'Çocuk mülteciler tehlikede'
30 Ağustos 2016Yanlarında yetişkin olmadan Almanya'ya gelen kayıp mülteci çocuk sayısının 9 bin dolayında olduğu açıklandı. Bin kadarı 13 yaşından küçük olan kayıp çocukların suç örgütlerinin eline düşmüş olabileceği belirtiliyor. Alman Çocuklara Yardım Kurumu'nun basın sözcüsü Uwe Kamp Deutsche Welle'nin kayıp mülteci çocuklarla ilgili sorularını yanıtladı.
Deutsche Welle (DW): Federal Emniyet Teşkilatı temmuz ayında refakatçisi olmayan 8 bin 991 çocuk için kayıp ihbarı yapıldığını açıkladı. Bu yüksek sayı nereden kaynaklanıyor?
Uwe Kamp: Nedenler arasında mükerrer kayıtlar, verilerin toplanmasında yapılan hatalar ve çocuklardan bazılarının Almanya'daki akrabalarının yanına gitmiş olmaları da sayılabilir. Gerçek kayıp sayısının açıklanan rakamdan düşük olduğunu varsayabiliriz, ancak ne kadar düşük olduğunu bilmiyoruz. Kasım ayında yürürlüğe giren refakatçisiz çocukların dağıtımıyla ilgili yasaya göre söz konusu çocuklar ilk bulundukları yerde kalmıyor ve dağıtım sırasında kayıplar oluyor.
DW: Çocuk yaştaki mültecilerin bakımıyla yükümlü merkezlerin yetersiz kalması ne gibi sonuçlara yol açıyor?
Uwe Kamp: Uzman eleman açığımız var. Çocuklara yardım kuruluşlarında çalışanlar her çocuğa gerektiği kadar zaman ayıramıyor. Tek başına Suriye, Afganistan ya da Eritre'den kaçan çocuklar Almanya'ya vardıklarında fiziki ve ruhi bakımlardan bitap düşmüş oluyorlar. Öncelikle Akdeniz üzerinden gelenler korkunç şeyler anlatıyorlar. Bu nedenle onlarla çok fazla ilgilenmek gerekiyor. Çocuklar muhatap bulamıyorlar ya da onlarla gerektiği kadar ilgilenilemiyor.
DW: İlgisizlik yüzünden başkalarına yönelmeleri gibi bir durum söz konusu olabilir mi?
Uwe Kamp: Yerini ve yönünü belirleme ihtiyacını hisseden 13, 14 ya da 15 yaşındaki çocuklar dilini bilmedikleri ve arkadaşlarının olmadığı yabancı bir ülkede kötü insanların tuzağına düşebiliyorlar. Uyuşturucu satanlar ya da radikal İslamcılar bu durumdan yararlanarak çocukları kandırmaya çalışıyorlar.
DW: Yasa dışı yollardan fazla para kazanılabiliyor. Çocuklar ve gençler insan kaçakçılarına yüklü para ödediklerinden yüksek miktarda borçlanıyorlar. Bu da rol oynuyor mu?
Uwe Kamp: Evet, çocukların durumu son derece zor. Çoğu zaman kaçabilmeleri için akrabaları para topluyor ve çocuklar da bunu biliyorlar. Onlara güvenli bir ülkeye sığınıp daha sonra ailelerini yanlarına aldırmalarının ne kadar önemli olduğu tembih ediliyor. Ya da kendilerinden para kazanıp ülkelerinde kalan ailelerine yardımcı olmaları isteniyor. Bu da çocuk ve gençlerin nasıl baskı altında olduğunu gösteriyor.
DW: Kayıp ihbarı yapıldığında Alman makamları nasıl bir yol izliyor?
Uwe Kamp: Gençlik dairesi polise kayıp duyurusu yapıyor. Polis kayıp sayısının yüksek olması nedeniyle bu görevin altından kalkmakta zorlanıyor. 10 ya da 12 yıldır Almanya'da yaşayan bir gencin izini sürmek daha kolay. Ailesinden, arkadaşlarından ve öğretmenlerinden bilgi alınabiliyor. Birkaç ay önce Almanya'ya yanında yetişkin olmadan gelen çocukları bulmak ise son derece zorlaşıyor.
DW: Almanya İçişleri Bakanlığı geçenlerde kayıp mülteci çocukların sömürüldükleri ve fuhuş ya da uyuşturucu satmaya zorlandıklarına dair herhangi bir bilgi alınmadığını açıkladı. Alman makamlarının haberdar olmadığı ve yardım edecek kimse bulamayan çocuklar açısından bu ne anlama geliyor?
Uwe Kamp: Bu büyük bir problem. Bu durumdaki çocukların yoğun şekilde aranmadığını suç örgütleri de biliyor. Çocukları büyük tehlikeler bekliyor. İçişleri Bakanlığının siyasi bir mesaj vermesi ve 'Kayıp çocuklardan haberimiz var, aranmalarına büyük önem veriyoruz, aranmadıklarını kimse sanmasın, o çocuklar bizim için sadece rakamdan ibaret değildir' demeli.
DW: Suç örgütlerinin eline düşen çocuklar Alman toplumuna nasıl kazandırılabilir?
Uwe Kamp: Çocuk ve gençlere yardım kuruluşlarının etkili bir şekilde çalışabilmesi için bütçelerinin ve personel sayısının arttırılması gereklidir.
DW: Devlet başka ne yapabilir?
Uwe Kamp: Reşit olmayan refakatçisiz çocuk mülteciler için Avrupa kayıt sistemi hazırlanmasını önerdik. Almanya'da polis ve resmi makamların Kızıl Haç ve gençlere yardım kuruluşlarıyla daha iyi işbirliği yapması sağlanabilir. Bu aynı zamanda bütün Avrupa'yı ilgilendiren bir sorun. Dolayısıyla Lahey'deki Avrupa Polis Teşkilatı'nda merkezi kayıt sistemi hazırlanmasını ve bu sisteme Avrupa Birliği Çocuk Hakları Temsilciliği'nin de dahil edilmesini öneriyoruz.
© Deutshe Welle Türkçe
Söyleşi: Nina Niebergall