyla birlikte, çocukların asker olarak kullanılması da sona endi. Ancak şimdi önemli olan, bu çocukların kendi kaderlerine terk edilmemesi.”
Uzmanlar; savaş ve çatışmalara katılan çocukların büyük bir travma yaşadıklarını, tekrar normal yaşama dönmelerinin oldukça güç olduğunu kaydediyorlar. Yalnızca Uganda’da 30 bin çocuk, savaş sonrasında yeniden toplumsal yaşama uyum sağlamak için, psikolojik destek almaya devam ediyor.