Kaddafi ve Batı'nın istihbarat sırları
4 Eylül 2011Libya’da Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesi için büyük çaba harcayan Batılı ülkelerin, Kaddafi rejimiyle son anlarına kadar yakın işbirliği içinde bulunduğunun ortaya çıkması ortalığı karıştırdı.
Başkent Trablus’ta isyancıların ele geçirdiği eski istihbarat teşkilatında bulunan belgeler, aralarında Wall Street Journal ve New York Times’ın da bulunduğu çeşitli basın organlarında yayımlandı.
CIA yakaladı, Libya sorguladı
Kaddafi’nin istihbarat teşkilatına ait belgeleri inceleyen İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden Peter Bouckaert, CIA tarafından yakalanan terör zanlılarının sorgulama için Libya’ya götürüldüğünün belgelerle kanıtlandığını belirtiyor. Bouckaert, şunları kaydediyor:
“Bizim korkumuz, bu kişilere Libya güvenlik birimlerince işkence yapılmış olması. Ve CIA, zanlıları Libya’ya gönderdiğinde başlarına ne geleceğini biliyordu. O dönemde CIA’in yakaladıkları, İslamcılardı. Kendileri sorgulamak isteselerdi bunu yapabilirlerdi. Ama bunun yerine, Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nda işkence yöntemleri ve zanlılara kötü muamalesiyle tanınan bir ülkenin güvenlik güçlerine teslim ettiler.”
2004 dönüm noktası
Kaddafi Libyası’nın kitle imha silahı programını durdurmasının ardından ülke 2004 yılında ABD’nin ‘haydut devletler’ listesinden çıkarılmış ve ilişkilerde normalleşme sürecine girilmişti. Bouckaert, özellikle 2004 yılından itibaren ‘resmi’ olarak istihbarat birimleri arasında işbirliğinin normal görülebileceğini, asıl sorunun bu işbirliğinin kapsam ve yoğunluğu olduğunu vurguluyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden Bouckaert, belgelerde normal iş yazışmalarında alışıldık olmayan samimi tarza da dikkat çekiyor:
“Belgelerdeki direkt üslup şaşırtıcı. Libya istihbaratına, sorgularda yöneltilecek sorular, son derece dostane bir dille iletilmiş. Kaddafi’nin istihbarat şefi Musa Kussa’ya, Amerikan istihbarat yetkililerine hediye ettiği portakal ve hurmalar için teşekkür ediliyor. Hitap bölümünde ‘Sevgili Musa’ deniyor. Libya’da rejimin uyguladığı baskıya katkısıyla tanınan birine.”
İngiliz ajanların işbirliği
Bouckaert, bazı belgelerde CIA memurlarının sorgulamalara bizzat katıldığının da görüldüğünü belirtiyor. İngiliz dış istihbarat teşkilatı MI-6’in de Libya istihbarat birimleri ile yakın temas halinde olduğu kaydediliyor. MI-6’den İngiliz ajanların Kaddafi’ye Libyalı muhaliflerle ilgili bilgi sağladığı yüzlerce mektup bulunduğu belirtiliyor. Öte yandan İngiliz Sunday Times gazetesi, İngiliz iç istihbarat teşkilatı MI-5’ın da Kaddafi rejimiyle sıkı işbirliği içinde olduğunu bildirdi. Trablus’ta terk edilen İngiltere Büyükelçiliği’nde bulunan belgelere dayandırılan haberde, MI-5’ın tutuklu terör zanlılarıyla ilgili Libya’dan bilgiler istediği, ayrıca İngiltere’de yaşayan Kaddafi karşıtlarıyla ilgili bilgileri Libya’ya ilettiği kaydediliyor. Gazeteye göre, bulunan belgeler arasında, eski Başbakan Tony Blair’in, Londra’da doktora öğrenimi gören Kaddafi’nin oğlu Seyfülislam’a yazdığı bir mektup da bulunuyor. ‘Sevgili mühendis Seyf’ hitabıyla başlayan mektupta Blair’in Seyfülislam Kaddafi’nin doktora tezine yardımcı olduğu belirtiliyor.
Almanya, bilgi almış
Alman istihbarat birimlerinin de 90’lı yıllarda terörle mücadele kapsamında Libya istihbaratından yararlandıkları belirtiliyor. Helmut Kohl döneminde istihbarat birimlerinin koordinasyonundan sorumlu olan Bernd Schmidbauer, Bild am Sonntag gazetesine verdiği demeçte, Libya’dan alınan istihbarat sayesinde Almanya’ya karşı terörist tehditlerin önlenebildiğini açıkladı.
Batılı hükümetler ise iddialarla ilgili açıklama yapmaktan kaçınıyor. CIA sözcüsü, terör ve ölümcül tehlikelere karşı yabancı hükümetlerle işbirliği yapılmasının şaşırtıcı olmadığı açıklamasında bulunurken; Almanya hükümet sözcüsü, her zaman olduğu gibi şimdi de istihbarat konularında değerlendirmede bulunulmayacağını bildirdi.
© Deutsche Welle Türkçe
DW,dpa/EFP/Reuters, BK/AŞ