Türkiye ekonomisinin gözü ateş hattında
25 Şubat 2022Türkiye ekonomisinin gözü Rusya ile Ukrayna arasındaki ateş hattında. Artan tansiyon, tüm dünya ekonomilerinde olduğu gibi Türkiye ekonomisinde de enerjiden turizme gıdadan inşaata her sektörü yakından ilgilendiriyor.
Türkiye'nin geçen yıl iki ülke ile yaptığı ticarette toplam hacim 40 milyar doları aşarken Türkiye'yi ziyaret eden yabancı turistlerin 4'te biri Rusya ve Ukrayna'dan gelmişti. İki ülkenin Türkiye'nin gıda ithalatından aldığı pay yüzde 40 seviyesindeyken bu oran doğalgazda yaklaşık yüzde 50.
Ayrıca askeri operasyonun hızlanması ile beraber Brent petrolün varil fiyatı 7 yıl sonra 100 doları aştı. Dolar, Türk Lirası (TL) karşısında 14,45'e; euro ise 16,25 seviyesine kadar yükseldi. Borsa İstanbul'da gün içi kayıplar yüzde 10'u bulurken Avrupa'daki doğalgaz fiyatları da yüzde 30'un üzerinde arttı.
İş dünyasına göre Türkiye bu krizden en fazla etkilenebilecek ülkelerin başında geliyor. Özellikle Antalya bölgesindeki turizmciler ise iki kritik pazardaki bu savaştan oldukça tedirgin.
Yaşamak istemediğimiz bir durum
Krizin en kısa sürede bitmesini temenni ettiklerini belirten Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili, henüz istatistiklerle konuşmanın kendileri için erken olduğunu, ancak yaşanan durumun daha da ileri gitmesinin büyük bir risk taşıdığını ifade etti.
Rusya ve Ukrayna'nın sektör için iki önemli kaynak pazar olduğuna dikkat çeken Sili, "Burada yaşanan sıkıntılar da savaş ekonomisi yüzünden o ülkenin vatandaşlarını olumsuz etkileyecek ve ülkemize gelen turist sayısı çok az bir seviyede kalacak. Ayrıca biz iki ülke arasındaki gerginliğe sadece bu açıdan bakmıyoruz. Bu tüm dünyayı ilgilendiriyor ve diğer kaynak pazarlarımızı da etkileyebilir. Diğer ülke vatandaşları da oluşan tedirginlik ortamında tatil isteklerini erteleyebilir. Bu hiç yaşamak istemediğimiz, hatta düşünmek bile istemediğimiz bir durum" değerlendirmesinde bulundu.
Sorun arzdan çok fiyatlarda görülecek
Turizmden sonra Türkiye'nin iki ülke ile en büyük ortak noktalarından biri de enerji. Avrupa gibi Türkiye de doğalgaz ihtiyacının önemli bir bölümünü Rusya'dan sağlıyor.
GazDay Genel Müdürü Mehmet Doğan'a göre bu krizin denkleminde enerji çok önemli bir yerde bulunuyor. Doğan, artık enerji konusunda dünyanın herhangi bir noktasındaki en ufak bir gelişmenin küresel olarak fiyatları etkilediğine dikkat çekti. Doğan, değerlendirmesini "Düne kadar KuzeyAkım2'nin açılmaması çok büyük bir arz güvenliği tehlikesi yaratmayacak ama fiyatların bu seviyelerde kalacağının göstergesiydi. Bu sabahla beraber başka bir durum var. Rusya askeri operasyona başladı. Günlük fiyatlar çok yükseldi ve 1400 dolarlar seviyesine geldi. Burada Avrupa gibi Türkiye de bir riskle karşı karşıya. Özellikle spot alımlarında. Ukrayna şimdiye kadar Rus gazını Avrupa'ya iletmekte görevini yerine getiriyor. Bunu ne kadar sürdürecek bilmiyoruz. Ancak burada farklı davranırsa problem olabilir. Bunun etkilerine Avrupa dayanamaz. Bir taraftan bir ülke bir saldırı altında, diğer taraftan aynı ülke karşı tarafın gazını Avrupa'ya taşıyor. Fiyatların ‘çıldırma' ihtimali var bu da Türkiye'yi ciddi anlamda etkileyebilir. Şu an bahar aylarına giriyoruz, nispeten daha az etkileneceğiz ama bu sorunun devamı halinde kış dönemi için çok yüksek fiyatlarla karşı karşıya kalabiliriz" şeklinde sürdürdü.
Böyle bir fiyatlama mekanizmasının ülkeler için sürdürülebilir olmadığını ifade eden Doğan'a göre ülkeler kısa vadede etkilerini yaşamak zorunda olsa da uzun vadede bu soruna kendi çözümlerini bulabilir. Bu çözümler ise daha çok farklı alternatif kaynaklar üretmekten geçiyor. Ancak bunun için gerekli olan zaman bir iki yıldan fazla olabilir.
Akaryakıta zam geliyor
Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS) Başkanı Fesih Aktaş ise krizle beraber artan petrol fiyatlarının yarından itibaren akaryakıta yansıyacağını söyledi. Gün içinde sürekli fiyat hesaplamaları yaparak piyasaları izlediklerini aktaran Aktaş, "Bunun tüketiciye ilk yansıması benzinin litre fiyatında olacak. Daha sonra motorinde de benzer zamlar görmemiz mümkün. Yarından itibaren zamları tüketici görebilir" dedi.
Rusya ve Ukrayna krizi gündeme geldiğinden itibaren Türkiye'de en çok konuşulan konulardan biri de Türkiye'nin bu iki ülkeyle olan gıda ticareti. Özellikle son yıllarda Rusya'dan yapılan buğday gibi ürünlerin ithalatındaki büyük paya dikkat çeken sektör temsilcileri iç tüketimdeki arzda kısa dönemde bir tehlikenin bulunmadığını belirtiyor.
Buğdayda iç tüketim için sorun görünmüyor
Türkiye'nin ithal ettiği buğday gibi ürünlerin çoğunlukla ithalat yapmak için kullanıldığını anlatan Ulusal Hububat Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Taşpınar, Türkiye'nin bu konudaki üretimi ile iç tüketimini karşıladığını söyledi.
Son yıllarda kuraklıktan dolayı üretimde biraz azalma olduğunu ve kalite sorunları yaşandığını vurgulayan Taşpınar, "Bu da Rusya'dan daha fazla buğday ithalatı yapmamıza neden oldu. Yine de Türkiye, buğdayda kendi ihtiyacını karşılayabiliyor. Ancak Türkiye yüksek miktarda ithal ettiği buğdayı işleyip makarna ve benzer ürünler haline getirerek satıyor. İşte olası bir arz sorununda sıkıntı sadece Türkiye'nin ihracatında olabilir" tahmininde bulundu.
Gıda enflasyonu olarak yansır
Ancak Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, bu konuda farklı bir yorumda bulunuyor. Suiçmez'e göre olası bir tedarik sorunu buğdayda da az da olsa kendini hissettirebilir. Bu hasat dönemindeki sonuca bağlı olarak değişebilir.
Suiçmez, gıdadaki asıl sorunu daha genel olarak ele alıyor. Buna göre Türkiye'nin iki ülkeden aldığı buğday, arpa, mısır ve ayçiçeği gibi ürünlerde sorunlar yaşanabileceği gibi Türkiye'nin iki ülkeye sattığı domates, nar, mandalina, limon ve portakal gibi ürünlerin pazarlanmasında da sıkıntılar kendini gösterebilir.
Olayın iki yönünün bulunduğunu aktaran Suiçmez, krizin tarımdaki girdi fiyatlarını etkileyeceğini bunun da tedarik sorunu ile birleştiğinde tüketicinin karşısına artan gıda enflasyonu olarak çıkabileceğini vurguladı.
TIR şoförleri ile temasa geçildi
Türk nakliyecilerin genel sorunlularını çözmek için Brüksel'de bir toplantıda olduklarını ve yaşanan krizin de tüm ülkeler tarafından yakından izlendiğini belirten Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkan Yardımcısı Fatih Şener ise Rusya tarafında şu anda bir sorun olmadığını ancak Ukrayna içerisinde kalan tüm nakliyecilerle temasa geçilerek onların güvenli park alanlarına gitmesi için çalıştıklarını söyledi.
Şener, yaşanan krizin uluslararası nakliye alanında Türkiye'ye uzun dönemde olumlu bir etkisinin de olacağını söyledi. Buna göre özellikle Avrupa ile Çin arasındaki taşımacılıkta zorunlu olarak Türkiye pastadan daha fazla pay alabilir.
Emre Eser
© Deutsche Welle Türkçe