Mağdurları dinlediler
1 Eylül 2012Almanya’nın Köln kentinde 2001 yılında İranlı bir aileye ait olan bir markette meydana gelen patlamada ailenin kızı ağır şekilde yaralanmıştı. 2004 yılında yoğun olarak Türk nüfusun ikamet ettiği Keupstrasse’de meydana gelen başka bir patlamadaysa 22 kişi yaralanmıştı.
Keupstrasse’deki patlamanın sorumluları uzun süre bulunamamış, bölge sakinleri şüpheliler arasında görülmüştü. Ancak geçen sene her iki patlamanın arkasında da, Almanya’da 10 kişinin ölümünden sorumlu Neonazi terör örgütü Nasyonal Sosyalist Yeraltı’nın bulunduğu ortaya çıkmıştı.
Alman Meclisi’nde söz konusu cinayetleri aydınlatmak amacıyla kurulan komisyonun Sosyal Demokrat Partili Başkanı Sebastian Edathy, patlamaların mağdurları ile bir araya geldi. Toplantıya Köln Belediye Başkanı Jürgen Roters, Köln Emniyet Müdürü Wolfgang Albers ve kurban yakınlarına danışmanlık yapması amacıyla Alman hükümeti tarafından görevlendirilen Barbara John’da katıldı.
'Yeterince destek verilmedi'
Köln Emniyet Müdürlüğü’nde düzenlenen toplantıda, mağdurların sorunları dinlenirken, mağdurlara şu ana kadar yeterince destek verilmediğinin ve bunun değişmesi gerektiğinin altı çizildi.
Toplantının amacının, mağdurları dinlemek ve onları soruşturmaların seyri hakkında bilgilendirmek olduğu belirtildi. Toplantıya mağdur ve mağdur yakınlarından yalnızca 9 kişinin katıldığı gözlendi. Mağdur yakınlarının bir kısmının kamuoyunda yer almak istemediği, bir kısmının da tatilde olduğu için toplantıya katılamadığı ifade edildi.
Yaklaşık 3,5 saat süren toplantıda mağdurlar ile her konuda açık açık konuştuklarını ifade eden Sebastian Edathy "Güvenlik mimarimizin doğurduğu sonuçlar kadar, -NSU üyesi- bu üç kişinin nasıl olup da genç yaşta radikalleşme eğilimi gösterebildiği ve terörizme yönelebildiği sorusuna yanıt bulmak da çok önemli. Aynı zamanda mağdurları ve özellikle öldürülenlerin yakınlarının içinde bulunduğu durumu da anlamamız gerekiyor. Bu nedenle önemli bir buluşmaydı" açıklamasını yaptı.
Kurbanların çifte mağduriyeti
Özellikle Keupstrasse’deki patlamada mağdurların “iki kez mağdur durumuna” düşürüldüğünü ifade eden Edathy, “Hem ağır bir suç teşkil eden bir olayın mağduru oldular, hem de zan altında bırakıldılar” dedi. Edathy, göçmen kökenlilere yönelik suçlarda, ırkçılık faktörünün rol oynayıp oymadığının daha dikkatli şekilde araştırılması gerektiğini vurguladı.
Araştırma Komisyonu’nun nihai raporunun gelecek yıl tamamlanacağını belirten Sebastian Edathy, bu raporda mağdurlara uzun dönemli danışmanlık hizmeti sunulması önerisinin de dikkate alınacağını ifade etti.
Mağdurların patlamadan sonra hayatının radikal bir biçimde değiştiğine dikkat çeken Barbara John "Kurbanlar için hiç bir şey eskisi gibi değil ve bir daha da öyle olmayacak. Bunu bugün hepimiz bir kez daha idrak ettik. Çünkü uzun dönemli sağlık sorunları var. İş hayatlarından alıkondular. Şüpheli olarak görülüp, zan altında bırakıldıkları için sosyal ilişkileri zarar gördü" değerlendirmesini yaptı. John, bu nedenle mağdurlarla bizzat bir araya gelmiş olmanın bu toplantıyı diğerlerinden farklı kıldığını söyledi.
'Somut adımlar için umut'
Toplantıya katılanlar arasında beş mağdurun avukatlığını üstlenen Reinhard Schön de vardı. Toplantının mağdurlara yardım edilmesi için somut adımlar atılması konusunda umut verdiğini söyleyen Schön sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bence bu toplantıdan somut sonuçlar çıktı. Zira bazı mağdurların durumu şu anda gerçekten de çok kötü. Bu mağdurlara yardım yapılması konusunda sözler verildi. Bu kişilerin korunması, onlara danışmanlık yapılması konusunda uzun yıllar hiçbir adım atılmamıştı. Bu konuda şimdi bir şeyler değişmeye başlıyor."
Toplantıya katılan mağdurlar ise toplantının kendileri açısından olumlu olduğunu kaydettiler. Keupstrasse patlamasında yaralanan Muzaffer Türkoğlu "Tabii ki hiç olmazsa, tahkikat komisyonu bizim fikrimize müracaat ederek hangi yollardan hareket etmelerinin daha uygun olacağını öğrenmek istediler ve bize sordular" dedi.
Toplantıya babasını temsilen katılan Ersan Atan da toplantıyı “Her şeyin açık bir şekilde dile getirildiği bir toplantı oldu, kişisel sorunlar üzerinde duruldu. Mağdurların acıları, sıkıntıları, onlara nasıl yardım edilebileceği ele alındı" sözleriyle değerlendirdi.
©Deutsche Welle Türkçe
Haber: Başak Özay
Editör: Banu Wöltje