Af Örgütü'nden çarpıcı rapor
23 Mayıs 2012Uluslararası Af Örgütü Almanya’nın Genel Sekreteri Wolfgang Grenz, "Protesto" kelimesinin 2011 yılını ifade etmek için kullanılabilecek en uygun kelime olduğunu belirtiyor: “Dünyanın her köşesinde insanlar sokaklara çıkıp, kaynaklara, demokrasi ve insan haklarına eşit erişim hakkı çağrısında bulundu.“
Arap Baharı coşkusunun Çin, Azerbaycan, Yemen ve Bahreyn’e kadar sıçradığını belirten Grenz, ancak Tunus, Libya ve Mısır’daki demokratik başarıların arkasının gelmediğini kaydediyor. Grenz, “Tunus’taki devrim Yasemin Devrimi olarak adlandırıldı. Çin’de pek çok insan, yasemin çayı içmek için randevulaşıyordu. Ancak daha sonra Mısır, Yasemin Devrimi gibi kavramlar internette bloke edildi. Yani Çin gibi ülkeler bu işe dâhil olmak isteyen insanlara tam baskıyla karşılık verdi" diyor.
Af Örgütü raporunda Avrupa ve ABD'nin yaptıkları açıklamalarla, demokrasi hareketlerini desteklediği ifade ediliyor. Ancak raporda, bunu devlet baskısı ve kötü ekonomik koşullara eleştiriyle gerekçelendirerek yaptıkları ancak baskıcı hükümetlerle özel ilişkilerden de vazgeçmek istemedikleri belirtildi. Grenz, bu konuda Bahreyn'i örnek gösteriyor: “ABD’nin jeostratejik ve askerî çıkarlarının olduğu Bahreyn örneğini ele alalım. Suudi Arabistan’ın protesto hareketlerini bastırmasına da göz yumuldu. Demokrasi hareketleri sadece kısmen desteklendi. Diğer ülkelerde sessiz kalındı ya da diktatörler silah teminatı yapılarak desteklendi.“
Almanya'nın payı
Silah teslimatında bulunan ülkeler arasında Almanya da gösteriliyor. 2011 yılının yaz aylarında Federal Güvenlik Konseyi, Almanya’nın Suudi Arabistan’a 200 adet Leopard 2 ana muhabere tankı sattığı yönündeki haberleri yalanlamadı. Alman hükümetinin silah ihracatı raporuna göre, Suudi Arabistan, 152 milyon euroluk satışla silah ihracatı yapılan ülkeler listesinde 10’uncu sırada yer alıyor.
Wolfganf Grenz, Almanya’nın silah ihracatçısı ülkeler listesinde yedinci sırada yer aldığını belirtiyor ve dünya genelinde silah ticaretinden en fazla kâr sağlayan ülkelerin BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi ülkeler olduğuna vurgu yapıyor.
Veto gücüne sahip beş ülke
Uluslararası Af Örgütü’nün raporuna göre, silah ihracatının yüzde 70’ini veto hakkına sahip beş ülke, ABD, Rusya, Fransa, İngiltere ve Çin gerçekleştiriyor. Grenz, bu bağlamda ilginç bir tespitte bulunuyor: “BM Güvenlik Konseyi'nin insan hakları için bir garantör olduğunu söylemek çok fazla iyimser bir görüş olur. Ancak tabii kötüleyemem de. Farklı siyasî çıkarları tek bir çizgide buluşturmak çok zor.“
© Deutsche Welle Türkçe
Mirjam Gehrke / Çeviri: Başak Sezen
Editör: Başak Özay